kadın elçi vardır, örnek kadın hz. meryem'dir.
kendisine kitap verilmemiştir ama oğlu hz.isa'ya incil verilmiştir.
bozulmamış incil'de ve bozulmamış tevrat'ta kuran'da haber verilen namaz hükmü vardır, ahiret gerçeği vardır.
kuran'da haber verildiği üzere bozulmamış incil'de namaz vardır.
"(i̇sa) dedi ki: "şüphesiz ben allah'ın kuluyum. (allah) bana kitabı verdi ve beni peygamber kıldı."
"nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti."
"anneme itati de. ve beni mutsuz bir zorba kılmadı."
"selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (meryem suresi, 30-33)
allah'ın izniyle islam alimlerinin verdiği bilgilere göre hz. isa ahir zamanda dünyaya geri dönecektir. **
bu başlık türkiyede yaşadığımızdan açılmıştır...çünki biz türklerde itikadda akıl-vahiy paralelliğini esas alan ve kendisi türk olan imam maturidi hz.lerinin mezhebindeniz...yani hanefi-maturudiyiz...fakat eşari mezhebinden olan mısırdaki hanbeli-eşariler veya malezyadaki şafii eşariler müslüman için kadın peygamber(nebi) pekala olabilirdir...''müslüman mahallesinde salyangoz satmak'' deyimide bizim gibi hanefiler için geçerlidir...hanbeli müslümana bu deyimi söyleseniz...ne olur ki satsa der...tavuk satmaktan farkı yoktur.
kadın peygamberin olmadığına yönelik islamda(ehl-i sünnet) ortak kanaat yoktur...
ehl-i sünnetin eşari ekolüne göre(en büyük 2 kelam okulundan biri... fıkhi mezhebi şafii,maliki,hanbeli olanların itikaddaki mezhebi) kadın nebiler(haberci) olabileceği; mesela hz. meryemin allahın habercisi olabileceği yönündeki kanaatleri olduğu söylenmesine rağmen acib yorumlar yapılmaya devam edilmesi düşündürücüdür islamiyet hakkında...üstelik eşari görüşünü destekleyen kimi maturidiler;kadın peygamber olmayacağı şeklindeki maturidi görüşünün elçileri kapsadığını,habercileri kapsamadığını söyleyerek eşari görüşüne katılırlar(fakat kuranda elçi ve haberci kavramlarının birbiri yerinede kullanıldığıda ayrı bir bilgidir...bu sebeple kimi ulema elçi ve haberci arasında fark yoktur der...o zaman elçi olmayacağına göre habercide olamayacakları yönünde bir kanaatte vardır doğal olarak bir kısım ulema için...kabul etmeyen bir başka kısım ulema ise kuranda adı geçen elçi ve habercilerin hiç birinin kadın olmamasından hareket eder...kadınlardan haberci olabileceğini öne süren eşari görüşse...allahın hz.meryem gibi bazı seçkin kulları ile ilahi iletişiminden hareket eder...)iki düşünceninde kendi içerisinde tutarlılığı vardır....doğrusunu allah bilir...
kadından ne olmuş ki peygamber de olsun pehhh...
kadın dediğin ezilendir.
kadın dediğin fedakardır.
kadın dediğin yapıcıdır.
kadın dediğin alttan alması bilendir.
kadın dediğin kafasının içinde beyin , göğüs kafesinde; kocaman ,sımsıcak bir yürek taşır.
saçma sapan alanlarda feministlik yapmaya çalışmak. kadının önder olacağı başını çekeceği akımlar ve konular vardır. fakat erkek ve kadın farklı yaratılmışlardır. her konuda eşit yaşamsal faaliyetlere sahip olacak diye bir kaide yoktur. ancak sosyal hak konusunda taabiki eşitlerdir.
başvuru olmadığındandır. peygamber olmak isteyen sözlük bayanları içerisinde son 6 ayda çekilmiş fotoğrafı da olmak üzere başvuru formu doldursunlar. temel prensibimiz liakat. eğer ön elemeyi geçerseniz sizi peygamber ilan edebilirim. *
hz. muhammed ve ondan önceki peygamberlerin yaşadığı dönemdeki şartları ele alırsak, ortaya çıkması halinde hiçte iyi sonuçlar vermeyeceğine inandığımız durum.
allah ın bu ağır yük altında kadınları bırakmak istememesindendir. peygamberlerin eziyet göreni, yollara düşeni var. e eski çağlarda kadına bakış açısı da belli.
netice itibariyle rabbimizin kadın ı kayırmasıdır efendim. art niyet aramaya gerek yoktur...
yanlıştır. tevrat'ta deborah (ki kendisi israil krallığı'nın ilk kadın yargıcı/yönetmeniydi) ve hulda adında iki kadın peygamberden bahsedilir. hz musa'nın ablası meryem'in de peygamberlik yetenekleri olduğuna inanılırdı.
sebebi çok basittir:peygamberlik,yeri gelince savaşmayı,yeri gelince dövülüp sövülmeyi gerektiren,kısacası hem fiziki,hem manevi güç gerektiren bir iştir.özellikle bundan binlerce yıl önce zamanımıza göre çok daha zor olduğu için de bu görev erkeklere yüklenmiştir.
ehli sünnet maturidiliğe göre böyledir(sünni türklerin itikaddaki mezhebi)...ehl-i sünnet eşarilere göre ise kadınlardanda haberciler olabilir...hz.meryem mesela allahın habercisi cihetiyle bakılabilir derler..
Eh peygamber cikmadi cunku simdiye kadar tanri'nin sesiyle konustugunu soyleyenler, mucizeler yarattigi soylenenler büyü yapmakla ve cadilikla suclanip diri diri yakilip iskenceye maruz kaldi.
insanlik tarihinin bu vahim durumunda hangi kadin "peygamberim, açılın" deyip el kaldiracak mallikta olacakti ki? *
peygamber diye hitap edilen şahsın sadece ilahi dinler içinde bu sifatı almasından dolayı doğru bir önermedir. fakat mitolojide peygamberi bırakın tanrıçalar vardır.
bir cok hikmetleri vardir. entrylerde de bahsedilmis zaten.
peygamberlikbuyuk bir gorevdir. sorumluluklari buyuktur. butun insanliga inen bizim peygamberimizin; muhatabi olan tum insanliga teblig gorevini yerine getirmesi gerekiyordu. diger peygamberler de kendi gonderildikleri insanlara karsi sorumlulardi. bu sebeple; teblig suurunun bilincinde olanlan peygamberler, yapi bakimindan yani fitratlari geregi daha guclu (fiziki guc veya ruhsal bakimdan) yaratilmis olan erkek cinsinden secilmislerdir. kadinlar gibi hassas olmamalari da bu sebeplerden olabilir degil mi ama!
kadinlarin peygamber olmamasi kadinin degersiz oldugunu gostermez. nerenizlen goruyonuz bilmiyorum. bilakis, kadinlara kaldiramayacaklari yuk yuklenmemistir. kapasitelerinin disinda bir gorev vermemistir allah ki; herkes de peygamber olamamistir zaten.
bunlarin yaninda mesela hz meryemi allah cennet kadinlarindan kilmis ve onunla konusmustur. konusmak dedim tersinden anlamayin. ve benzeri gibi... okuyun ama duzden okuyun tersten degil.
