evrimin ulaşabileceği en son nokta olan cinsiyettir. karmaşıktırlar, gizemlidirler, hiçbir şeyi unutmazlar, her şeyi hissederler, evrimsel süreçte doğurgan oldukları için birçok avantaja sahiptirler, hassastırlar, beyinleri çok gelişmiştir.
dünyayı güzelleştirdikleri bir gerçek. hele bir kadını sevmek gibisi yok. ne olursa olsun iyi ki varlar çünkü anne gibi güzel bir varlık yok.
En doğurgan çağ 22-30 yaşları gösterirken özellikle 35 yaşından sonra bir azalma başlamakta, 40 yaşından sonra da hamilelik oldukça zorlaşmakta, 45 yaşından sonra ise teorik olarak mümkün olmamaktadır. Ancak literatüre geçmiş mucize gebelikler de mevcuttur, fakat oldukça nadirdir.
ilerlemis butun toplumlarda hakları tanınan, nufusun yarısı.
bir toplumun ilerlemesi kadınla erkegin el ele, sırt sırta vermesinin eseridir.
ha tabi ileriye gitmek istiyorsak..
arog muydu o cem yılmaz filmi?
tas devrinden cilalı tas devrine gecilmesin diye butun icatları saklıyorlardı. ihih.
burdan benim hızımla bi kaptırsak ilk cagdan direk fransız devremine atlarız.
beni seven pesimden gelsin.;)
Eğer sevmek istersen bir kadını;
Duruşunu seveceksin en önce,
hayata kafa tutuşunu seveceksin.
Gülüşlerini seveceksin mesela...
Farklı oluşunu,
Kim demiş kadının az konuşanı,
az yiyeni, az gezeni makuldür diye...!
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2346273/+
bir de bu açıdan bakıp gidip edilin öpün hayattayken. sonra benim gibi sadece toprağıyla konuşur hale gelirsiniz. önce annenin sonra kadınların değerini anlamak gerekir. tabii bunu yapabilecek zeka ve felsefeye sahip olmak gerekir.
mükemmel bir dünyada dış güzellik yerine iç güzelliğe önem verilebilirdi. yine mükemmel bir dünyada normal görünüşlü ama çok zeki bir insan çok güzel bir kadınla çıkabilirdi. ama dünya mükemmel değil, insanlar da dış güzelliğe tapıyor.
ilişkinin başlangıcında başlama ya da başlamama kararını verendir. neticede '' benimle çıkar mısın ? '' sorusunu istisnalar dışında erkekler yöneltiyor.
bir de erkekler arkadaş da olsa sevgili de olsa yine istisnalar dışında tatlı suratlı ve düz karınlı kadınlarla bir araya geliyor. hani nerede kafa uyumu ? ben neden rastlamıyorum ?
hakkında çok soru işareti var kafamda. çelişkilerini de fark ediyorum kadının. ama tüm bunlar benimle ölecek. asla aşık olabileceğimi sanmıyorum. zaten o kadar değersizmişim ki beni sohbete bile davet eden kadın yok.
sevmediğim hayatın sevmediğim bir yönü kadınlarla aramda uçurum olması... demek ki neymiş ? isteyince yaparsın diye bir şey garanti değilmiş.