ayrıyetten hiçbir zaman hiçbir kadın kendinden, kadın oluşundan nefret etmemelidir, nefret etme raddesine getirecek olaylar yaşanmış, bunu yaşatmakta bir gariplik görmeyen insanlar olmuş olabilir, ama bu kadın olunduğundan ötürü değil, toplumca kadına bakışın sığ oluşundan ötürüdür.
bakınız şu ülkede istisnasız her kadın tacize uğruyor, sözlü, yazılı, fiziksel. bunun kapalılık, açıklık, solculuk, dindarlık, dekolte, kot pantolon cartı curtu yok, her kadın uğruyor. bu iyice bellensin bir zahmet. fakat burada utanması gereken kesinlikle kadın olamaz, olmamalı. kadın görünce ucube görmüş gibi davranan erkekler utansın, bir aile içinde kız çocuğunu küçük gören, eğitim hakkı onun en doğal hakkı iken buna müsaade etmeyen, sürekli nasıl olması gerektiği konusunda sert biçimde dikte eden, şiddet uygulayan, çocuk yetiştirmeyi bilmeyen ebeveynler utansın. kadına kendi kafasına göre vazife belirleyip o görevleri yapmak zorunda olduğunu düşünen evlendiği adam utansın. edecekseniz kendinizden değil onlardan nefret edin. bunun gibi psikolojik travmalar dışında geriye kalan kadın olmanın getirdiği hususlar nefret edilecek şeyler değil, ayda bir hafta regl olunduğundan ötürü kadın olmaktan nefret ediliyorsa da gariptir bu. al ağrı kesici kullan, bir sürü yöntem var o ağrıyı almaya yardımcı.
bu arada şuraya entry girenlerin çoğu da erkek, kadınlar yerine kadın olmaktan nefret ediyorlarmış, öğrenmiş olduk.
evlendikten sonra böyle koca tarafının ailesi seni bi sahiplenir. böyle ilginç bi güç gösterisidir o. "kızı almak" denir hatta ona. "almak". düğünde bile onların göğsü daha bi kabarık, gelinin ailesi daha bi mahsundur.
amaaaaannn ne kadınlığımdan utancam. toplumdan utanırım.
gittikçe artan apaçi nüfusunun sokakta orda burda metroda sürekli laf atması, saçma sapan hakaretlere laflara maruz kalmanız. sözlü taciz olsa gene iyi de... gece sokağa çıkamamanız(en azından yalnız başınıza), her ayın dörtte birini şiddetli bir sancıyla geçirmek zorunda olmaktan bahsetmek istemiyorum o ayrı bi dert zaten. o değil de türkiyede kız olmak cidden çok zor ya ben avrupada taciz olaylarının bu kadar olduğunu sanmıyorum. tabii bu neyle alakalı bi erkeğin kendini nasıl yetiştirdiğiyle...
gece geç bir saatte dışarı çıkıp yalnız başına bir yürüyüş yapmak istediğinde ıssız sokaklarda yürüyüşünü kısa tutmana sebep olan içindeki o tedirginlikten kurtulamamanın verdiği korkuların havanın o yumuşaklığını ve gecenin güzelliğini hissetmene engel olduğu anlardır.
Gece 02:00 suları. minibüsten inip eve doğru sallana sallana yürüyorum. elimde de telefon. facebook ta hangi embesil ne yapmış ona bakıyorum. 10 adım önümde yürüyen (tahminimce) Çakır keyif bi adam. elinde de bira poşeti. uzaktan bi adam ve bi kadının tartışma sesleri geliyor. ama tok bi ses. gözlerimle tarayıp park halindeki arabayı gördüm. içinde tartışıyorlar. (yine tahminimce) evli bunlar. başımı yine telefona çevirdim ama kulağım onlardaydı. önümde yürüyen adam yavaşladı. 2-3 adım kaldı aramızda ve arabadaki sığır inip direkt önümdekinin üstüne yürüdü "ne bakıyorsun lan? kimsin lan" vs vs sokak inliyor amk. kadın da indi arabadan sakinleştirmeye çalışıyor kocasını. ben de girdim araya. ikisi de ayyaş ama o sığır daha sarhoş. Diğer Adamı usul usul yolladık. ben de sığır olanı kaldırıma oturttum sigara uzattım. 2 de 1 kalkıp "ben şunun amına koyup da geleyim" diyip duruyor. Diğer eleman sokakta kaybolunca ben de "arabadan çocuk sesi geliyor. Bu saatte yatağında olması gerek. siz de gidin isterseniz, çoktan polisi aramışlardır" gibisinden bir şeyler zırvalıyorum ama asıl içimde yapmak istediğim onun oracıkta amına koymak. kadın çocuğun yanına gidince, adama alkollü olduğundan evlerine kadar bırakmayı teklif ettim yok çekti. -ben sürerim amına koyum- diyip bindi arabaya. herife 5 dakika Dayanamadım. o kadın o sığırla her gece aynı yatağı paylaşıyor lan. belki de bir ömür geçirecek ya da erken veda edecek.
böyle bir durumda gel de nefret etme kadın olmaktan.
Sırf kadın olmanızın bile taciz edilmeniz için yeterli(!) Bir sebep olduğuna inanan, kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan insanların olduğu bir yerde yaşamak.