kadının az konuşması illa ev eşlerinde uzmanlaşmış erkeğine itaat eden, ezilen tip anlamına gelmez. kadının yaradılışında vardır naiflik. yeri geldiğinde susabilen, az ve öz konuşabilen kadın bazen çok zarif olan kadındır.
cehaletin ve aptallığın en keskin olduğu beyan. susan herkes tehlikelidir, susan kadın daha da tehlikelidir. kadının suskunluğu erkeğin en çok utanacağı şey olmalıyken hala bu kafada insanlar var ne yazık ki.
Melek Subaşı gibi vakaları önlemek için zamanında atalarımız tarafınca söylenmiş sözdür. Tamam kadının çok konuşanı çekilmiyor. Ama kabul edin çok konuşan erkek daha bi çekilmez. Hem çok konuşuyor hem de toplumumuzun verdiği yetkiye dayanarak susmuyor.
aslında olması gereken budur. çünkü çok konuştukları zaman ya trip yüklü olur ya da gereksiz olur. biz erkeklerse az ve öz konuşuruz. günümüzde kızlar erkeklerin başlarının etini yerken tam tersi durum söz konusu değildir. içimizden hep yeter bi sus be deyip yüzlerine sahte gülümseme bırakmak zorunda kalırız. dengesiz yaratıklar. konuşmadan önce bir süz artık şu lafları ya da bazen hiç konuşma gerçekten hayırlı bir iş yapmış olursun. her boku büyütmeye ne gerek var? biraz nefes al ve bazı şeyleri görmezden gel. bu hayat kafaya takarak veya trip atarak sürmez. iyi bir şeyse biz de yapalım anasını satayım. o zaman anlarsınız herhalde ne demek istediğimizi. kabul etseniz de etmeseniz de bu böyle sayın "kronik tribal enfeksiyonlu hastalar".
not: eskiden bu tür konularda çağdaş bir düşünce yapısına sahipken artık bu türlü davranışlardan dolayı çileden çıktığım için işler tam tersine döndü. her seferinde elimin tersiyle birilerinin ağzının ortasına vurasım geliyor.
bildiğimiz kadınlardan mı bahsediyoruuz? şahsen ben bu yaşıma kadar anlat anlat bitiremedim. ne kadar çok konuşcak şeyim varmış maşallah. kısacası çok konuşurlar ama gerekli konuşurlar.