kadın erkek ilişkileri

entry57 galeri6 video1
    55.
  1. Sağolsun saat ve adres sormak için yaklaştığımızda bile kadınlar kaçtığından flörte ve sekse gidemeyen ilişkilerdir. Yakışıklı ve uzun boylular anlamaz tabi.
    0 ...
  2. 54.
  3. 51.
  4. Türkiye'de ve belki halkın cebindeki kapitalin azaldığı çoğu ülkede çağımızda modernist bir yozlaşma çemberine hapsolmuş ilişki türü. Buna modernist bir yozlaşma dememin asıl sebebi esasında bu durumun yüzyıllardır süregelen belki evrimsel bir zincire dayalı olmasına rağmen modern zamanlarda orta sınıfı daha acımasızca vurmasıyla alakalı.

    Kadın erkek ilişkilerinde erkeğin ekonomik gücü, kas gücü ve avlanma kabiliyetinin değer kaybetmesinin yüzyıllardır birlikteliklerin mutluluğunda en büyük pay sahibi. Bazen dolaylı, bazen ise direkt olarak para ve mülk sahibi olmak ilişkilerin kaderini belirleyen en büyük payda. Bunu kadınların köle olup pazarlarda soylulara satıldığı zamanlardan, bir çok kadınla evlenmeyi mümkün kılan dinlerden, haremlerden veya gönüllü olarak zengin ailelerin oğullarına 12. eş olarak gitmeyi dahi kabul eden toplumsal kabullenmelerden rahatça okuyabiliriz. Bunların çoğu kadının iş gücünde şu veya bu sebepten yeralmamasından, aldırılmamasından kaynaklı. Ekonomik kaygı bir çok zaman ele alınırken hor görülen, ciddiyeti asla farkedilmeyen ve çoğu zaman toplum nezdinde bencillik, vatan hainliği, çıkarcılık vs. olarak görülen, birey nezdinde ise para için yaşıyor olmakla eleştirilip ötelenen bir korku. Günümüzde bir çok insan dolaylı yoldan ekonomik sebeplerle birbirleriyle olan duygusal ilişkilerini sonlandırıyorlar, birbirine aşık ve paracı olmayan iki erkek ve kadın bile, öyle veya böyle ekonomik zorluklar sonrası yollarını ayırabiliyor. Ekonomik kaygılardan dolayı evlerde keyifler kaçıyor, azami mutluluğu getirebilecek ufak tefek kahve kaçamakları, tatiller, hediyeler dahi erişilemez hale geliyor.

    Türkiye'de ve bir çok ülkede orta sınıf belkemiğidir, toplumun büyük yüzdesini, milletin kaderini, çehresini orta sınıf oluşturur. Başarılı bir işçi orta sınıf olmayı, orta sınıf ise zengin olmayı hayal eder. Ancak hepsinin mutluluğunu kendi sınıflarındaki yaşam kalitesi belirler. Sınıf farkından inanılmaz beklentileri olmasını sağlamadığın bir fabrika işçisini ömür boyu işçi tutabilirsin, evinde yemeği oldukça, mutlu bir aileye döndüğünde her gün fabrikada gülümser ve çalışır, onu asla "ben üniversite okudum, beyaz yaka olacağım, olamazsam çalışmayacağım." derken görmezsin, iş seçmez. Bir beyaz yakalı da ofisindeki diğer arkadaşlarının arkasından kuyularını kazıp terfi almak için uğraşmaz. Çünkü artık üst sınıfa atlama beklentileri yoktur, bir sınıf atlama arzuları varsa bile bu sadece şahsi mesleki hedeflerinden dolayıdır. Ben bu ofisi daha iyi yönetirim motivasyonu ile müdür olursam maaşım %50 artacak ve böylece hayal ettiğim arabayı alacağım motivasyonu çok başka şeylerdir. Türkiye, bu yönden maalesef artık acımasız bir survivor yarışmasına döndü. Büyük bir ormanda, hayal ettiğimiz ve aslında hakettiğimiz standartlar için aç kalmış kurtlar gibi savaşmaktayız. Ülkemizde asla ardı arkası kesilmeyen yolsuzluk icraatlerinin çoğunda aktörler gerçekten aşağılık insanlar oldukları için değil, bu fırsat bir daha gelmeyecek diye düşündükleri için bu işlere bulaşıyorlar. Kanunen suç olan bir şeyi hiçkimse hobi olarak yapmaz, bir Alman'ı asla kısa süreliğine internette bedava dağıtılan bir oyunu 50 farklı abonelikle alıp 1 ay sonra bedava olmaktan çıktığında satmaya uğraşmakla görmezsiniz, zira alım gücü vardır, bırakın büyük çapta yolsuzluğu, alım gücünüz varsa bunu bile yapmazsınız veya yaptıramazsınız. Biz bu ülkede orta sınıf olarak yok olduk. Önümüzde koskoca Sovyetler örneği varken, göz göre göre de toplumsal olarak aynı bataklığa yuvarlanıyoruz.

