nisa suresinin 34.ayetinde geçmektedir.Kuran da yazıldıysa doğrdur.Kuranı inkar etmek büyük günahtır.Şimdi yüce rabbimiz buna izin verdiyse ve biz bunu uygulamazsak büyük bir enayilik etmiş oluruz.O yüzden kadına günlük dayak şarttır.evet.
şiddet konusunda yeterince yorum yapıldığı için bunu değil '' eşinden geç kalkan kadın '' kısmını ele alacağım.
ayette böyle bir şey geçmiyor. ne hakla böyle bir şey eklenebiliyor yazıya bu 1.
kadının doğurduğu bebeği emzirmeye bile zorunluluğu yoktur islam dininde kaldı ki erkeğe hizmet ya da erken kalkıp kahvaltısını işte kıyafetini bilmem nesini hazırlama zorunluluğu olacak ? peygamber efendimiz kadınların evine, ailesine hizmet etmesini ikram olarak ifade etmişken size ne oluyor bu 2.
şiddet mevzusuna gelince ; kitapta geçen her şeye pek uydunuz da bi eksik bu kaldıysa yapın arkadaş. dert oldu size bu. iyiliği, hoşgörüyü emreden dini daha ne kadar saptıracak daha ne kadar kendinize yoracaksınız bilemiyorum ama vebal büyük. vebal çok büyük...
boşuna dememişler dayak cennetten çıkmadır diye. böyle adamları meydan yerinde hemde eşşek sudan gelene kadar pataklamalı. eskiden karakollarda dayak vardı eski arkadaşlar bilir. birisi mahallede yanlış yaptımı karakolda alırdı soluğu. ondan sonra yermisin yemezmisin.
ab uyum yasaları çerçevesinde karakollarda, polis merkezi halini aldı, dayak kalktı ortadan halimiz per perişan.
dayak karakollarda geri gelmeli lazım hemde çok lazım. bakın uygulayın kadın cinayetlerinin yarısı önlenir. en az yarısı.
şöyle bakıyorum da sözlükte ne kadar çok müftü varmış herkes kıçından yorum yapmış bir şeyler söyleme gayretine girmiş. ilk olarak bu ayetin nüzul sebebini araştırmak ve ardından kuran ve sünnetin çerçevesi içerisinde anlamaya çalışmak gerekmektedir.
peygamber zamanında yani cahiliye döneminde zaten kadına insan değeri verilmiyordu kadın bir eşya, daha ağır ifadeyle maldan farklı değildi.. dövmekten daha kötü muamelelere maruz kalan kadın hiç bir sosyal hakka da sahip değildi, fakat peygamber bütün bu haksızlıkları, zorbalıkların önüne geçerek kadına çok büyük hak ve özgürlükler tanıdı. şimdi kimse çıkıp islam dininin kadınların haklarına engel olduğunu söylemesin..
tamamı okunmadan üzerinde yorum yapılan ayetten çıkarılmış önermedir.
