bahsedilen nisa suersindeki ayette geçen ve sadece "dövmek" olarak anlaşılan darabe fiili ve bu fiilden türetilmiş bazı kelimeler, Kuranda birbirinden çok farklı anlamlarda kullanılmıştır:
"Bakara 2/60, 73, Araf 7/160, Şuarâ 26/63: (Bir cismi başka bir cisme)Vurmak.
Darabe; fiilinin çekimlerinden biri olan bahsolunan ayetteki Vedribûhünne; tavsiyesinin "dövmek" dışında daha güzel bir yol gösterici olan ve bu ayetin öncesini de gözönüne alarak düşündüğümüzde daha uygun düşen anlamı "misal vermek, uzak etmek" gibi ifadelerdir. ayetteki tanımı yapılan kadınları ıslah etmek için dövmekten daha çok etkili olacak tavır da "darebe" fiilinin bu anlamlarıdır. ayet bu şekilde şöyle meal edilebilir :"onları belli bir süre kendinizden ayrı tutun, kendinizden uzaklaştırın, belli bir süre ile onlardan yüz çevirin, onlara yüz vermeyin, belli bir süre sefere çıkarın (eşinizin, dostunuzun veya akrabalarınızın yanına) gönderin, misaller vererek, yani evliliğin bitmesinin kötü sonuçlarını anlatarak ikna etmeye çalışın, bazı şeylerden mahrum edin, kısıtlamalar getirin" vs. şeklinde anlaşılması gerekmektedir.
inananlar için en güzel örnek Hz. Muhammed Aleyhisselamdır. Bu ayet-i kerimeyi en iyi anlayan da şüphesiz ki odur. Kesin olarak biliyoruz ki o ömründe bir defa olsun elini kaldırıp bir kadına vurmamıştır. " Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir " ; buyuran da karı koca ilişkilerinin sevgiye dayanması gerektiğine dikkat çeken de odur.
ayet-i kerimeleri anlamaya çalışırken ayetin öncesini ve sonrasını, nüzul sebepleri iyi bilmek gerekir. ayrıca arap diline iyi vakıf olmak da en önemli hususlardandır.
* "Sizler yediğiniz şeylerden onlara da yediriniz, giydiğiniz şeylerden onlara da giydiriniz. Kadınlarınızı dövmeyiniz, onlara Allah senin yüzünü çirkinleştirsin diye beddua etmeyiniz ve evin dışında onlara küsüp terk etmeyiniz buyurdu." hz muhammed
makatından başlık uyduran ve onu destekleyen yazarlara hitaben.
bu başlıkla amacı saptırılan, sözlük içi çatışmalara hatta ve hatta dine laf edilmesine sebebiyet vermesi amaçlanan durumdur. eşler arası dengeyi korumak da her şey gibi kur'an'da yer almaktadır. bu hükme kimse laf edemez. ha inanmıyorsa hesabı da kendinedir. böyle bir başlığa yazı yazmak bile çok gereksizdir aslında. çünkü gerçekten bu fikirleri savunmayan, aslında dindarlıkla imanla zerre ilgisi olmayan, lakin bunlara çamur atmanın farklı bir yolunu bulmuş yazarlar türemiş bulunmakta sözlükte. dinin en calıcı emirlerini gündeme getirerek, üç beş çapulcunun önüne atan ve kenara geçip izleyen yeni bir zihniyet var artık. sözlük o kadar vasat, o kadar seviyesiz bir hal almış durumda bulunuyor şu an. "ilk buluşmaya şöyle gelen şöyle giden" tarzı kaç başlık var biliyor musunuz? bunları tartışmak bu başlığa yakışmaz ancak insan doluyor be kuzum.
sonuç olarak karı kocanın birbirine karşı yaptıkları veya yapmadıkları durumların özeti bir sözlükte bir kaç cümleyle özetlenebilecek şeyler değildir. bir kadının eşine sorumluluğu olduğu kadar rahatlığı ve müjdelendiği durumlar da vardır islamiyette. amaan neyse... zaten zahmet edip okumayacaksınız.