Çocuk olana kadar çalışıp çocuktan sonra bir süre parasız izin hakkını kullanarak çocuğun temel gelişim dönemlerinde işe ara verilebilir. Diyecektim fakat düşündüğün gibi değilmiş o ücretsiz izin hakkı sadece 6 ay kullanılabiliyormuş ben çok başka hayal etmiştim.
Yıl olmuş 2019 ve bu ülkede halâ bu konu konuşuluyorsa, eğitim sistemi gözden geçirilmelidir.
Hatta tükkanı kapatıp gidelim bi yerlere!
Emeğimize yazık!
(bkz: yallah arabistan'a)
Çağla ne alakası var. Kendi hayat standartlarımız neden çağa göre belirleniyor? Üzerinde düşünüp tartışalım diye başlığı açtım. Sorunun soruluş şekli ya da çağı yakalayıp yakalamamak üzerine açmadım. Fikriniz varsa alayım.
Kadın= eş, anne, ev hanımı, işte çalışıyorsa işçi, aynı zamanda evlattır, öğretmendir, öğretendir, aşçıdır, hayat arkadaşıdır, iş arkadaşıdır, araba kullanıyorsa şofördür, komşudur, evi temizleyendir, kıyafetini ütüleyendir, sabah kahvaltısı için çok daha erken uyanandır, çocuklarını okula hazırlayandır, yorgunluğunu içine saklayandır, kocasının bağrışmasına emrivakisine rağmen alttan alandır, alışveriş yapandır... Görülüyor ki kocadan daha fazla görevi olduğu birçok alan vardır kocanın en önemli farkı belki bir işte çalışmasıdır fakat kadın da bir işte çalışıyorsa mükemmelize olmuş demektir. Tabiii bu kadar çok görev ve sorumluluk olunca belli yerlerden taviz veriliyor. Kocasıyla arası bozuluyor, çocuklar yeteri kadar aile sevgisi alamıyor vs.
21.yy' ın yarattığı yeni düzenin, en çok tartışılan, en çok açmaz barındıran mevzusudur. çünkü kadın çalışırken annelik, ev hanımlığı gibi ağır bir sorumluluğu da yürütmesi gerekir. bir yanda ataerkil toplum rolleri ekonomik düzen yüzünden değişmek zorunda kalırken, kadını "evde" görmek isteyen erkekle çatışmalar başlar, ekonomik olarak özgürleşen kadın evliliğini her şeye rağmen sürdürmez ..
hatta bazı kadınlar kariyeri için evlenmez, çocuk doğurmaz. bu böyle sorunlar doğuran çok karışık bir meseledir. çözümü ise herkesin hayatı, ideallerine göre pozisyon alıp, karar vermesidir. başkalarının ne düşündüğü, ne istediği değil.
Çalışmasın diyen kesim:
"koca işte çalışıyor diyelim. Para kendilerine yetiyor geçiniyorlar. Hadi diyelim kadın da çalışsın. Ee bunlar çocuk da yapacak. (büyük ihtimal) ortaya çıkan sorunsalı tabiki de çocuklara kimin bakacağı. Peki hangimiz bakıcılara güvenebiliyoruz? Hangimiz kendi çocuğumuzu başkalarına emanet edebiliyoruz? O rahatlıkla işte çalışabiliyor muyuz? Anne baba sevgisinden mahrum kalıyor çocuklar böylece. Neden mi, ee işten dönüyor anne ve baba, Yorgun argın. Kafası şişmiş, başı çatlıyor. Eve gelince de yemek ye uyu dinlen televizyon izle. Bu yani, çok sık karşılaşılan sorun. Hadi ilgilense bile, tüm gün ilgilenen bir anneye göre ne kadar sevgisini verebilir, ne kadar ihtiyaçlarını karşılayabilir. (ihtiyaç sadece maddi değildir.) "
Çalışsın diyen kesim:
" kadın erkek eşitliğini savunan kesimdir. Anne de ekonomik katkı yapabilsin. (her şey para değil, bunu açıklayacağım.) olur mu olur, yarın öbür gün anne baba ayrılsa, anne daha önce çalışmadığı için, hiçbir işe girmediği için ortada kalacaktır. En azından bir işi olsa, ayrılsalar dahi en azından hayatını devam ettirmek için, kendi ayakları üzerinde sağlam durabilmek için daha önce iş tecrübesi olması lazım. Zaten duygusal yönde çöküntü yaşamış (ayrılıklar ve o süreç insanı ciddi yıpratır diye düşünüyorum.) bir de yaşamını devam ettirmek için ekonomik olarak zor duruma girse (ki genelde sırf böyle bir durumda ne yapacağını bilmediği ve korktuğu için kocasının şiddetine ses çıkarmayan, sessiz kalan ezilen kadınlar mevcuttur.) çok ciddi çöküntüye uğrar ve zor toparlanır. Nafaka diyebilirsiniz ama cidden nafaka diye bişey var mı, ya da yeterli mi ya da veriliyor mu bu konu hakkında pek bilgim yok yani yeter mi o kadına ya da çocuklara bilmiyorum. (bilen varsa yeşillendirsin.) ama kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesi lazım."
Tabi ikisini tek bir olaydan anlattığımı düşünebilirsiniz fakat ben sadece 2 farklı bakış açısı olduğunu ve hangisinin daha mantıklı geldiğini sorgula(t)maya çalıştım. Birisi çocuğun gelişimi yönündeyken öbürü de kocanın ekonomisine bağımlı olup çoğu zaman ayrılma noktasına gelip sırf kendi ayakları üzerinde durmayıp, bir işi olmayan kadının yaşayacağı travmatik durumdan bahsettim. Bir olay üzerinden anlattım. Sizlerin de eklemek istediği, katıldığı katılmadığı şeyler olabilir. Okumak isterim.