--spoiler--
(nisa suresi-34) Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar.("Koruyup kollayıcı" diye tercüme edilen ifadenin âyet metnindeki aslı "kavvâm" kelimesidir. Erkeklere, koruyup kollama görevinin verilmiş olması, iki cins arasında bir eşitsizlik gözetilmiş olmasından değil; erkeklerin güç, kuvvet ve fizikî oluşum bakımından farklı bir yapıya sahip bulunmalarındandır. Bu durum kadını erkekten aşağı bir konuma düşürmez. Buna karşılık erkeklere, ailenin geçimini ve yönetimini sağlamak gibi ağır bir sorumluluk yükler.) Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı (Burada "gayb" eşinden uzakta bulunan erkeğin namusu, malı ve her türlü hakkı anlamındadır.) korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür. (Mü'minler için en güzel örnek Hz. Muhammed Aleyhisselâmdır. Bu âyet-i kerimeyi en iyi anlayan da şüphesiz ki odur. Kesin olarak biliyoruz ki o ömründe bir defa olsun elini kaldırıp bir kadına vurmamıştır. "Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir" buyuran da odur, "içinizden biri, karısını köle döver gibi dövüp sonra da gece onunla yatabilir mi?" diyerek karı koca ilişkilerinin sevgiye dayanması gerektiğine dikkat çeken de odur. Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi'nde, çok can alıcı konulara temas etmiştir. Bu hutbesinde kadınların haklarının gözetilmesini ve bu konuda Allah'tan korkulmasını özellikle vurgulamıştır. Kadının, evlilik sorumluluklarını yerine getirmemek, kocanın haklarını ihlal etmek, onun şahsiyet ve vakarını zedeleyici tavırlar sergilemek veya iffet ve namusunu tehlikeye sürükleyebilecek durumlara meyletmek gibi olumsuz davranışlara girmesi hâlinde, aile yuvasının devamını sağlamaktan birinci derecede sorumlu olan kocanın, içine düştüğü mecburiyetten dolayı bazı tedbirlere başvurması tabiidir. Bu tedbirler, zaman, mekân ve sosyal şartlara göre farklılık gösterebilir. Âyette son seçenek olarak zikredilen darp meselesi de çok istisnaî bir tedbirdir. Böyle bir tedbirin fayda getirmeyeceği, tam tersine zarar getireceği bilinen durumlarda, islâm bilginleri, kesinlikle bu seçeneğe başvurulmaması konusunda ittifak hâlindedirler.)
--spoiler--
toplumsal huzuru sağlamada hayati rol oynamakta olan toplumsal rolleri belirleme konusundaki bu ayet kadınları öldürene kadar dövün dememektedir. aileyi yönetme sorumluluğunun erkekte olduğunu bildirirken, çok istisna durumlarda sadece bu mevzu gündeme getirilmiş; peygamberin birçok hadisiyle de desteklediği üzere saygı ve sevgi üzerine bir ilişki önerilmiştir. hala anlamak istemeyenler için ise önerilebilecek bir tedavi yoktur!
bir zamanlar çamlıca kız lisesi'nde, şu an kandilli kız lisesinde din bilgisi öğretmenliği yapan, müzik adamı olan, elekto gitar çalan aykırı bir teoloji hocasının, Dr. Nurullah Abalı'nın bu objektif sunusunu izleyip, konu hakkında bilgi sahibi olunabilir:
kadınların nasıl bir ruh haliyle yapamayacakları küfürleri dile getirdiğini bu başlık sayesinde anladım. evet efendim ile birlikte başlığı acan yazara bu başlık girsin hatta tüm yazıları girsin anca önermelerinin hakaret boyutunda olduğunu anlar.
efenim sure gayet nettir, yorum farkı bıdı bıdılarıyla kişinin kendi ikna çabalarını millete yutturmaya çalışması abesle iştigaldir.
sebep ne olursa olsun "dövün" ne yahu! ateist olmasaydım ve allah ben varım deyu karşıma çıksaydı bile ona kulluk etmeyi reddederdim.
bir de bu sureyi "ama hafifçe dövün diyor" diye savunanlar var ki onlar sözün bittiği yerdeler.
daha güzel başlıklar açmak yerine nedir bu müslümanları birbiri ile karşı karşıya getirme çabası bu ayetin iyi irdelenmesi lazım tefsiri ile hem bunu islam hakkında pek bilgisi olmayan insanların olduğu bir yerde böyle bir başlık açmak insanları dinden soğutmaz mı ?
neden kur anda hanımlar için geçen güzel ayetler paylaşılmaz
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. iyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. işte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Ve onlar: "Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl," diyenlerdir. (Furkan Suresi, 74)
peygamberimizin bir çok hadisi var kadınlar ile alakalı
şu hadis zaten herşeyi açıklıyor
Eğer bir kimseye secde edilmesini emredecek olsaydım, Allah, kadınlara karşı erkeğe bir hak verdiği için ona secde etmelerini emrederdim. (Ebû Dâvûd, Nikah, 40; Şerhi Avnu'l-Ma'bûd, 6/177; Tirmizî, Radâ', 10)
lütfen insanları islamdan soğutucu değil ona yaklaştırıcı başlıklar atın .