--spoiler--
almanya'dan izinli gelen cahil bacanağım ofisime beni ziyarete gelmişti. teknik ressam fatma hanım ile tanıştırdım, diğerleriyle de.
dedi ki ; sen bu fatma ile yatıyorsun değil mi ?
çok şaşırdım. neden böyle düşündün ki dedim. dedi ki ;
bir çatı altında çalışan erkek ile kadın rahat durmazlar ki dedi. ben de ;
- sana acıyorum. senin eşin almanya'daki çalıştığı fabrikada yüzlerce erkekle yatıyordur. o da aynı çatı altında ya.
mosmor oldu ve defoldu gitti. gık diyemeden.
--spoiler--
Mümkün değildir.
Bizim sözde erkekler de "olabiler yoni nöden olmasin" kafasında oldukları için zaten kaybediyorlar.
Kadınla erkek arkadaş olmaz, olamaz. Ateşle barut yanyana durmaz. Bunun yobazlıkla, gericilikle alakası yok. Eğer erkeksen, o kadına karşı cinsel çekim duyarsın. Bu kadar basit.
kadınlarla erkekler arkadaş olabilirler; hatta olmalıdırlar da.
kadınlarla erkekler her şeyden önce arkadaş olmadıkları için, sosyal medya kullanımını, sanata, edebiyata, kültürel değerlere ve hayata ait değerleri, güzellikleri paylaşmak yerine, sadece karşı cinsle yazışmak, mesajlaşmak olarak görüyorlar. mesajlaştıkları karşı cins kişisini de öncelikle bir birey, bir insan olarak değil de bir cinsel obje olarak görüyorlar. bedenini, organlarını, fiziksel özelliklerini merak ediyorlar; hayal ettikleri o fiziksel özelliklere sahip kişiyle fiziksel yakınlık kurmanın yollarını arıyorlar.
kadınlarla erkekler her şeyden önce arkadaş olmadıkları için, karşılarındaki insana, bir arkadaş, bir insan, bir yurttaş, bir yürek taşıyan, o yürekte yaşanmışlıkları, kırılmışlıkları, sevinçleri hüzünleri, sevgileri, nefretleri, umutları olan bir birey olarak görme, değer vermek yerine, cinsiyetlerine, yaşlarına, mevkilerine, şöhretlerine, maddi durumlarına göre değer veriyorlar.
kadınlarla erkekler, sevgili olmadan, karı-koca olmadan, iş arkadaşı olmadan, komşu olmadan önce arkadaş olabilselerdi, birbirlerini bir karşı cins olarak görmeden önce, birbirlerini anlayabilselerdi, bazan yaşama birbirlerinin gözünden de bakabilselerdi. ülkemizde yakındığımız o kadınlara şiddet, kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri olmazdı; ya da daha az olurdu.