aldatmanın gözde görünür kısmı artar-ki ben ona da inanmıyorum- okumamış kesim tenha köşelerde, tarlalarda iş pişirmeye devam eder.
şimdi savunmasına gelelim bunun; okumuş kadın eğitim sürecine ve çalışmasına devam ettiği için bu gibi işlere ayıracağı vakit azdır, halbuki okumamış kişi bütün gün tv karşısında aşk ile ilgili şeyler düşünür, çoğunlukla da uygulamaya koyar.
ikincisi okumuş kadının çekinceleri azdır ve yapsa bile dürüstçe söyler, okumamış kişi kocası eline bakar, aç kalmaktan ve dayak yemekten korkar.sonuçta gösteriyor ki artan bi oran yok ortada.
Kadınların aldatma oranıyla okumuşluk oranı arasında doğru orantı yoktur. Okumaktan kastedilen kişinin kendini geliştirmesi, genel kültürünü arttırması ise bu onun karakterini güçlendirecektir. Bu da aldatmanın aslında insanın kendisini kandırması gerçeğini faketmesine neden olur. Kastettiğiniz eğitim görmekse doğrudur, okumak insanın egosunu geliştirir. Bu da narsizmle alakalı diğer insanları aşağı görmeyi birlikte getirir.
biz çirkin, hayata küs ve hayatlarının çalışmaktan ibaret olacağının bilincinde olan üniversiteli kızlar olarak "erkek nasıl aldatılır" dersi alıyoruz mesela. yoksa okula falan ne demeye gidelim...
işin aslı için: gerizekalı başlık açıyorum, ilgi çekiyorum
bunun okumuşlukla değil, para ve özgüvenle orantılı olduğunu ortaya koymuş bilimsel bir çalışma vardır. kendi yaşadıklarımla da tecrübe etmişliğim var. aksini kimse iddia edemez heralde, ve istisnalar kaideyi bozmaz diyerek yapılan araştırmayı siz değerli ulusözlük müdavimleriyle paylaşıyorum.
Tilburg Üniversitesinden asistan profesör Joris Lammersın bu konuyla ilgili bir çalışması bulunuyorç Lammers 1000 güçlü pozisyonda çalışan profesyonele eşlerini aldatıp aldatmadıklarını ya da böyle bir eğilimleri olup olmadığını sormuş. Sonuç ise kadın ya da erkek farketmeksizin güçlü pozisyonlardaki bu insanlar sadakat sahibi değiller.
Lammersa göre belli bir gücü hisseden, elinde bulunduran insanlar risk almayı ve gücü kullanmayı sevdikleri için aldatma ihtimalleri daha yüksek oluyor.
Florida Eyalet Üniversitesinde yapılan bir araştırma ise durumun sadece güçlü pozisyonlarda olanlarda ya da sadece erkeklerde böyle olmadığını gösteriyor. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalara katılan erkekler ve kadınlar (gündelik hayat süren insanlar), kendilerini daha güçlü hissettiklerinde daha flörtöz cevaplar vermişler.
insanlar kendilerini daha güçlü hissettiklerinde daha sexy, daha etkileyici hissediyorlar ve aldatma eğiliminde oluyorlar. Çünkü kendilerini güçlü hissettiklerinde hiç hata yapmayacaklarını düşünüyorlar. Bir şeyin etik olup olmaması ise onları genel itibariyle pek ilgilendirmeyebiliyor.
Kadin kismi okumaz kadin kismi calismaz kadin kisminin soz hakki yoktur diyen dedelerinin yolundan yuruyen yazar beyanati. Sacmalamistir. Aldatmak isteyen escinsel olur yine aldatir.
doğru olmayan bir önermedir. bir kadın kocasını aldatıyorsa bu onun ucuzluğunu ve karaktersizliğini gösterir. çünkü karakter insanın içinden gelen bir şeydir. okuyup okumamakla alakası yoktur.
sonuna kadar katıldığım önermedir.sırf aldatılma korkum tavanda, övgüvenim tabanda olduğu için birlikte olduğum kadınları sadece 1. sınıfın 2. dönemine kadar okumuş kadınlardan seçiyorum.siz siz olun daha fazla eğitim almış kadınlardan uzak durun aksi takdirde evde boynuzlarınızla mutlu mesut yaşarsınız.
kadınların okuma oranına bağlı değildir sadakat derecesi, ki bu erkekler içinde geçerli... karakter, kültür, ahlak, onur bunlar okullarda öğretilmiyor, vicdan dediğimiz şey bir insanın kalbinde hiç olmamışsa ister kadın ister erkek, aldatmakla kalmaz, kötülüğün ihanetin en acısını yapar, çünkü kendine ve karşısındakine yakıştırır bu davranışını.
okumasın kadınlar da, 10 yaşından sonra istediğiniz gibi sikin, başlık parası adı altında satın, daha da sıkışırsanız töre diyip sıkın kafasına.
ibneler siziii...
Siz hangi kadına ya da kadınlara denk geldiniz bilemiyorum ama karaktersiz insan tipinden bahsetmişsiniz okuyup belli bir yere gelen, kendini farkındalıkla bir yerelere getirebilen, olmayan haklar değil olan hakların bilincinde, aile terbiyesini almış vesaire karakter olarak kendini doyurmuş, eğitim seviyesi iyi mesleğini eline almış eşine saygıyı bilen kendini herkesden üstün sanmayan, egolarının esiri olmamış bilinçli bir kadını hiç bir erkek yıkamaz bu doğru ama aldatmayacak kadar zekidir he karşısındaki erkek onu aldatmışsa ikinci şansı vermeyecek kadar akıllıdır. Kaldı ki böyle bir kadını haketmiş bir erkek de ne aldatır nede buna yeltenir hata edip aldatmışsa da önce kendisi karşısındakinin affetmeyeceğini bildiği için kendi kapıyı çeker gider. Bu olay bu kadar nettir gerisi teferruattır. Şunu belirtmek isterim ki şu saydığınız aldatma meselesi karakter ve eğitimle bağdaştıracak olursak çeşitleri mevcut ama sizin ki emin olun alakasız ve genelleme yapılmış kesinlikle doğru değil. Ben biliyorum ki sizin tabirinizle çok okuyan benim tabirimle eğitimle olabilecek üst seviyelere gelen erkeklerde de bu oran çok az da değil ama genelleme yapmıyorum çünkü bu doğru olmaz o zaman kadın üstünden akıl vs. gibi prim yapmak doğru değildir.