    10-15 sene öncesine bakalım, ben el ele tutuşmayı sevgili olmak addaden, bir çay içmeye çıkıldığında yüzleri kızaran, sevdiği kızı görmek için mahallede 10 tur atan insanların hikayelerini biliyorum. Peki internetteki bir sitede "sponsor, sugar daddy, tek gecelik ilişki" aradığını yazan insanların hikayesini hatırlıyor musunuz 10 sene evveliyatından?

    Bugün dünyanın en meşhur partner bulma uygulamalarını açtığınızda 1 saat içinde onlarca kızı bu tarz arayışlar içinde görebilirsiniz. Veya paranız olduğunu belli eden fotoğraflar attığınızda daha fazla partnerle eşleceğinizi artık hepiniz biliyorsunuzdur. Bunun uçağa binip Türkiye'ye gelerek Natasha olmaktan farkı nedir? Ben size söyleyeyim, bu olay, Natasha olmaktan 2 durak öncesidir. Veya bir erkeği böyle bir uygulamada her kadına sevişmeye hazır varlıklar gibi yaklaştıran, karakterleriyle, kim olduklarıyla asla ilgilenmeyen hale getiren nedir? 10 sene önce hangi erkek tanıştığa kıza 5 dakika içinde hadi bize geçelim diyebiliyordu? Peki, siz bir birey olarak 1 saatte böyle 5 kız veya erkek görebiliyorsanız, bunu şimdi nüfusa oranlayalım. Ortaya inanılmaz büyük bir payda çıkıyor. Nedendir? Devir mi kötü? Kızlar mı bozdu? Adam gibi adam mı kalmadı da kızlarımız bozmadıysa bile biz onları bu yollara ittik? içinize siniyor mu böyle kestirip atmak? Benim sinmiyor. Kızlarımızın, erkeklerimizin bu hali ne cinsiyetleriyle, ne karakterleriyle, ne devirle alakalı. Toplumun %50'sini ele alırken aslında artık cinsiyet diye bir şey kalmıyor, insaniyet öne çıkıyor. Her insan mutlu olmak, gezmek, güvende hissetmek, iyi giyinmek, iyi yemek, kaliteli zaman geçirmek ister. insanoğlu keyifçi bir canlı.
    O zaman şöyle düşünelim, orta sınıf bir kadın ve orta sınıf bir erkek, 20-28 yaşları arasında Türkiye'de ev, araba sahibi olup, senede 1-2 kere yurt dışına çıkabilecek geliri elde edebilir mi? Bir Mini Cooper Almanya'da 3.000 Euro, 3.000 Euro maaş alan bir erkek, 6 ay içinde rahatlıkla bu aracı alıp, sevgilisiyle şehri turlayabilir, Türkiye'ye tatile gelip sahillerde dans ederek gençliğine güzel anılar bırakabilir. Bir Alman kadını da aynısını sevgilisi ile yapabilir veya yalnız başına da yapabilir elbette. Bir Türk erkeği ise bu arabayı onlarca yıl kredi ödeyerek alabilir, Türk kızı ise böyle bir erkeğin kendisini bulmasını bekleyip "arabası olmayan adamla çıkmam" vs diyebilir. Elimizdeki opsiyonlar bunlar. Bırakın ev almayı, evlenmeyi, aile kurmayı, sadece iki gencin yaşaması gereken güzel anılardan bahsediyoruz. imkansız.

