Bazıları diyor ki ben bakarım gerek yok ama şunu anlatamıyoruz herkes öyle olmuyor kaç kadın çocuklarımla ortada kalırım diye istemediği bir evliliği devam ettiriyor, şiddet görüyor? Ayrıca emek vererek kazandıgını harcamak insanın özgüvenini yükseltir ve çalışmak kişinin kendini geliştirmesini sağlar.Maçoluk yapılabilecek bi şey değil bu kadın isterse çalışır.
kendini iyi hissetmek, bir halta yarıyorum bende lan, ayaklarımın üzerinde artık durabiliyorum! diyebilmek için her ''insan'' çalışmalı, bakın cinsiyet ayırmıyorum..
Ailenin ekonomik durumuyla ilgilidir. Her aile kendi şartlarına göre bir orta yol bulabilir. Eşinin işi iyi ise, geliri düzenli ise kadın için de bu yeterliyse çalışmaz. Ancak kadının ekonomik özgürlüğü olması her zaman iyidir.
Dünyanın bin türlü hali var değil mi.
çalışmalı, erkek kadının atmsi değildir. çalışmayan kadın, erkekten para alarak geçinmesine rağmen, çocuğa bakıyorum, evi çekip çeviriyorum gibisinden boş laflar etmeye başlar. halbuki adamın işte çektiği zorlukları görmez. bu zorlukların üstüne (eğer varsa) patronun egosunu tatmin etme endişesi de binince evdeki kadının, kocasına neden böylesin ile başlayan laf sıralamalası iyice erkeği çıldırtacak cinsten. tabi erkekler cehâlet ile ezmemeli eşini ama kadınlar lütfen anlayışlı olun. gayesi, ailesini geçindirmek olan adamın tek derdinin bu olmadığını ve dışarıda onlarca ve dahi yüzlerce insanın taşaklarını tarttığını ve inanın hepsindeki tek amacın da siz olduğunu unutmayın. sözüm çalışmayan ''bayan''lara.
ama bu günümüzün yok "oğluşumun buzdolabı kapağını ilk açışı" yok "kızım yuvarlak hesap 10.000 saatlik oldu" gibi durmadan kutlama yapıp erkeğin aile reisliğini eve para getiren otomata indirgeyen amcık ağızlı karıların anneliğinden bahsetmiyorum.
Prof.Dr.Nevzat Tarhan yazdı:
EV HANIMLIĞI ÖZENDiRiLMELi!
●Evde misafirlere bir bardak çay vermeye üşenen kızın hostes olmak için çalmadığı kapı yok! Sebep?
2 kişiye çay vermek kölelik, 200 kişiye çay vermek özgürlük.
●Evde eşi ve çocuklarına çay hazırlayan kadın köle, işyerinde onlarca erkeğe kahvaltı hazırlayan kadın özgür!?
●Evde kocasının lafına katlanan kadın köle,
iş yerindeki erkek mesai arkadaşlarının lafına katlanan kadın özgür!?
●Evde oturup çocuğunu büyüten kadın köle!?
Çalışan kadının, çocuklarını verdiği kreşteki çocuklara bakarak çalışan kadın, özgür!?
●Kocasıyla birlikte kayınvalidesi ve kayınpederine yemek hazırlayan kadın köle!?
Patronu istediği için elin adamlarına yemek hazırlayan kadın özgür?!
●3 çocuğun derdiyle ilgilenip onların eğitimini veren ve mutlu eden anne köle!?
Lisede 30 çocuk ile ilgilenip, eğitim veren, onların psikolojilerini düzeltmeye çalışan kadın özgür?!
●Anne; evi düzenlesin, yemek hazırlasın, çocuklarına baksın, aynı zamanda çalışıp para kazansın! Sizce de kadınların omuzuna bunca yük yüklemek yanlış değil mi?!
Özgürlük anlayışı tekrar masaya yatırılmalı..
●Ev hanımının en büyük sıkıntısı, yaptığı üretimin gözükmeyişidir. Bu durum, ev hanımlığının ağır bir işçilik olduğunu gösterir. Çünkü evde zaman kavramı yoktur. Bu hizmet 24 saat süren bir faaliyettir.
●Erkekler çoğu zaman bunu anlayamaz ve eşlerine "Ne yapıyorsun ki? Bütün gün evdesin!" derler.
Hâlbuki işlerin önemi, yerine getirilmediği zaman anlaşılır.
●Bazı görüşler, ev hanımlığının bir meslek olarak kabul edilip sigortalanmasını tavsiye etmektedir.Bunun amacı, evdeki kadının da "çalışıyor" kabul edilmesini sağlamaktır.
●Bu tarzdaki görüşler, ideal görüşlerdir. Çünkü ev hanımlığı da bir meslektir; aynen iş yerinde olduğu gibi ev hanımı da sigortalanmak, onun da sosyal ihtiyaçları karşılanmalıdır.Bu hususta yasal olarak düşünülmesi gereken pek çok şey vardır.
●Ev hanımlığı meslek olarak özendirilmelidir.
