kadın hakları

entry84 galeri4 video1
    48.
  1. Suriye'de 7 bin kadın Esed'in zindanlarında işkence görüyor ama bu durumu hiçbir "8 Mart'çı" görmüyor! neredesin eyyamcılar
    0 ...
  2. 47.
  3. Kadınlar iyi ki varlar. Cem yılmazın dediği gibi bizden biraz daha üstünler keşke çoğu bu üstünlüğünü uyanıklığa ve kurnazlığa kullanmasaydı.
    0 ...
  4. 46.
  5. sosyalistlerin toplumu yıkmak için uydurduğu bir kavram.
    Kadın hakları adı altında öne sürülen sosyal mühendislik uygulaması aslına bakılırsa, tamamen aile ve evlilik kurumlarına yönelik bir düzmecedir.
    0 ...
  6. 45.
  7. helal be sana knk.
    gozume girdin simdi.
    3 ...
  8. 44.
  9. Erkek olduğum halde sonuna kadar savunacağim seý. Kadınlar olmasa biz erkekler bokumuzda boğulurduk.
    0 ...
  10. 43.
  11. (bkz: insan hakları)

    kadın haklarının ayrı incelenmesi bile bir ironi aslında. erkek hakları diye bir kavram yoktur mesela. ataerkil sistemin kadınlar üzerindeki baskısı nedeniyle böyle bir konuyu konuşuyoruz.
    5 ...
  12. 42.
  13. cumhuriyetin kurulmasıyla birlikde geçen 100 yıllık süre zarfında kadının sosyal hayattaki yeri,iş hayatındaki önemi somut adımlara taşınmış gurur verici bir hal almışken 13 yılda tekrar içine sıçılmak istenmiştir.

    (bkz: hamileyken dışarı çıkmak)
    (bkz: kadın gülüşüne dikkat edecek)
    (bkz: tecavüze uğrayan kadın ölsün çoçuk niye ölüyor)
    (bkz: çalışan kadına taciz olağandır)

    şerefsizler bunlar şerefsiz.
    0 ...
  14. 42.
  15. ülkemizde tekrar kadın haklarının olmadığı sırf kadın olduğu için öldürülen insanların gerçekliğini anlamayan zihniyetsizlerin karşı çıktığı haklar.

    kahrolsun örümcek kafalar...
    yaşasın kadın hakları...
    0 ...
  16. 41.
  17. Diye diye erkeği kadın, kadını da erkek yapan sözde haklardır.
    1 ...
  18. 40.
  19. Halt edersiniz…
    ALi MURAT iRAT /Birgün

    Almanya’da taciz edilen iki “Alman kadına” yardım etmek isteyen “Türk kökenli” Tuğçe Albayrak müdahale ettiği “Sırp gençlerden” birisinin kafasına yumruk atması sonucunda beyin kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti. Bir kadın daha taciz edilen hemcinslerini korumaya çalışırken erkekler tarafından öldürüldü. Söz konusu haber, bu uzak, kalabalık ve çirkin ülkeye çabuk uçuverdi. Kendi ülkesindeki kadın cins-kırımına sesi çıkamayan bıyıklılar ülkesinin medyası hemencecik ses verdi. Olay, muhtemelen Almanya’da olduğu için ve hayatını kaybeden kadın Türk kökenli olduğu için bu ülkede yankı uyandırdı. Oysa haberi şu şekilde de duymanız oldukça mümkündü: “Türkiye’de taciz edilen iki Sırp kadına yardım etmek isteyen Alman kökenli ‘X’ müdahale ettiği…” Ya da şu şekilde: “Sırbistan’da taciz edilen iki Alman kadına yardım etmek isteyen Sırp kökenli ‘X’…” Oysa Türkiye’nin güzide medyası “Sırpların saldırdığı Türk kızına” ağlıyordu, geri kalanına değil. Bu haber kimileri için yalnızca bir “Türk kızının”, kimileri içinse “Sırpların saldırdığı bir Türk kızının” ölüm haberiydi.
    O kimilerinin çanak tuttuğu bu cinayetler de köhnemiş sistemleri gibi globalleşmektedir artık. Eskiden bir Türk kadına bir Türk erkekten başkası dokunamazdı. Tecavüzse onu da onlar yapardı. Tacizse en alası onların elinden çıkardı. Türk kadınlara gâvur eli değemezdi. Haşa namus meselesiydi, savaş çıkardı. Ama gel gör ki her yılbaşı Taksim’de kameraların önünde yabancı uyruklu kadınların kalçalarını avuçlaya avuçlaya bunu da aştık ülkece. Globalleştik ve kadınlara yönelik cinayetlerin, taciz ve tecavüzlerin küresel dolaşıma girmesinde katkımızı da esirgemedik.