    O halde geriye ne kalıyor? Erkeklerin kendisinden çok daha yaşça küçük kızlara yöneldiği, kızların ise kendilerinden yaşça büyük yahut farklı ekonomik sınıftan erkeklere yöneldiği bir ilişkiler sistemi. Bu çıkmazda ise erkeklerin kadınlara verdiği değer azalıyor, parasının kıymetini gören erkekler kadınları aşağılama özgürlüğüne erişiyorlar, kadınlar ise kendileriyle eş değer ekonomide veya biraz üstündeki erkeklere dahi yüz vermiyorlar. Verseler de kısa dönemlik, eğlenilecek ve evlenilecek diye ayırdıktan sonra.
    Bugün itibariyle şahsen hiçbir ayrılığa duygusal ayrılık olarak bakamıyorum. Sevgilisinden ayrılan erkek arkadaşlarım sevgililerini paracı olmakla itham ediyorlar veya kıskançlık hikayeleri ile geliyorlar. Bir erkek, bir kadından kıskançlık sebebiyle ayrılıyorsa bu erkekteki özgüven sorunudur, özgüven sorunu kimsenin kabahati değildir, özgüven sorunu özgüven kırıldığında olur, bir erkeğin özgüveni kırıksa özgüvenli yetişmediğindendir. Biz erkeklerimizi özgüvenli yetiştiremiyoruz. Zira güven dinamiklerimiz yok. Kız arkadaşlarım ise erkek arkadaşlarından ayrıldıklarında ya zaten gelecek olan bir ilişki olarak görmedikleri için ya da saygı görmedikleri için ayrıldıklarını veya özensizliğin sebep olduğunu söylüyorlar. Bu özensizliğin arkasında çoğu zaman erkeğin ekonomik güçsüzlüğü vardır, bu da aslında sanki gizli bir toplumsal sözleşme varkmış gibi taraflar arasında asla açık açık konuşulamaz. Kızlar kalp kırmak istemez, erkekler ise gururuna yediremez. Partnerde gelecek görmemek de aslında evlenip bu insanla üreyecek ekonomik güven olmadığının ifadesidir. Saygısızlık ise erkeğin kadının toplumsal dinamiklerinde kendisi kadar söz hakkı olmamasından aldığı bir güçle gelir. Yahut kendisinden yaşça ufak kızlara yaş büyüklüğünden ötürü saygı duyamayan partnerlerden kaynaklıdır, ki kabul edelim 10 yaş küçüğe saygı duymama eğilimi biraz doğaldır, 10 yaş büyük bir erkekle birlikte olmak da kadın için risklidir, zira jenerasyon farkı bariz görülür. 95 ve 90 doğumlular arasında bile bariz fark bugün okunabilmekte.

