kadınlara sorsan derler ki; 'yoo aslında arada hep rekabet vardır.'tamam işte biz de onu diyoruz, muhatap erkekler olduğu zaman önce cinsi egemenliği sağlamaya çalışırsınız, sonra aranızdaki çatışmalar başlar, tabi ortada aklı çelinmesi gereken zengin ve/veya yakışıklı bir erkek yoksa.yani aslında kadınların zihnine hakim paradigma rekabet duygusudur ama muhataba göre değişen stratejilere sahiptirler. kadınlar arasındaki gizli dayanışma ise rakip değişiminin doğurduğu bir çeşit hayvansal bir içgüdü olarak ortaya çıkar. erkekseniz ve masadaki tek pay olma gibi bir avantajınız yoksa kadınların faşist yaklaşımlarını amerikanın ırak'a demokrasi getirmesine benzetebilirsiniz. sözde hakim olan duygu mağdurun korunması, sağduyu gibi sıçtım şeylerdir; ama kaybeden sizseniz duygu ve süreç birer saçmalığa daha doğrusu aygıta dönüşebiliyor. kuyruğuna basılmış kedi gibi konuştuğum doğrudur, ancak anlattıklarım maddi gerçekliği yansıtıyorsa ne yapayım düşündüğümün tam tersini mi söyleyeyim sübjektif olmamak, yaşanmışlıkların düşüncelerime yön vermesine izin vermiş olmamak adına? şimdi kadınlara şunu söyleyerek bitireyim; haydi basit illiyet bağlarınızı kurmaya devam edin, bakalım mutlu olabilecek misiniz.