Gerçekten çok haklısın, bu ülkede erkek olarak bile korkmaya başlamışken , sizlerin durumu çok daha vahim. Malesef kimsenin kimseye güveni yok, cok değişti bu ülke çok. Eskiden mahallenin kizina kimse yan gözle bakamazdi.simdi kapının önüne cikartamiyor kimse çocuğunu.
Oysa o maymunların evde her şeyden habersiz oturan anneleri orospudur bazılarının gözünde. Hangisi daha kötü bulun bakalım.
Kısaca boşverin gitsin, kimse orospu dedi diye orospu olmazsınız. Ha olursanız da kime ne.
insanların bilinçaltında her zaman yetersiz olduğunun düşünülmesi. Hangi işverene giderseniz gidin erkek çalışanlar aynı işi yapan kadın çalışanlardan daha yüksek maaş alıyor. Neden? Çünkü erkek.
Kadınların en değerli bulundukları günler (ki o da çevreden çevreye değişiklik gösteriyor) hamilelik günleri. Onun ilk üç ayı bulantılarla son üç ayı da top gibi yuvarlanmaya çabalamakla geçiyor zaten. iki çocuk sahibi ortalama gelirli bir kadın hayatının yalnızca 6 ayı şanslıysa ‘kolay’ geçiyor. Şanslıysa diyorum çünkü hamilelik döneminde de ne olacağı tam belli değil.
Edit: biz kadınlar pms, doğum, lohusalık, çocuk sorumlulukları, ev sorumlulukları her şeyi bir şekilde tolere ediyoruz da şu çevreden gelen yetersizlik hissini atamıyoruz. Nasıl sırf bir kromozomu şansına farklı diye benden daha kötü iş yapmasına rağmen 500₺ fazla verirsiniz ey işverenler ya? Hangimiz seçtik kromozomumuzu?
Yoktur. Kadın olmak zor değildir. Kadın olmak süper bir şeydir. Sosyal medyada yapılan "kadın olma zorlukları" başlığı altında yazılan regl olmakmış, ağda yapmakmış, doğummuş bilmem neymiş falan o kadar da dişe dokunur şeyler değildir. Regl mi oluyorsun, sağlıklı bir kadınsın, bir iki gün karın ağrısından kimse ölmüyor sağlıklı olduğun için sevinmelisin.
Sütyen takmaktan şikayetçi misin, takma, zorunda değilsin.
Ağda yaptırmak istemiyorsun musun, yaptırma. Senin kendi tercihin. Kıllarından şikayetçiysen o ayrı, ama bu da tercihin.
Doğum çok güzel bir olay, dünyaya yeni bir insan getiriyorsun ve bu dünyanın en doğal şeyi. Kimse prenses değil, herkes doğum ürünü. Çok korkuyorsan yapma, bu da tercih meselesi.
Kadın olmak bütün bunlarla güzel.
Ha ama derseniz ki bu ülkede kadın olmak... işte bakın bu değişir.
Bu ülkede kadın olmak, diken üstünde olmak demektir. Cinsiyetini gizli saklı yaşamak, kendini kabul ettirmeye çalışmak, güvenliğinden şüphe duymak demektir. Yaşamaya çalışmak, ayakta durmak için çaba sarf etmek demektir.
Yoksa kadın olmak güzeldir. Kadın olmak zor değildir.
Beaovoir, ikinci cins olarak anıyor kadını. çünkü, ona biçilen değerleri ve rolü layıkıyla oynamadığı zaman aşağılanıyor, lanetleniyor, değersizleştiriliyor. Kendine biçilen rolü layığıyla oynadığı zaman, hala fiziksel güçsüzlüğü dolayısıyla tecavüze uğrayabiliyor, üstüne baskı kurulabiliyor, dayak yiyebiliyor, akla gelebilecek her türlü insanlık dışı edimin mağduru olabiliyor. Üstelik rolün hakkını verdiğinde ondan beklenen utanç duygusuna sahip olduğu varsayılarak başına bu tür şeylerin gelmesi kolaylaştırılıyor. Çünkü kadına suç teşkil eden bir edimde bulunan kişi, toplumsal olarak ayıplanmayacağının, gururunun incitilmeyeceğinin farkında. Bu yüzden kafası dik cezaevine gidebiliyor. Fakat suçluyu lanetleyen aynı toplum kadının hesabına utanç, onur zedelenmesi, aşağılanma yazıyor.
Yani diyeceğim odur ki, ömrünü eşitliğe, zihinlerin düzelmesine adamalı insan. Kadına rol biçmeden, o gözlükleri takmadan.
olmayan zorluklar. saf iseniz zorlukları sıkıntı olabilir. ama eğer akıllı kadınsanız bu ülkede gelemeyeceğiniz yer yok. hızlı yükselebilirsiniz. yani zorluk 3/10 felandır en çok. ay götüme bakıyorlar'ı zorluk görmüyorum tabi. kurnaz kadının kazanabilecekleri saf kadının kaybedeceklerini 10 ile çarpar diye bi cümle ile bitireyim.
Zor değil sosyal medyada bir fake hesap açıp kanıtlanabilecek birşeydir fotoğrafları özellikle tumblr dan seçin ve dm ye bakın ne kadar keko barzo eşekçi köpekçi dayı varsa sulanmış olacaktır.
Eğer kadının maddi gücü yoksa kendi evinde hizmetçi durumuna düşüyor.
Erkek ne derse o olur. Kadının düşüncesini bile sormadan her şey hakkında karar alıcı konumda erkek vardır.
Eşitlik eşitlik diyorsunuz ya. Lafta hep. Bir erkek kendinden düşük biriyle evlendiyse o evlilik içinde kadın her zaman ikinci plandadır. Saygı yoktur, empati yoktur, sağlıklı ilişki yoktur.
Kadın her zaman erkeğin kölesi durumundadır. Hep fedakar olmak durumundadır çünkü evindeki huzuru böyle sağlayacağını düşünür.
Hep sabretmelidir. Yoksa yuvası dağılacaktır.
Çünkü kadınlar duygusal yaratıklar. Hep duyguları ön planda. En son mantık konuştuğu zaman da ortada ilişki felan kalmıyor.