    Bunun sonu nedir? Zannaedersem 20 yıl içersinde bir çok yalnız anne ve ıssız adama sahip bir toplum olacağız, şuanda boşanma oranlarının inanılmaz arttığı, dönemsel birlikteliklerin popüler olduğu kısmı yaşıyoruz. Zenginleşen erkek arkadaşlarım birden çapkınlığa bürünüyor, kadın arkadaşlarım ise erkeği cinsel objeye dönüştürüyor. Zira onların kafasına göre erkek çoğu zaman iyi vakit geçirmek için oradaydı, gerçekten sevmeye olan inançlarını çoktan yitirdiler. Erkekler ise nasılsa sevilirsem param için sevileceğim veya yaşıtım kadınlar zaten birilerini sevmiş olacak gibi özgüven problemleriyle bir genç kızdan diğerine zıplıyorlar. Gerçekten sonu nedir? Eskiden bunun birbirini seven iki insanın her zorluğu aşacağı düşüncesiyle hareket edilirse sonlanacak bir ilişki problemi olduğunu düşünüyordum, ancak bugün matematik bu birlikteliklerin bile minimum mutluluğu ve gelecek garantisini veremeyeceğini söylüyor. 20-30 yaşları arasındaki iki gencin neredeyse 1 milyon lirayı bir kaç yıl içinde toparlamaları imkansız, yani bir ev ve araba parası.
    0 ...
  5. 50.
  6. gönül ilişkisi olayında kadının erkeği daha çok sevmesi daha önemlidir. özellikle günümüzde daha iyi anlaşılıyor bu durum.
    3 ...
  7. 49.
  8. Çok uyanık olabilen bir insanım. insanları çözümleme konusunda iyiyimdir ancak konu sevdiğim insan üse, ipuçlarını değerlendirme konusunda hem zorluk yaşarım hem de kafam inanılmaz karışır. Bi de beynin çalışma şekli tüm parçaları birleştirme üzerine kurulu olunca 6 ay öncesinin detayı ile o an yaşanan şeyi bir birleştiriyorum, oooovv. Beynim patlayıp etrafa saçılıyor.

    O yüzden bu aralar bakalım dedim sosyal ilişkiler aslında nasıl ilerlemeli? Acaba ne gibi şeyler yapıyorlar? Acaba ben bir salak mıyım?

    Teknoloji ile birlikte otizm özelliği taşıyan insan yığını oluşuyor. Çünkü özellikle bizim nesil ve öncesinin iletişim şeklinin içinde teknoloji yoktu. insan ilişkileri çıkma teklifi, defter arasına bırakılan notlar ya da arkadaşlar ile haber gönderme şeklinde ilerliyor ve ancak yüz yüze gelince iletişim kuruluyordu. Bir sms iki kontördü ve sevgilimiz ile beni unutma çağrısı ile iletişim kuruyorduk. Şimdi istediğin an günün 24 saati nerdeyse bedava iletişim kurmak mümkün. Ancak iletişimin bu yönüne alışmış değiliz.

    Haliyle kafalar karışık. Birileri cıkmış, koymuş kamerayı önüne, şöyle diyor.

    Bir erkeği etkilemek için yapılabilecek 5 şey!

    1. Sevgilinizin karşısına geçip ona "sana uzun uzun bakabilirim " diyin.

    Abla, yorum olarak şunu yazmış. Eski sevgilime sana uzun uzun bakabilirim dedim, öküzün trene baktığı gibi mi dedi.

    Başka birinin sevgilisi neden ki diye sormuş.

    2. Ona masaj yapmamı ister misin diye sorun.

    Başka bir kadın denemiş, eşi istemem şimdi karşılık olarak benden istersin demiş.

    Hemen başka bir fideoş, burçlara göre hedeler ve hödeler.

    Basak erkeğini etkilemek için titiz olun, güzel kokun, onu yalarken mümkünse dilinizi çamaşır suyu ile yıkayın, ara ara çamaşır suyu içerek içinizi bile temizleyin, o sizi 38494 saat eleştirse bile siz karşılık olarak eleştirmeyin.

    Kimse şunu demiyor. Doğal olun. Sizi siz olduğunuz için kabul edebilen, hatalarınızı sahiplenen, sizi iyileştirmeye çalışan ve sizinle birlikte iyileştiğini görüp sizi daha bir çok seven bir insanı bekleyin.

    Herkes şöyle diyor. Trip atan kadın olmayın, sık sık mesaj göndermeyin, darlamayın, ara ara ortalardan kaybolun, mesajlara hemen atlamayın, aradığı an hızla açmayın, kaçak dövüşün.

