Tanıdığım bir tanesi hamileyim diye bir sene boyunca rapor aldi. Maaşı da yattı tıkır tıkır. Bide aglar bunlar çok calisiyoruz cok yoruluyoruz diye. Ogrencilere bi sey ogrettikleri de yok. Öğretmen olmak varmış.
türkiyede, dünyanın en iyi öğretmenleri listesine girebilen tek öğretmen kadın bir öğretmendir, şimdi beyin diye taşıdığınız ot yığınına dönünde bir bakın.
biri de benim eşim olur.
size tavsiye, ne derlerse desinler umursamayın. ataerkil ve geri kalmış bir ülkede yaşıyoruz. kadın öğretmenlere değil direk kadına düşmanlar. kadınların çalışmasını hazmedemiyorlar. daha da hazmedemeyecekler. sadece komik hallerini izleyip gülümseyin, ben öyle yapıyorum..
bunların yeni nesil ve bekar olanları müstakbel kayınvalidelerin ruyalarını süsleyen gelin adaylarıdır. 2. el, yürüyeni temiz, otomatik vites arabaları olmazsa olmazlarıdır. ha şu zamana kadar aman aman bi eğitimci olmuşluklarını göremedik ama yolları açık olsun.
genel kanı kadınların memuriyetin açıklarından çok güzel faydalandığı yönündedir fakat öğrencilik hayatımda bende çok emeği olan bayan hocalarım var. o sebeple genellemek çok yanlış olur ama büyük bir kısmı mızmız yatışçılardır.
Genellemeye kurban gidendir. Görevini ihmal eden yığınla adam görünümlü öğretmen varken kadınları bu kadar eleştirmek şovenizmden ve hasetten başka bir şey değildir.
hayatınızın 4 yılını tek başınıza kadın olarak doğunun köyünde geçirin bakalım kolay mı o işler.
Sınıfınızdan sürekli kızların eksilmesine, kadınların öldürülüp intihar etmesine ne kadar dayanabileceksiniz?
Bilgi ve belge yönetimi, arkeoloji, sut ve sut urunleri gibi bölümlerden mezun olup karın tokluğuna çalışan kültür mantarlarinin zoruna giden kişidir. Ulan sapkani koy önüne düşün mal herif, düşünemiyor musun, o zaman ac interneti oku, hmm demek okudugundan anlamayacak kadar salaksin. Ona da tamam. Anlatıyorum iyi dinle.
Bak o kucumsedigin kadın öğretmen var ya, lisede essek gibi çalışıp senin aldigin puanın muhtemelen belki 100 belki 150 puan fazlasını aldı. Sen yata yata iki yıllık bölümden mezun olurken o kadın sabahlara kadar uykusuz kalıp ders çalıştı ve okulunu bitirdi. Sonra formasyon alabilmek için alese girdi ortalaması da epey yüksek olduğu için başka bir şehire formasyon almaya gitti. Orada staj gördü ebesinin ami gibi formasyon derslerini geçti. Zor oldu ama geçti.
Daha bitmedi tabi. Bir de kpss vardı onun önünde. Gece gündüz demedi çalıştı. Bölümünün ataması git gide düştüğü için ilk besyuze veya bine girmesi gerekiyordu. Senin kicini yırtarak aldigin o 60-70 puandan çok daha fazlasını aldi . çünkü başka çaresi yoktu. Senin o dandik bölümünün bile özel sektör gibi bir şansı varken o kadının tek umudu devlete atanmak bir şekilde nere olursa olsun göreve başlamakti.
80 üstü puan almasına rağmen o kadını tutup hakkariye sirnaga atadılar. Bir suru veledin kahrini çekti. Müdürün velinin hatta öğrencinin bile azarina tehdidine maruz kaldi. Sonra evlendi hamile olduğu için aldığı izin birilerinin münasip yerlerine battı ve su an hala ergenligini atlatamamış loserlarin açtığı sikik başlıklara konu oldu.
Bir öğretmen olarak umarım anlatabilmisimdir beyinciklerinize.bayan değilim ama bir şey farketmez. Su öğretmenlerle ugrastiginiz yetti .o kadar ballı bi meslekse sen de olaydin amk tutan mi vardı?
annemdir. tekrar tekrar eli öpülesi kadındır.
yazar demişli 'doğurur 6 ay izin alır, nezle olur rapor peşinde koşar, eltisinin kaynının, kaynanası ölür izin izin diye yakınır. kocam başka ile tayin oldu diye ağlar durur...'
hayır efendim o işler o kadar kolay değildir. 18 yıl bilmem nerenin dağın başında görev yapmıştır. lojmanda kalıp ( 2 gözlü bir kulübe) orda bende dahil 3 çocuk doğurmuştur büyütmüştür. doğumuna bir kaç gün kala anca izne ayrılmış doğumundan bir kaç hafta sonra başlamıştır tekrar görevine okulunda bir kaç öğretmen vardır aynı zamanda okulun müdürü. elektirk yok su yok kazanlarda çamaşırını yıkar ders zili çaldığında üstüne başına bir şey geçirip derse girerdi. gençliği gitti yani o köyde öyle eltili kaynanalı izinli nezlesi yaşayamadı şimdikiler gibi. sabah buz gibi soğukta öğrencilerinden bir saat önce okuluna gider sobasını yakardı yavrucaklar üşümesin diye. o köyün 3 kuşağını okuttu hala anarken gözleri dolar. söylenecek çok şey var ama kısa kesiyorum.
öğretmenlik çok kutsal bir meslektir. hele ki öğretmen bir bayansa içinde allah korkusu evlat sevgisi varsa elleri öpülür o kadınların.
bayan yazar eleştiriyosa bu başlığı uzanamadığı ete mundar hesabı olur yok erkek eleştirip bol keseden sallıyorsa öğretmen kız almak için bir taraflarını yırtmış ama kendisini kabul edecek bir öğretmen eş bulamamıştır. başka türlüsü olmaz başka türlü düşünülemez.
Lisedeyken birine aşıktım. Edebiyatçı. Benden genç olmasın bayağı güzel ve genç bir kadındı. O da bana karşı boş değildi sanıyorum. Ama ah o yaş farkı ve fakirlik yok mu?. Her hafta dersi olsun olmasın çiçek verir, geçtiği
Koridorlara gül yaprakları serper, masasına konukomşunun bahçesinden aşırdığım renkli çiçekleri bırakırdım. Bir şey de diyemezdi teşekkür eder falan. Ama derslerimiz iyi geçerdi. Galiba bizim piç arkadaşlar da bu nedenle beni gazlardı. Neyse iyi oldu. Bir gün teneffüs dönüşü sınıf yolundayken araba yaklaştı okulun önüne, içinden bu güzel öğretmen indi bize bakıp güldü, ama şoför koltuğunda bir bey vardı. O an adamla göz göze geldik. Ya biliyordu ya fark etti bir şeyleri, çok pis baktı. Tırstmadım değil ama yine de gelecek zamanlarda çiçekler devam etti.
Ve fekat şimdi düşündüm de okul çıkışı hiç elinde çiçek görmemiştim öğretmenin!! Lan...