    Oysa o kimilerinin yaptığı haberlerdeki vurgulara karşın, Tuğçe tacize uğrayan kadınların sesini duyduğunda “Acaba hangi milletten?” diye sormadı. O kadınları taciz eden Sırp erkekler de onların kimliklerine bakıp kökenlerini anladıktan sonra tacize yeltenmedi. O erkekler onların yalnızca kadın olmalarına bakıp kararlarını verdiler. Onlar da dünyanın her yerindeki diğer erkekler gibi penislerini şiddet aracı, yumruklarınıysa cinsel bir güç olarak kullanan erkeklerdendi. Onlar Tuğçe’yi yumruklayarak öldürdü. Tuğçe’yi öldüren yumruklar kaba şiddet unsuru değildi. O yumruklar bir cinsel saldırının devamı ve hatta kendisiydi.

    Bugün kadın sorunu içerdiği şiddetle bütün dünyada yükselmekte ve dünyanın en yakıcı sorunlarından birisi olarak önümüze çıkmaktadır. Kadın cinayetleri artarak devam etmektedir. 2013 yılında 214 kadın ve 10 çocuk erkekler tarafından öldürüldü. 167 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi. Kadınlar, aynı yıl, en çok kocalarından şiddet gördü, yüzde 15’i ise boşanmak istedikleri için öldürüldü. Kadınlar erkek arkadaşları ya da eşleri tarafından en çok mutfak ve yatak odalarında öldürüldü. Kadınlara reva görülen iki yerde yani. Kadınların yüzde 52’si tanıdığı erkekler tarafından tecavüze uğradı. Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre bu 167 tecavüz vakalarının yüzde 15’i Akdeniz, yüzde 14’ü Ege,yüzde 8’i Doğu Anadolu, yüzde 6’sı iç Anadolu, yüzde 3’ü Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşandı. En çok tecavüz vakası yaşanan iller istanbul (31), Samsun (16) ve Antalya (11) oldu.
    Bugün kadınlara müjdelenen tek şey ayaklarının altında olduğu söylenen cennet. O da ancak anne olurlarsa. Onun dışında ne bu dünyada ne öte dünyada rahat edeceğe benzemiyorlar. Dünya genelinde şiddetin her türlüsü öncelikle onları vuruyor. Dünyadaki bütün işlerin yüzde 66’sını yapan kadınların yine dünya genelindeki malvarlıkları yalnızca yüzde 1. Dünyadaki toplam gelirin ise ancak yüzde 10’unu alabiliyorlar. Ama neyse ki cennet onlardan anne olanlarının ayağının altında hâlâ. Bununla avunsunlar. Her dinden 120 milyon kadın her sene taciz ya da tecavüze uğruyor. Dışarıya “demokrasi” ithal edecek kadar “gelişmiş” bir ülke olan ABD’deki 8 ile 11 yaş arasındaki kızların yüzde 83’ü devlet okullarında tacize uğruyor. Her ağzını açtıklarında Müslümanlıktan dem vurup kaçak yaptırdığı saraylardan halkına seslenen yöneticilerin olduğu bir ülkedeyse 50 bin çocuk “fahişe” olarak “çalışıyor”. Dolayısıyla size ait, sözlerinize ait, yaptıklarınıza ait böyle pislik “erkek” bir dünyada hâlâ bu dünyayı savunan yazılar ve haberlerinizle ortaya çıkıp, bana, “Tuğçe’yi Sırplar öldürdü” demeyin. Halt edersiniz.
    0 ...
  20. 39.
  21. Türkiye de kadın olmak demek, büyük bir çoğunluk için kadınlığını unutmak durumunda kalmak demektir.

