eksik lanse edilen bir söz daha. efendim kesip biçmezseniz eğer, o ayette "sizi kadınlarınıza, kadınlarınızı da size emanet ettik. onlar allah ın size emanetleridir, onlara iyi bakınız." şeklindedir. zamanın şartları düşünüldüğünde de çok ta manıklı bir eylemdir. tüm dünyada kadınların söz hakkı edinme hakkının yaklaşık yüz yıllık bir tarihi vardır. o yüzden 1400 yıl önce inen bir dine saldırmak için saçma bir konudur. ne incil de, ne de tevratta kadınların haklarından kuran dakinden daha çok bahsetmez. biraz sağduyu lütfen.
aşk olsun. binler milyonlarca kadınımız tarafından kabul edilen, hatta çeşitli kliklerce islam misyonerliği tarzında, gayrimüslim kadınları islama çekmek için kullanılan söylem. çekiliyorlar da. demek ki kadınlar ne istediklerini bilmiyorlar*. demek ki kadınların geniş omuzlu ve uzun boylu erkeklerde aradıkları ilkel "korunma ihtiyacı" gerçek. demek ki yeşil güzel bir renk (bu sonuncusu kesin).
efendim pek de hayırlı bir sözdür. zamanın mekkesinde diri diri çocuklarını gömen zihniyete karşı kadının ehemmiyetini , dünya üzerinde sahip çıkılacak başlıca varlık olduğunu hatırlatan bir sözdür. öyle medeniyetsizlikmiş yok geri kalmışlık mış falan diyerekten farklı yönlere doğru kaymaya gerek yok. kadınlar dünya üzerinde kutsal emanettir, bu emanet dünya üzerinde beraber yaşama şerefi verilmiş erkeklere nasip olacaktır elbette ki. güzelliklerin korunması öğütlenecektir ve bunda ne gibi sakınca olabilir. sözden yola çıkarak kadınların güçsüz olduklarını ve korunmaya ihtiyaç duyduklarını anlamak biraz garip geliyor şahsıma. anlaşılacak şey mukaddes bir şeye yapılan zülumlarden sonra bu mukaddesiyetin hayatı daha güzel yaşamasına yardımcı olmaktır.erkeğin görevi bu olmalıdır ve emaneti her dem hoş tutmakla mükelleftir. tartışılması gereken konu bu sözün zamanı karşılamasından ziyade (#865586) entry de belirtildiği gibi bu göreve nasıl uyulduğudur.
Kadınlara neden erkekler armağan değildir.Çünkü islam dini erkeği daha yüce tutat kadından.Örneğin şeriat sistemine baktığımızda kadın ile erkek arasındaki eşitlik oranı yok denecek kadar azdır,hatta yoktur.
1.Erkek istediği kadar kadınla evlenir,Kadın başka erkeğe bakarsa taşlanarak öldürülür.
2.2 kadının şahitliği 1 erkeğin şahitliğine bedeldir.
3.
kadının islam dininde önemsiz olduğunu düşünenler için en güzel kapaktır.
aynı zamanda kadınla ilgili olarak "Kadınlar kaburga kemiğine benzer.Doğrultmak isterseniz kırarsınız.Ama onlardan öylece istifade edin." buyurulmuş, kadının ne kadar ince bir ruha sahip olduğu ve onua nazik davranılması gerektiği vurgulanmıştır. *
(#4176776)
--spoiler--
kadınlara neden erkekler armağan değildir.çünkü islam dini erkeği daha yüce tutat kadından.örneğin şeriat sistemine baktığımızda kadın ile erkek arasındaki eşitlik oranı yok denecek kadar azdır,hatta yoktur.
1.erkek istediği kadar kadınla evlenir,kadın başka erkeğe bakarsa taşlanarak öldürülür.
2.2 kadının şahitliği 1 erkeğin şahitliğine bedeldir.
3.
"erkeklerinizden iki şahit tutun. eğer iki erkek bulunmazsa şahitlerden razı olacağınız bir erkek; biri unuttuğunda, şaşırdığında diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir...''
demek ki, buradaki esas mesele kadının yaratılışı ile doğrudan alakalıdır. onun psikolojik yapısının bir gereğidir. kadının esas mizacı heyecandır ve heyecanlarıyla yaşar. bunun için düşünceler, aklından çok kalbine işler, tesirleri de o şekilde gelişir. hadiseler karşısında pek tarafsız kalamaz. merhamet ve şefkat tarafı ağır bastığından hadiselere sezgisiyle yaklaşır.
bu hususiyetlerinden dolayı kur'an, "kadınlar unutabilirler, onun için şahitlikte onlara bir yardımcı verilmeli" diyor. bunu, kadını yaratan yüce allah ifade buyuruyor. öyle ise bu değişmeyen bir kaidedir. kadınların içinde unutkan olmayan, bazı erkeklerden daha güçlü hafızaya sahip olanlar yok mudur? şüphesiz vardır, ama umumi olarak kadınlarda bu psikolojik hal daha çok görülür. hadiseyi akıllarında fazla tutamamaları normaldir.
diğer yandan, kadın daha çok içe dönüktür. kendine has bir dünyası vardır. gün boyu ev işleriyle iç içedir. çocuklarının bakımı ve terbiyesi ile meşguldür. ticaret, alışveriş, iş hayatı siyasetle çok az kadın ilgilenir. dış dünyanın bu kadar uzağında olan bir kadın hariçte olan hadiselere nasıl vakıf olacak, mahiyetlerini nasıl öğrenecek, aklında nasıl tutacak, şahitliğini ne nispette tam yapabilecektir?
islamiyet şahitlik meselesinde kadına erkek kadar bir mükellefiyet yüklemeyip, iki kadının şahitliğini, bir erkeğe denk tutmakla onun hakkını zayi etmemiş, aksine onu korumuş, bir günaha düşmesini önlemiştir. çünkü şahitlik büyük mesuliyet gerektiren bir iştir, ağır bir vazifedir.
