Kadın : Mahmut hayatım saçımı boyatayım mı?
Erkek : Sen bilirsin Fadime
Kadın : Ya bilmiyorum ki boyatsam nasıl olur acaba?
Erkek : Boyat ama sarıya boyat daha havalı durur.
Kadın : Neden sarı? haaa söyle bana neden sarı? Neden bu sarışın sevdan Mahmut?
Erkek : Tövbe tövbe iyi boyatma sana da iyilik yaramıyor
Kadın : Yaa öyle mi? Sen o küçük beyninle bana tavsiye veremezsin. iyilik yaramıyormuş bana inanmıyorum ya bugüne kadar ben bu adamla nasıl yaşadım?Nasıııl?
Erkek : Aşkım biraz abartmadın mı?
Kadın : Ben annemin evine gidiyorum buraya kadarmış Mahmut Elveda.
Erkek : ?!?!? Oha lan.
göçebe kalanlar gününü yaşamaya çalışırlar, "idare ettirerek" mutlu olmaktan başka çareleri yoktur. bulduklarında yerler, sevdiklerinde sevişirler... savunulacak şeylerden çok, ele geçirmeye çalışacakları şeyleri vardır...
oysa kadınlar, her zaman uzun solukluluğun, yerleşmişliğin timsalidirler. kendilerini saldırganlardan (erkeklerden) sakınmak, yerleşimlerini savunmak zorundadırlar. ancak, eğer karşı koyamayacakları kadar güçlü biri gelirse direnmekten vazgeçerler...
**
yukardaki ahir zaman kadın erkek tanımı günümüzde şekil değiştirmiş de olsa geçerli. geçerli olmamasını dileyecek, burada bir başka zaman hayalinden bahsedecektim ama ne yazık ki ne sağcılığım, ne de şovenliğim üzerimde. -özetle- gerçekçi olmaktan başka yapabileceğim yokken, sizleri uzun zırvalarla beslemeye çalışmanın bir anlamı yok.
--spoiler--
tanrı, kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti. kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız olurlar.
--spoiler--
genellikle en büyük fark kadınların sürekli bu tip şeyler düşünmesi, erkeklerinse kafayı hiç böyle şeylere yormadan işine gücüne bakarak hayatlarına devam etmesidir.