    Evlenene kadar babanın kızısındır; o nasıl uygun görürse öyle yaşarsın.

    Evlenirsin, iktidar babandan kocana geçer; bundan böyle her şeyden önce onun karısısındır. Kadınlığın ise sonra gelir.

    Sonra çocuğun olur, artık kadından ziyade; annesindir.

    Seni koruyup kolladığını düşünüp, her türlü kararı senin adına alan "Bilen Bey"ler sayesinde; çoğu zaman bırak kadın olmayı birey olmayı bile başaramazsın. Zira kendinden önce aileni, sevgilini, eşini temsil eder durumdasındır.
    Namusun bile onların emanetidir sana.

    Sana tecavüz eden adamla evlendirilir ve onun çocuğunu doğurursun.

    Kocamdan dayak yedim diye karakola sığınır, barıştırılıp geri yollanırsın.

    Töre cinayetlerine kurban gidersin

    Güldünya'nın ölümü, Ünzile'nin şarkılarla aklımızda kalanı olursun

    Çocuklarının ardından gözyaşı döker, erkek evlat anası olunca onun 20 sinde ölüp ölmeyeceğini bilemezsin.

    Alınıp satılırsın kimi zaman.

    Berdel olursun.

    Türkiye’de kadın olmak şartlara, şansına ve bireysel kudretine bağlıdır

    Velhasıl zordur Türkiye de kadın olmak.

    Acı çekmektir doyasıya...


    Dahası merak ederek araştırdım

    Son bir yılda her gün 1 kadın öldürülmüş.

    4 milyona yakın kadın okuma - yazma bilmiyormuş.

    Dünya Ekonomik Forumu’nun Kadın Erkek Eşitliği Karnesi’ne göre, Türkiye aldığı düşük notla 134 ülke içinde sondan 9’uncu sıradaymış.

    TBMM’nin 550 milletvekilinden yalnızca 48’i kadın vekilmiş

    Türkiye’de toplam sayısı 16 olan Büyükşehir Belediyeleri arasında kadın başkan yer almıyor, 2903 Belediye Başkanı’ndan ise yalnızca 26’sı kadınmış

    Türkiye‘de tek bir kadın vali bile yokmuş

    Kadın yargıç sayısı % 45’lerde iken %3’lere düşürülmüş.

    Çalışan 100 kadından 42’si tarım sektöründe ve neredeyse tamamı hiç ücret almadan çalışıyormuş

    Kentlerde yetişkin her 100 kadından sadece 20‘si işgücüne katılıyor, işgücünün dışında kalan kadınların yüzde 62‘si bunun nedeni olarak tam zamanlı ev kadını olmalarını gösteriyormuş

    Çalışan her yüz kadından 58’inin ise maalesef hiçbir sosyal güvencesi yokmuş.

    Gayrimenkullerin sadece yüzde 9’u kadınlara aitmiş.

    işte bu rakamlarla Referandum'da kadınlara pozitif ayrımcılık yapılacaktır deyip oy toplayanların aslında ne kadar samimiyetten uzak olduğu da görülmüştür.


    işte Türkiye'de kadın olmak budur.

