Kadın: Saçımı kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadın: Ama kıyamıyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadın: Canım değişiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadın: Bana akıl vermeyi bırak, delilere verir gibi.
Erkek: Eger nasıl hoşuma gittiğini bilmek istiyorsan, sana derim ki uzun saçlı. Bunu biliyorsun.
Kadın: Beni tanıdığında kısaydı..
Erkek: Ve sana tam olarak ne dediğimi hatırlıyorum:"Ne güzel olurdun uzun saçla"
Kadın: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuafore git, ve bırak uyuyayım lütfen. Bunu senden Allah rızası için istiyorum.
Kadın: Peki nasıl kestireyim? Kat kat mı yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadın: Bana yakışacağını sanmıyorum, çünkü saçım çok düz.
Erkek: Bırak perçemli olsun öyleyse.
Kadın: Çok yorucu.
Erkek: Yorduğu zaman tekrar kestirirsin.
Kadın: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadın: Bana guzelim deme!!!
Erkek:?!?!?!?!!!
2.Versiyon: Kadın / Kadın:
1.Kadın: Ah şekerim sacını mi kestirdin? Ne kadar güzel olmuşsun!
2.Kadın: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamıyorum. Ay çok mu kısa oldu acaba...?
1.Kadın: Amaaan ne alakası var. Benim yüzüm bu kadar geniş olmasa, aynı kesimi ben de
denerdim. Benim şu saçım klasik oldu artık, yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadın: Ay yapma Allah aşkına nesi varmış yüzünün... Bak şöyle suralarından kat verdirsen, harika olur! Benim de boynum uzun olmasa aynı seninki gibi bir model yaptırırdım.
1.Kadın: Ah şekerim sen de bir alemsin. Keşke benim de boynum seninki gibi olsa. En
azından şu çökük omuzlarımın dikkat çekmesini engellemiş olurdum.
2.Kadın: Ayol sen ne diyorsun? Senin gibi omuzları olmasını isteyen bir sürü kız var...
Giydigin her şey sana öyle yakışıyor ki... Bir de benim şu kısa kollarıma bak. Omuzlarım seninkiler gibi olsaydı, giydiğim bluzlar üstümde emanet gibi durur muydu?
Vır vır vır, dır dır dır...
Tanrı, yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını, sisin gözyaşını aldı... rüzgarın kararsızlığını, tavşanın ürkekliğini buna ekledi onların üzerine taşların sertliğini, balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını,
kışın soğuğunu, saksağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini kattı, bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadın yaptı...
YARATTIĞI KADINI ERKEĞE ARMAĞAN ETTi
HiNT MiTOLOJiSiNDE ERKEĞiN YARATILIŞI
Tanrı, kaplumbağanın yavaşlığını, boğanın bakışını, fırtına bulutlarının kasvetini
tilkinin kurnazlığını, boranın dehşetini aldı, sülüğün yapışkanlığını, kedinin yaramazlığını, hindinin kabarışını, gergedan derisinin sertliğini onlara ekledi
bunların üzerine ayının kabalığını, bukalemunun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı...
YARATTIĞI ERKEĞi,ADAM ETSiN DiYE KADINA VERDi... *
fiziksel olarak erkekten daha güçsüz damgası yemiş olsada , doğum olayına kalıbımı basarım bir erkek asla dayanamaz. kadın ise viyaklasada ciyaklasada yapar ki helal olsun.
bazen çok duygusal bazende bir erkeğin asla olamayacağı kadar gaddardır
sürekli zayıflamak ister
asla nedensiz yere yada basit bir sebepten cinayet işlemez
bütün hayatı seks değildir. seks için (çok istisna olan kadınlar hariç) asla para ödemez
bir erkekle yattıktan sonra kızım şöyle götürdüm herifi diye ballandıra ballandıra elaleme anlatmaz
geceleri malum cins yüzünden rahat rahat dışarı çıkamaz, yazın sıcağında istediği gibi giyinemez
dayak yer
sürekli kendisine namus talimatları verilir
kısacası ezilen, ezdirilen , horlanan sirf vajina olarak görülen dünya canlısıdır.
erkek
nerde cinayet var , savaş var , ölüm var %90 ı bunların başının altından çıkar
rahat huzur bırakmazlar dünyada
işleri güçleri herşeyleri hep daha çok kadınla beraber olabilmeye endekslidir
sırf seks için para veren tek canlı türüdür.
hiçbir farklı yönleri yoktur birbirlerinden ömürleri penis boyu ölçmekle geçer ve onu sokacak delik bulmaya çalışmakla.
aralarında 3-5 iyi herif vardır hepsinide kötülemeyelim ama genede genel olarak erkekler bu dünyada şeyini sallaya sallaya yaşarlar.
geceleri istedikleri gibi dolaşırlar istediklerini giyerler yolda istedikleri gibi şeylerini kaşırlar
dünya şeyinde ahiret şeyindedir bunların.
üzerine en çok yazılan, çizilen konu.
ikisinin de eşit olduğunu savunanlar, erkeklerin ya da kadınların daha üstün olduğunu iddia edenler, didişmeler, misillemeler, anlayış farklılıkları, değişen hoşlantılar, birbirini küçümsemeler, birbirini yüceltmeler, kısacası yeryüzünde hiçbir konu erkek ve kadın kadar çok konuşulmadı.
farklılıklarına rağmen şu bir gerçek; ikisinin de birbirine ihtiyacı var.