ömürleri boyunca unutamamalarının sebebi, bekaretlerini sadece ''gerçekten'' aşık olduğu adama vermeleridir. soruyorum sizlere, kaçınız gerçek aşkınızı tam anlamıyla unuttunuz ve yıllarca etkisinden çıkabildiniz?
not: entry'nin şeklini bozmak istemem ama, bu entryde görücü usulü evlenenlerin, ve tecavüze uğrayanların (bu pislik şeyi dile getirmek istemezdim ama bu da bir gerçek) bekaretlerinden bahsedilmemiştir.
ama elbette bekaretin kıçı kırık bir zar da değil de, beyin de olması gerçeğini değiştirmeyecek.
Bekaret falan filan işin tıraş kısmı.
Kadınlar neyi unutup neyi unutmayacağını iyi bilen garip ve düzensiz canlılar.
Her boka fazla anlam yüklemeyin aq yerinde.
konu pert. ama yine de yazacağım.
türk erkeğinin biriktirip biriktirip sıçtığı şey böyle oluyor işte.
bakın biz öyle bir milletiz ki; ne kadını, ne erkeği, aslında gerçekten hissettiği şeyi doğru düzgün yaşayamıyor. birbirimizi baskılıyor, birbirimizin düşüncelerini eleştiriyor, küçümsüyoruz. ve bunu her yerde yapıyoruz. mesela, genç bir çocuk ateist olduğunu açıkladı diyelim. vuhu dinsiz, düşman. damgayı yapıştırdın. onu küçülttün. kendinle eşit düzeye getirmeye çalıştın ve toplum normlarına uydun. algısı kapalı bir beyne göre sen bir numarasın. ya da genç bir kız sevdiği genç oğlanla seks yaptı. vay orospu, vay kaltak. vay sütü bozuk. yine damgayı koydun. harikasın koçum böyle devam.( allah'ın cezası insan artığı)
kadına basılan damga da şu; duygusal, ağlak, erkeğine bağlı ve bağımlı, yalnızken(dul) ona buna kırıtan hafif kadın(birde ben basayım nolcak ki düşüncesi, ulan resmen başka bir kadına akıtılan salyayı kendi üzerimde hissediyorum ya la ben. niye böyle oldum bilmiyorum. babama sorarım. kıps).
size kadına bu imajı reva gören yıkıklık nerden geliyor? sizin ananız ağlak bir orospu mudur? yoksa önüne gelene vurdurtup duran kaşarın teki mi?
bu sorunun cevabını ben bilmem. ananız bilir.
şahsen ben bakire bir kız olarak kalıp öyle evlenmeyi düşünüyorum. yetiştirilme tarzım bu. böyle gördük, böyle gidiyoruz. ama ben evlendim diyelim, adam bir hata yaptı diyelim. aldattı, çaldı çırptı, ya da beni dövdü diyelim.(ki gücüm yetmese de karşılık veririm. böyle de delikanlı, erkek gibi kızım. ah canım kendim, yerim seni.) büyük konuşmak istemiyorum tabiiki ama şu anki düşünce yapım bu. böyle düşünüyorum. allah'çığım lütfen gücüne gitmesin. amin.
evlilik birliği imiş, birlikte geçen evlilik öncesi romantik günler imiş, ilk birlikteliğimmiş, yok aileler imiş, yok düğün imiş, yok bok püsür imiş ya da birlikte geçen yıllar imiş. siker atarım, söker atarım, amar atarım. arkama da bakmam.
ilk erkeğim miymiş? hahahahasiktir bok derim.
inşallah sözlükte benim gibi düşünen kızlar vardır. lütfen olsun. çünkü bu toplumu bir tek benim omuzlarım kaldırmaz.
bence de unutmazlar mesela ilk arabamı unutamıyorum mesela 4 ten 3 e çekip o gazlayışları frenin dozajını ayarlayamayıp kızaklayışını ha matah bir araba değildi son model arabalardan o zevk adrenali alamadım.
birde sevdiyse unutmaz gibi ya da kıyaslama yapar bilemedim kadınlara sormak lazım sözlükteki kadınlar unutabildiniz mi ?
ÖZgüven eksikliğinde zirve yapmış Takıntılı, ruh hastası adamların korkusu.
Adam kendine demekki güvenmiyor kadını mutlu edememe korkusu var ve hep aklına başkalarının geleceğini düşünüyor. Saçma ve itici.
Kendinize güvenmiyorsanız hiç bir kadının hayatına girip bu takıntılı özgüvensiz hallerinizin acısını kadınlardan çıkarıp hayatı onlara zindan ederek hiç bir kadının başını yakmayın.
iki ucu boklu deynek bunun. Sikke sikke kabullenicez. Kızlar unutmuyor benim başım kel mi bende unutmuyorum lan o zaman ilkimi. Ayrıca ilkler öyle bi unutulur ki haberiniz olmaz.
Neden unutma gereği duysunlar ki, size kendisini teslim eden, her şeyini veren bir kadının gitmesine izin vermeyin, elinden tutup onunla birlikte bir ömür devam edin..