feminist denebilecek kadar kadın hakları taraftarı olmama rağmen bana illallah dedirten mühendis türüdür.
kadınlar lütfen mühendislik okumasın.
neden böyle söylüyorum? çalıştığım ortamlarda kadın mühendis az sayıda bulunur. fakat bunların başıma açtığı işleri şunca erkek açmadı!
kadın mühendislerin sorunu şu: öğrendiklerini, bildiklerini sandıkları her şeye sıkı sıkıya yapışıyorlar. duruma göre muhakeme yapmak, esnek olmak gibi yetenekleri yok denecek kadar az.
belki böyle olmasının sebebi, bir hata yaptıklarında erkeklerin onların üstüne daha çok gitmesi olabilir. sorun şu ki söz konusu tutumları da hem komik duruma düşmelerine, hem de durduk yere ortalığı karıştırmalarına engel olmuyor. velhasıl, ya mühendislik okumasınlar ya da artık nasıl yapacaklarsa kendilerini kontrol altına almayı, esnek olmayı öğrensinler.
benim okuduğum yıllarda yani 7-8 yıl öncesinde bile çok tuhaf bakılan kadındı. üstelik dereceyle ya da iyi notla mezun olursanız " yuuh abi " tepkisiyle karşılaşırdınız, benim gibi.
şimdi biraz olsun kırılmış bu algı. kızlar inşaat, makine de okumaya başlamış. umarım tamamen yok olur bu cinsiyetçilik.
bu haberden çıkardığımız sonuç: siz yeter ki başarılı olun, büyük projelerde yer alın; sonra yabancı firmalar sizi havada kapıyorlar. ama en önemlisi yaptığınız işe inanmak, onu iyi tanıtabilmek. röportajda 3. havalimanının çok başarılı olacağını ve dünya tarafından da heyecanla takip edildiğini anlatmışlar. onlar için bundan daha gurur verici bir şey olamaz sanırım.
bağırıp çağıramadığınız için ve küfür edemediğiniz için bazen sıkıntıya sokan mühendis'dir.
bir de çalıştığınız yerde sizin amiriniz poziyonunda ise sıkıntı daha fazla olacaktır.
ben ve benim gibilerdir ne yazıkki ,çunku bu ülkede zaten kadın olmak çok zordur,buyuk bir sorun,yüktür.vs.. bölümdeki ve iş hayatındaki çoğunluk erkek olunca ayrımcılığın ve zorbalığın ne kadar fazla olduğunu bizzat yaşadığım için pişman olduğumdur.keşke ressam olsaydım dedirtendir...
istatistiklere dayanarak okudumuş olduğu fakültede erkek başına yaklaşık 250 gram dişi* düşen kadındır.
hiç bir mühendislik öğrencisi olaya bu açıdan bakmıyor ama daha vahim olan istatistikse, kadın mühendis adayı başına yaklaşık 1.70m* yarrak düşüyor olmasıdır.
çirkin olduklarını idda edenlere de bi özel üniversitelerin mühendislik fakültelerine bakmalarını tavsiye ederim.
özellikle elektrik elektroniktekilerin hemen hepsi ya çok çirkindir ya da bildiğin deli.*
aksini gören, bilen, duyan varsa beri gelsin, çok dua ederim.
mühendislik fakültelerinden aldığımız duyumlara göre, erkek öğrencilere; bir bacak, bir adet göğüs düşmesi gibi muhabbetlere konu olabilecek kadın türü.
zorluklarla mucadele etmek konusunda daha esnek daha yetenekli olması gereken kişidir.zorluklar muhendislik fakultesine adım attıgı anda baslayacak ve pesini hiç bırakmayacaktır.zira muhendislik daha cok bir erkek meslegi olarak gorulmektedir.bu gercegi okula girdigi ilk gun anlayacaktır,40 kişilik sınıfta 3-5 kız ancak vardır.fakultedeki erkek nufusu sindirici ve yalnızlastırıcı boyutlardadır.birden bire azınlık mensubu biri olvermişsindir.bu durum muhendislik hayatı boyunca da devam edecektir.ancak cok basarılı kadın muhendisler yetiştirilir bu fakultelerde.cunku daha mucadeleci daha yılmazlardır.ornekse Prof.Dr.Suna ATAK ozellikle cevher hazırlamada oldukca basarılı bir muhendis,bir bilim kadınıdır.
her nedense angelina jolie' den çok daha fazla estetik özgüvene sahip ** ve kendilerine en geç fakültede son senelerinde nişanlanmalarını tavsiye ettiğim dişi insanlar grubunun ferdidir,
gerçek hayat acımasız ve rekabete açık bir arenadır zira.
bazı kesimlerce hoş olmayan damgalar vurulan kızdır. "görüyoruz mühendis olcak diye bekliyor aileleri erkeklerle dolaşa dolaşa ... gibi olmuşlar. kız dediğin ya öğretmen olmalı yada imam hatipe gitmeli" diyen insanlardan çok gördüm. bu ülkede işleri çok zor olan kişiler.