    Kadın ve erkek ilişkisinin 2020 yılında geldiği nokta bu. Yıllar içinde işler çok daha kötüye gidecek. Çok zor her şey.
    3 ...
  9. 48.
  10. Fedakârlık gerektirir, kanaatimce.
    7 ...
  11. 47.
  12. Hipergami ve ince beldir kasmaya gerek yok.
    1 ...
  13. 46.
  14. Sosyal psikolojiye göre kaliteli kadın erkek ilişkileri yakınlık, karşılıklı gerçek iletişim, benzerlik gerektirir.
    0 ...
  15. 45.
  16. Çok açık olmalıdır. Şeffaf olmalıdır. Rol yapan veya gizli bir amaç taşıyan insana tahammül edilemez.

    işte mertlik denen hazine burda çok önemlidir.
    0 ...
  17. 44.
  18. 43.
  19. https://youtu.be/JtynpMp7o7o

    En sevdiğim reklamlardan biridir. Çünkü aynı şeyleri düşünüyorum rakamlardan ibaret bi hayat istemiyoruz!
    0 ...
  20. 42.
  21. 41.
  22. Seksten ibarettir. Başka şekli varsa da biz(ben) bilmiyoru(m)z.
    0 ...
  23. 40.
  24. Eğer ipleri kadının eline verdiyseniz ya da istemeden kaptırdıysanız, durumu yeniden dengelemek için bir mucize beklemelisiniz.
    1 ...
  25. 39.
  26. 38.
  27. Sevgiden ziyade saygının ön planda olması gereken ilişkilerdir. Sevgi bir şekilde gelir gider. Ancak saygı elden gidince, tekrar getirmek imkansızdır. Bu açıdan karşı cinsle olan ilişkilerimizde önce saygı diyelim.
    1 ...
  28. 37.
  29. Yüzyıllardır aynı şekilde süren ilişkilerdir

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1406971/+

    1869 yılında Fransada çizilmiş poster.
    4 ...
  30. 36.
  31. islamda emrolunduğu gibi olmayan hatta onun tam tersi şeklinde yürüyen çarpık ahlaksızlıklar bütünüdür.
    1 ...
  32. 35.
  33. değişik yaş grubundan 8 kızın olduğu grup internette çalıştıkları uyum konusu için görsel aramakta - taramaktadır.
    açılan bir video da harika dans eden bir çifti görürler ve hep beraber hayran kalarak izlemeye başlarlar.
    dans eden çift muhteşem bir uyum içindedir.rüya gibi dans etmektedir.aralarında geçen konuşma;

    -kadın çok esnek,
    -erkek güçlü,
    -kadınla erkeğin uyumu çok iyi,
    -erkek güçlü olduğu için kadını çok iyi yönetiyor,
    -kadın erkeğin güçlü olduğunu bildiği için tam bir güven içinde teslimiyette,
    -dansla iletişim kurup sanki konuşuyorlar,
    -birbirini tamamlıyorlar,
    -hayatta böyle birbirini tamaladığında uyumu yakalıyorsun,
    -uyum içindeysen rahat hareket ediyorsun,
    -havaya fırlatması kadına özgürlüğünü tanıması ve tattırması gibi,
    -kadın erkeğin kendini sağlam tutup koruyacağını bildiği için hareketini özgürce tamamlıyor,
    -duygu paylaşımları hareketlerine yansıyor,
    -birbirlerinin güçlü zayıf noktalarını iyi bildikleri için kusursuz tamamlıyorlar ve estetiği dansa dönüştürüyorlar,
    -erkek sabit yerinde ne yaptığını iyi biliyor uyumu bu konumu destekliyor ve şekillendiriyor,

    vs vs.

    o sırada içeriye haminne (hanım anne-ev sahibinin annesinin teyzesi 72 yaşında) giriyor ve ekrana bakıyor bakıyor bakıyor;

    -vay kim bu genç adam kasları çok güzel vücuda bak !!!

