çoğu erkeğin ikilemde kalmasına yol açan klişe bir sorudur aslında. şu şekilde açabiliriz: dünyanın en güzel kadınıyla mı beraber olmak istersiniz, yoksa istediğiniz otomobile sahip olmak mı?
elbette herkes kendi açısından değerlendirecektir. misal, bir ferrari sahibinin "otomobil" demesi pek beklenen bir şey değil. o zaten birine ulaşmış. muhtemelen güzeller güzeli bir sevgilisi de vardır fakat yine de "kadın" cevabını verecektir. hayatında hiç sevişmemiş birine sorsan farklı şey söyler, mali hesaplara girişen farklı şey...
şahsen, güzel bir otomobil ve motor sesi beni güzel bir kadından daha çok heyecanlandırır, endorfin salgımı hızlandırır. hele ki o aracın içindeki kişi ve gaza dokunan ben isem dünya s.kimde olmaz.
dünyada 3 milyardan fazla kadın var. en güzeli olmasa da birisi mutlaka gelir, beni bulur. fakat 200 bin dolarlık bir otomobil kullanan kişi sayısı bizim mahalle kadardır. aklınızı kullanın, romantik adam rolü kesmeyin.
kadın, hayatım ol dediğim kadın, kız, neyse işte. otomobilin var mı dedi annesi. yok dedim, alabilirim dedim. al gel dedi. vurdum kapıyı çıktım sikerin bu işi dedim.
lan bunu düşünen adamlar da var ya. güzel bir otomobil seçin kadın zaten kendisi yanaşır size.
sanki otomobili seçenler hayatları boyunca ibne olacakmış gibi hissediyorlar. yok öyle birşey.
hemen aklınızdaki en güzel otomobili seçin. seçiminiz doğru ise, kadın da doğru seçimi yapacaktır elbet. *
zor gibi görünen fakat gayet basit olan bir soru kendisi.
kadın ne yaparsan yap geriye götürür, otomobil geri vitese aldığında geri götürür. otomobile hatun atabilirsin. hatta onunla "hatun" da çekebilirsin. ama bir kadının içine otomobil atamayacağın gibi, onunla diğer kızların ilgisini de çekemezsin. araban dırdır yapmaz. bir problem olduğunda yedek parçasını da bulabilirsin. kadında öyle mi? teheey.
yaa, işte öyle sözlük. ben ikisini de istemiyorum, bana tır verin.