Her kadın, evde iyi çocuk yetiştirmenin, iyi bir sekreter ya da iyi bir iş kadını olmaktan daha basit olmadığını bilmelidir.
●iyi ev hanımlığı, asla küçümsenmemesi ve yıpratılmaması gereken bir kavramdır. Çünkü insanlığın geleceğini, iyi yetiştirilen çocuklar belirleyecektir.
Bu unsuru zayıflatmak, insanlığın geleceğine hiçbir kazanç sağlamaz.
Bu soru çok gri götürür..
Net bi cevap yok çünkü.
Kadının da erkeğin de iş hayatına uygun olmayanı çok. Hiç demediniz mi şu kadın keşke evinde otursa da kamuya zararı olmasa.. Ya da şu sapık herif işten el çektirilse..
Bunun yanında ;
Kadın var, en yakın akrabası dahi ona bi gömleği çok görüyor, parasını ondan sakınıyor
Kadın var,ailesi aman hayatın yükünü çekmesin deyip maaş kadar para yağdırıyor..
Bence doğru soru şu: kim çalışmaya uygun?
Şimdi gelelim şahsi durumuma; anadan atadan düzenli gelirim olsa iş hayatına girmezdim,hobilerim ile meşgul olurdum ya da çevreyle ilgili bir derneğin faal üyesi olurdum, akrabalarımın yardımına koşardım. ..
Manyak mıyım lan ne diye işte karşıma çıkan manyak ve sapıklarla gönüllü uğraşayım,
Manyak değilim, başka çarem yok.
Bir kadın erkeğinin eline bakıp yaşamamalı Bu hayatta. boşanma denen bir realite var. Gün gelipte bir ayrılık yaşandığında kadın erkeksizde ayakta kalmayı bilmelidir. Çalışmakta onun en tabi hakkıdır.
Kesinlikle çalışmalıdır, çalışmak istemeyip de kocasının eline bakacak kadın sayısı bence yok denecek kadar az özellikle kadının hali hazırda bir mesleği varsa hiçbir şey kaçırmamalı.
Şeytan şöyle fısıldadı"Kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmalı. Sürekli evli kalacak değil ya"
Sonra şeytan tuzak kurdu.
Eğer bu mantık ile çalışma zihniyetine sahip olacaksa söylesin evlenmeyeyim. Her boku yer bunlar. Ekonomik bağımsızlık istiyorsa onu 15 yaşında bırakıp sanayide çalışarak kazanacak. 25 e kadar baba parası yemek kolay tabi. Onun dışında çalışacak, çalışması lazım. Ben babası değilim ömür boyu bakmaya. Evet biblo almıyoruz sonuçta.
Her aile içinde farklı cevapları olan soru. Çünkü yaşadığınız şehirden tutunda oturduğunuz muhite göre değişebilir. Kiranız aidatınız ona göre şekillenir. Yada çocuğunuzun olup olmadığına göre değişir. Para ihtiyacınızı belirler bu durumlar. Yani kısacası genellememek lazım. Herkes kendi karar verir ona göre çalışır veya çalışmaz.
Ayrıca bu soruyu sorma şansı olmayan, mecburen çalışmak zorunda olan kadın çok.
Ya da çalışmak isteyip çalışamayan bakmak zorunda olduğu hastası olan kadın çok.
Konuyu fazla dağıtmayayım. Malum büyük kriz kapıda, hatta kapıda degil var burda tam olarak.
çalışıyorsanız işinize sahip çıkın bence.
Evet gereksiz insanlarla uğraşmak,
patron kaprisi çekmek
sabahın köründe sıcacık yatağından kalkıp zifiri karanlıkta işe gitmeye uğraşmak muhteşem bir şey değil ama evine katkıda bulunmak kadar güzel bir şey yok.
21. yüzyılda, ortaçağın sona erdiği böylesine düşünülürken hala kadının kendine ait bir düşüncesi olabileceği düşünülmeden, erkeğin onu çalıştırıp çalıştırmaması tartışılıyor. bırakın minik kadınınız canı ne istiyorsa onu yapsın. fikirlerine ve tercihlerine saygı duyun ve işte o zaman bakın size karşı sevgisi ve güveni nasıl artıyor.
Kadın, aileyi çekip çeviren en büyük sorumluluklar alan biri olarak tabi ki çalışmalı.
Gelir durumu bunda belirleyici etken olup sonrasında çocuk bakımı ev işleri gibi durumlar da düşünebilir.
Bu konuda karar verecek tabi ki kadındır.
çünkü kadın kendi ayakları üzerinde durabilir, yapabilir, başarabilir, para kazanabilir, kendi kendine yetebilir.
feminen düşünceye gitmeye gerek yok. bu kabul edilnesi gereken bir duruştur.
Ben hatun çalışsın istemem.hatun benden başkasının derdini tasasını çekmesini istemem rahat etmem. Kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli kocasına muhtaç olmamalı diyen tiplerden de hoşlanmam. Kocaya muhtaç olmak ne demek. Benim malım diye birşey olmaz bizim malımız bizim paramız gözüyle bakılmalı.evlilik sınırsız bir birlikteliktir. Takılmak değildir.