değildir tabi. bir kadın ile erkek gücü birmidir? değildir. şimdi gelip diyeceksiniz adalet demokrasiden bahsediyoruz biz.
tabi adalet kanun önünde hepsi eşittir. bir erkek bir kadına asla vuramaz vursa bile cezası ağır olmalı. ama herşeye 'kadın erkek eşitliği!' diye bağırıp çağırmak aptallıktır.
kadınlar korunmalı. erkeklerin kölesi olmamalı buna yönelik çalışmalar yapılmalı ama bazı feminist ruhlu kadınların her boka 'kadın erkek eşitliği yok!' diye tartışmalar yaratması sinirimi ayrı bir bozuyor. değil lan değil işte! ilk adımı erkeklerden bekle,her boku erkeğe taşıt. neyse bu konulara girmeyeyim dağılıyor konu. sanırım baya dağıttım konuyu. neyse,sessizce uzaklaşıyorum.
medeniyet kadın ve erkeğin bir araya gelmesiyle oluşur. Cinsiyetçilikle ötekileştirmeyle bir yere varamayız. Son derece çağdışı ve ilkel bir söylemdir.
Kadın erkek fiziksel olarak eşit olmayabilir ancak zihinsel olarak eşitlerdir. Kadın ve erkek zaten bedensel olarak eşit olsalardı kadın ve erkek ayrımı olmazdı.
insan olarak eşittir. cinsiyet olarak değil. ama şu da var ki, bazı farkları göz önünde tutarsak kimse kimseyle eşit değildir. ayrıca bu eşitlik zaten kişilerin değil, devletin görüşü olması lazım. kişilere vatandaş oldukları için eşit haklar sunması lazım. ayrıca bir yobazla vatandaşlık hakkı veren devlet acizdir. kahrolsun pislikler.
Eşit değildir evet. ama Üstünlük durumu da yoktur iki cinsin de.bence yanlış konuyu tartışıyoruz. konu Eşit hak olmalı. çünkü Eşit kelimesi aynı olmayı gerektirir ve kimse aynı olduğumuzu söyleyemez.
fiziki olarak eşit değildir, mental olarak da toplumun kadına ve erkeğe yüklediği misyondan ötürü eşit olmayabilir.
lakin medeniyet dediğin şey zaten bu eşitliği sağlamak için var.
eğer bir kadın bir erkekten daha güçsüzse sen o kadını o erkekten korumak için varsın.
ya da bahsettiğin gibi "hamile kadın" çalışırken zorlanıyorsa o kadına hamileliği süresince ayrıcalıklar tanımak ve bu handikaptan kurtarmak için varsın.
yok ama senin derdin kadınları eve kapatmak, sadece çocuk baktırıp ev işi yaptırmaksa "fıtrat" der sıyrılırsın işin içinden.
ya da tecavüz edeni hadım edelim, ağır cezalar verelim demek yerine tecavüzcüsüyle evlendirelim dersin.
oldu olacak halkı olduğu gibi mağaralara yerleştirin, en ilkel halimize geri dönelim.
gücü yeten istediğini öldürsün, en güçlü olan istediği kadını alsın falan.
fıtratsa fıtrat.
sen mi? senin fıtratında krallık var, sarayında devam edersin kaldığın yerden.
Eşitlik "aynılık" durumunda mümkündür, kadin ve erkek "aynı" olmadığından "eşit"te değildir. Mesele hukuksal eşitlikse amenna, ama meselâ bilim ve sanata kadınların katkı yapamaması meselesinde kalkıp feminizm nutukları atmanın anlamı yok.
Hukuksal yönden eşittir. (Yerse)
Diğer taraftan eşitlenmiş iki bireyin paylaşabileceği bir nokta olmaz. Değildir tabi ki.
Bahsettiğim eşitlik halksal bir eşitlikten ziyade düşünce yapısı vesaire onun dışında değildir. Bir erkek her zaman daha rahat olacaktır bu sadece türkiye ye değil dünyaya özgü bir düşünce yapısı acıdır ki kadınlar bunu kabulleniyor. Bir anne oğluna geniş haklar tanıyıp kızını kısıtlıyorsa bu devran hep böyle dönecektir, dönüyor da.
Bu eşitsizliğin sebebi bile kadınken diyecek hiçbir söz olamaz.
kadın ve erkek elbette eşittir, olmalıdır da. sadece fiziksel farklılıklardan kaynaklanan bazı farkları vardır. ayrıca şiddet eğilimi konusunda farklıdırlar, dünyayı kadınlar yönetseydi çok daha az savaş ve zulüm olurdu.