Hep derim kadının en büyük düşmanı yine kadındır. işlerine engel olurlar, Kimse kendisinden mutlu, kendisinden güzel olsun istemezler, bunun için ellerinden geleni yaparlar. Bir kadına iltifat eden kadın çok nadir gördüm şimdiye kadar, veya eksik yanını açıkça söyleyebilen, ya ben şunu aslında hiç yapamam biliyo musun diyen kadın sayısı çok azdır. Bir keresinde bir mağazada bir kadına çantanız çok şık sakıncası yoksa nereden aldığınızı öğrenebilir miyim dedim, ne acaip kadınsın diye gülümsedi bana, anlattı guzel guzel. Ama Anormal olan o mu ben miyim şimdi? Halbuki bilmiyorlar ki bu dediklerimi yapınca kendilerini çoğaltıyor, daha fazla takdir topluyorlar.
Yan daireye taşınan kız öğrencilerin eve gelen erkek arkadaşlarından şikayetçi olduğumuz, ya da güzel ve zeki iş arkadaşlarının hem cinslerine yaşattığı hasetten arınmadığımız sürece hepimiz ikiyüzlüyüz fikrimce.
Erkeklerin kadınlara yapıştırdığı yaftalamalar eksik kalmış gibi;
kadınların kendi hemcinslerini "gömme" çabasını tv'deki ucuz magazin programlarını izler gibi izliyorum.
Böyle hayretle..
Merak ediyorum mesela; ben sokakta aç bir hayvan gördüğümde, inşaatta güneşin alnında çalışan emekçi gördüğümde, üstü başı yıpranmış çocuk gördüğümde falan gözlerim doluyor.
Hiç mi vicdan yok acaba; kadın açık giyinmiş, kadının o saatte dışarıda işi neymiş, biraz da kadın kaşınmışmış.. vicdan yok susmasını bilin bari.
Susun ya susun.
-si ze ne . Bitti gitti.
Bu ülkede kadının sadece adı var, kendi yok.
Şuraya da cağnıım Dina'm dan "çık sokaklara" şahanesini bırakıyorum.
-Ne çiçeğim ne de ‘bağyan’, kadınım ben ayan beyan” sözleriyle eğlenceli başlayan şarkı, ataerkil sisteme kafa tutarken gülümsetiyor. Kadınlara “Al sazı eline, bağıra çağıra çık sokaklara” dedikten sonra, “Eksik etek demişler bana, akşamın körü ne işim varmış oralarda, kız kısmı içinden gülermiş, bacaklarını örtermiş” diye bu kez uzun havayla devam ediyor...
Kimliğini, iki bacağının arasındaki organdan ibaret sanan, her algısı, fikri, zikri, salt " kadın olmak" tan geçen, insan olmayı, insanlık vasfını unutmuş zavallı kadınlardır.
Evli adamla aşna fişna yapıp ( o evli adamın da gelmişini geçmişini tabii ki) , " napalııımmm kocana sahip çıksaydınn" diyen yellozlar vardır meselâ.
Ya da, hemcinsinin başına gelen vehametten nemalanıp, kendi vasıflarını böbürlenerek anlatan zilliler de vardır elbette.
Lakin biz onlara, kadın değil, kadıncık diyoruz efenim.
Hayata geliş sebepleri, cinsel duyguları tatmin, ona buna bok atma, gıybet, dedikodu, fitne fesat.
Zaten evrende kadın olmak bu denli meşakkatli bir işken, Hemcinsine düşman, arkasından kuyusunu kazan, alaşağı eden, köstek olan, kutsallarına göz diken kukulu varlıklar iflâh olmazlar!
Vallahi olmazlar!