Primci meriçler bir yana, bizzat Kadınlar tarafından yapılan edebiyattır. Bir cinsiyet düşünün ki kendisini ezilen, ezilmeye müsait olarak adletsin. Kendi cinsiyetini, kendi kendini güçsüz görmek ve göstermek böyle bir şey sanırım. Ne için? Üstüne düşülsün, ilgi gösterilsin, aman canım aman cicim davranılsın.
Feminizm ile bu edebiyatın Arasında duran, iki gruba da yakın olmayan diğer kadınlara selam ederim.
Bunu ,"edebiyat" olarak algılayan beyinler, ne yazık ki, ömürlerini bir kütük şeklinde geçirmeye mahkumdurlar.
Gerek genetiği, gerek bedensel ve ruhsal açıdan evet kırılgandırlar ve hassastırlar.
Ana olma vasfına sahip her canlı hassastır.
iyiki de öyledir!!!
Güçlü bir şekilde ayakta ve hayatta kalmak yerine 'ben kırılganım' deyip işin kolayına kaçanları yeniden ortaya koyan edebiyattır. Bir analığı kullanmadıkları kalmıştı, peh.
Fiziksel olarak kesinlikle katılıyorum haliyle.
Ama o kirilganliklarinin çok zarif olduğunu da eklemeden edemeyeceğim. Hele bir topuklu kadın düşünün tiril tiril giyinmiş. Topuklu ayakkabısı ile yürürken bilegini burkuyor ufakca (ufak olsun canı pek acimasin) ve yere oturuyor. Ah canım benim ne naif, zarif birşeysin sen öyle.
kadınların duygusal gelişim dönemlerinin her evresinde ayrı ayrı biçimlerde yaptıkları bir edebiyat janrı.
ve biçim ne olursa olsun, tema şaşmıyor: kadınlar duygularını kattıkları edimlerin sorumluluklarını almaktan acizler. bu sorumsuzluklarını da kırılganlık gibi, naiflik gibi muğlak laflarla kapatabileceklerini sanıyorlar ancak erkekler sandıkları gibi delik ekonomisinden başkasını düşünemeyen varlıklar değiller. sorry kezo. but fragrance is a two way road.
peki dombili kadın da kırılgan mıdır sizce ha?
en fazla bükülgendir bence, kırılgan olsa iskeletor gibi olurdu dimi?
demek ki,öyle kadınlar kırılgandır lafı safsatadan öteye gidememektedir..