    Nuray ÖTGÜNÇ.
    0 ...
  22. 38.
  23. ne yazık ki kadınlar tarafından bilinmeyen haklardır.

    bu kitapçık şehirlerde değil köylerde dağıtılmalı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/703703/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/703704/+
    0 ...
  24. 37.
  25. maalesef ulkemizde ayaklar altindadir kadinlar heryerde magdur olabiliyor
    -trafikte maganda tacizi
    -sokakta maganda tacizi
    -iş yerinde patron-şef vb tacizi
    -evde esinin belki haraket belki dayagi .Evet artik bunlar maalesef bunlar siradan olay gibi goruluyor .Gerci kendi öz kızına tecavuz edenlerin oldugu ulkede kadin haklarindan bahsedilmez .
    0 ...
  26. 36.
  27. Ulu orta orasini burasini elleyen hayvanin tekini alip once iskence edip sonra öldürmek bu haklardan biri olmalidir.
    0 ...
  28. 35.
  29. ülkemizde duyarlıca yaklaşılan haklar değildir.
    erkek egemen bir toplum yaratmak istenildiği için arkaya atılan haklardır.
    ha tabi biz femen olun demiyoruz.
    ancak haklarınızı sonuna kadar savunun! bu her ne kadar ülkemde zor olsa da.
    0 ...
  30. 35.
  31. Tamamiyle gereksizdir.

    kadın hakkı diye bir şey olmamalıdır. Kadın da erkek de insandır ve insan hakları vardır. Kadın-erkek eşitliği budur. Kadın haklarını savunan biri eşitlikten de bahsedemez.
    10 ...
  32. 35.
  33. Play
    Current Time 0:00
    /
    Duration Time 0:00
    Remaining Time -0:00
    Stream TypeLIVE
    Loaded: 0%
    Progress: 0%
    00:00
    Fullscreen
    00:00
    Mute
    Playback Rate
      1
      Subtitles
      • subtitles off
      Captions
      • captions off
      Chapters
      • Chapters
      The video could not be loaded, either because the server or network failed or because the format is not supported.

      1 ...
    • 34.
    • Kadın hakları diye bir şey yoktur, çünkü onlar hep haklıdır.
      0 ...
    • 33.
    • 32.
    • kadınların gün geçtikçe almak için daha fazla mücadele ettikleri haklardır. kadınlar nereye koşuyor?
      http://abiyebudur.blogspo...dnlar-nereye-kosuyor.html
      0 ...
    • 31.
    • bu kadar tartışma konusu olması bile, kadına uygulanan şiddeti ve 2. sınıf vatandaş muamelesini kanıtlar nitelikte haklar.

      kadın hakları olamaz, insanlık hakları vardır. cinsiyetin ne seni daha haklı ne de daha haksız yapar.
      0 ...
    • 30.
    • kadınların erkeklerden farklı hakları olması gerektiği tartışıldığı sürece hakikaten hak ettiği haklara kesinlikle sahip olamayacaktır kadınlar. cinsiyet ayırdımı olmaksızın değerlendirilmeli ve bu konuya insan hakları çerçevesinde bakabilecek nesiller yetiştirilmelidir. zira mevcut nesillerin "insan" kavramı maalesef vasatın altında.
      1 ...
    • 29.
    • kesinlikle geri kaldığımız bir husustur, bu noktada kadınları siyasete çekmenin birey olma noktasında kendi farkındalığını duruşunu belirlemesi konusunda kadınların önünü açmalıyız biz erkekler yıkıcıyızıdır kadınların söz sahibi olduğu aktif bir dünya bizi ileri uygarlıklar seviyesine taşır. 1960 kuşağı anadolu kadın popülasyonunu siyasi arena dahil her mecraya taşımalıyız lakin kendileri has anadolu kadınlarının son temsilcileridir.
      1 ...
    • 31.
    • Üzerinde çalışılması gereken konudur.
      0 ...
    • 30.
    • sonunda hakları eki olan her şey yalandır.
      misal hayvan hakları denir ama öyle bir şeyin olmadığını yapılan haksızlıklara verilen cezalarda görürüz.

      siz hiç erkek hakları diye bir şey duydunuz mu?
      0 ...
    © 2025 uludağ sözlük