nedense diktatörler tarafından verilendir. örneğin mussolini, hitler, stalin, saddam ve adını anmaya tenezzül etmeyeceğim başka biri kadınlara yönelik geniş haklar vermişlerdir.
erkek de bir kere olsun saçlarının kırıklarına üzülsün. bir kere onun da çorabı kaçsın. o da mutfakta aşçı, sokakta hanımefendi, yatakta orospu olsun. bir kere olsun erkeğin de namusu sorgulansın. bir kere dayak yesin. tacize uğrasın. sütyenin kopçası sırtını acıtsın. topuklu ayakkabılarla yürüsün. kayınvalide görsün. sonra bir kere olsun erkek de yalancı köfte ve yalancı orgazmı öğrensin. don ütülesin, sırt keselesin, meze sofrası hazırlasın. pazar günleri erkenden kalkıp kahvaltılar hazırlasın. erkek de bir kere olsun yorganların altında gizlice ağlasın. annesini özlesin. doğursun, yaşarken defalarca ölsün, yaşamaya tövbe etsin. sonra şu ''kadın hakları''nı konuşalım.
Hiçbir kadın erkeğin yaptığı işi yapamaz. O yüzden erkek ve kadın eşit değil diyen erkek zihniyeti; peki sen bir hanımın çektiklerini çekecek kadar güçlü, bir gün içinde yaptığı işleri yapacak kadar titiz ve hamarat mısın?
şu söylem cinsiyetçiliğin ekmeğine yağ sürüyor yemin ederim. kadın olarak sen ayrı bir 'şey' ayrı bir varlık mısın ki haklarını arıyorsun. seni koruyacak şey 'insan hakları' nda yok mu ki?
karşı durduğun şey cinsiyetin yüzünden insan haklarından faydalanamaman olmalı.
önce söyleminizi özgürleştirin. sonra da işinize gelmeyen bir şey dedim diye bana ataerkil vs diye atıp tutabilirsiniz.
sonra da insan olduğun için sahip olduğun haklarınla kendini savun ki her iki cinsi de aynı çerçevede tut. feminizmi bil, oku.
'kadın hakkı' neleri dışarıda bırakıyor bir düşün.
yine mi için rahat etmedi. bari sus da feminizmi yanlış resmetme.
edit: geldi beklediğim eksi. pekala kadın hakları var, kadın veya erkek olmayanlar için bir hak yok o zaman. bölmedin mi yine. tamam hadi bir de lgbt hakları olsun. o zaman kadın, erkek, lgbt kavramları iyice iyice batmadı mı gözüne?