    https://www.youtube.com/watch?v=oGfqQcqC6h0
    2 ...
  34. 34.
  35. kadın erkek ilişkilerini ilişki uzmanlarına, filozoflara falan değil, bütün hayatı bundan ibaret olan üniversiteli vasıfsız kadınlara soracaksın. çevresindeki bütün çiftler hakkında gözlem yaparlar, buradan sağlam dedikodu çıkacaktır çünkü. genelde aynı anda birden çok erkekle de konuşurlar, bu sırada sevgilisi de vardır asla sevgilisiz kalmazlar, sonuçta binbir türlü erkek tanıyıp fikir sahibi edinirler.

    p.s.: üniversiteli kadınlar vasıfsızdır gibi bir anlam çıkmasın, konuştukları ve ilgilendikleri konu sadece ilişkiler olan kadınlardan bahsediyorum vasıfsız derken.
    1 ...
  36. 33.
  37. "Geriye dönmemek üzere gitmesi gerekliydi." demişti bir kız arkadaşım "benim ona karşı hissettiklerimin açığa çıkması için.." diye devam etmişti.

    Aslında bu durumu anlatan çok güzel bir var,

    bir gün anlarsın
    uykuların kaçar geceleri,
    bir türlü sabah olmayı bilmez.
    dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
    deli eden bir uğultudur, başlar kulaklarında.
    ne çarşaf halden anlar, ne yastık.
    girmez pencerelerden beklediğin aydınlık.
    kapanır yatağına, çaresizliğine ağlarsın.
    o'nun unutamadığın hayali,
    sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
    sevmek neymiş bir gün anlarsın.
    bir gün anlarsın, aslında her şeyin boş olduğunu.
    şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin...
    gün gelir de sesini bir kerecik duymak için,
    vurursun başını soğuk taş duvarlara.
    büyür gitgide incitmişliğin, kırılmışlığın.
    duyarsın, ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığını.
    sevmek neymiş, bir gün anlarsın.
    bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin,
    niçin yaratıldığını.
    bu iğrenç dünya'ya neden geldiğini.
    uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini,
    boşuna geçip giden yıllarına yanarsın.
    dolar gözlerin için burkulur,
    sevmek neymiş bir gün anlarsın.
    bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların,
    sevilen gözlerin erişilmezliğini.
    o hiç beklenmeyen saat geldi mi,
    düşer saçların önüne ama bembeyaz.
    uzanır gökyüzüne ellerin,
    ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin...
    bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın,
    sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler, acı.
    sevmek neymiş bir gün anlarsın.
    bir gün anlarsın, hayal kurmayı, beklemeyi, ümit etmeyi.
    bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir,
    bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
    lanet edersin yaşadığına,
    maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
    o zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
    seni sevdiğimi işte, o gün anlarsın.

    ümit yaşar oğuzcan

    Şair her şeyi öyle güzel anlatmış ki anasini satiyim.

    Kızları anlayamiyorsun ki amk. Çok sevmek şahsımda hep boktan üzüntülere sebeo olmuştur. Mutsuzluga da var misin diyor başka bir şair. Yok amk. Mutsuzluga razi olan kız görmedim ben.
    2 ...
  38. 32.
  39. cehennemde 'aşık hakları' diye bir bölüm açılırsa çok kişiyi cayır cayır yakacak ilişki biçimidir.

    (bkz: cehennemdeki aşık hakları kontenjanı)
    1 ...
  40. 31.
  41. hakkında en çok konuşulup en çok çözüme varılamayan konudur. çünkü erkekler ayrı pencereden, kadınlar ayrı pencereden bakar. ikisi aynı pencereden baktıklarında dünyada hoşgörüsüzlük, samimiyetsizlik, adaletsizlik, şiddet hatta savaşlar ve açlık bile bitebilir.
    0 ...
  42. 30.
  43. karsilikli mukemmellestirme ile baslar. karsi tarafin eksikliklerini tamamlariz gozumuzde, ancak bi zaman sonra sikintilar bas gosterir. iste o eksiklikleri editliycem burda dursun bu.
    0 ...
  44. 29.
  45. pek bulaşmadığım ilişki türü. fazla karmaşık geliyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük