erkeklerin hızlı değişen topluma ayak uyduramamalarıdır belki de.
annelerimiz zamanında yaşanan 'kocam değil mi döverde severde' zihniyetinin değişmesidir belki de.
ekonomik özgürlüğünü dolayısıyla gücünü kazanan kadının dayağa, erkeğin de gidebilecek bir kadına tahammül edememesidir belki de.
kadının sürekli gelişmesi, erkeğin yüzyıllardır yerinde saymasıdır.
'Madem karım çalışıyor, artık bana bağımlı değil, o zaman ben bir hiçim.. dur şunu öldüreyim de kendime geleyim' demesidir belki de. ve evet, bu cinayetlerde rol oynayan sözde erkeklerin özünde birer hiç olduklarının bizde farkındayız elbette.
toplumun sapıtması, her ne hikmetse üzerinde durulmayan ekonomik buhran(kriz teğet geçti hamdolsun!, ekonomi büyüyor hamdolsun!) unutmuşum bunu doğru.
erkek ve kadınların ail için hiç savaşmaması(ailesine gün yüzü göstermeyen sarhoş, sorumsuz erkek mi-en ufak sorunda baba evine kaçan anne olmayı beceremeyen kadın mı ki inanın kadınların suçu erkeklerden oldukça az!.
türkiye ataerkil bir toplumdur. gün geçtikçe kadınlarımız kendine daha çok güvenmekte ve tek başına yapabildiklerinin farkına varmış durumdalar. erkeklerde bunu kaldıramamakta. asıp kesiyorlar bu nedenle. *
yoksulluğun artması.
önemli bir tetikleyici.
dolayısıyla akp'nin iktidar olması ve ülkeyi emperyalist devletlerin sömürgesi haline getirmesi yüzünden, fakirlik artmış, dolayısıyşla kadına şiddet artmıştır, diyebiliriz.
gün geçmiyor ki yeni bir kadın cinayeti haberi daha gelmesin. en son diri diri gömülmeye çalışılan kadın haberini duyduk.
kadın cinayetleri kanayan bir yara artık. 2011'deki sayıyı tam bilmiyorum ama son birkaç senede korkunç bir rakama ulaşıldığını tahmin ediyorum. (2003'de 83, 2005te 164, 2005'de 317, 2006'da 663, 2007de 1011 ve 2008 de 806)
istikrarlı bir şekilde artış olduğu görülüyor.
bu artışın önemli bir nedeninin kadınların eski dönemlere göre gittikçe koca zulmünü çekmek yerine dava açıp boşanmayı istemelerini görüyorum. eğitimsizlik, bilinçsizlik bunlar her dönemde vardı. fakat kadınlar eskiden boşanmak yerine kocanın zülmünü çekmeyi tercih ediyorlardı. şimdi işler biraz değişti. artık insanların eskisi kadar cefakar olması beklenemez. daha farklı bir dünyada yaşıyoruz. birçok insan dünyaya bir defa geldiğinin farkına varmaya başladı.
batıda kadın cinayetlerinin daha çok olmasının nedeni göçler. doğudan batıya yoğun göçün sonucunda batıdaki hayata uyum sağlama problemleri ortaya çıkıyor. kadınların da bu yeni hayatlarında gözleri biraz açılıyor diyebiliriz. işsizlik, geçim sıkıntısı gibi nedenlerle erkeklerin uyguladığı şiddet kadınlar üzerinde özgürleşmeyi, yalnız yaşama isteğini doğuruyor. bu talepler zaten her yönden çöküntü yaşayan erkeğe vurulan son darbe oluyor. bütün bu bunalımı kaldıramayan bilinçsiz zihniyet kadına saldırarak onu yok ederek intikamını alıyor.
göç sonucunda o alışıldık geleneksel feodal kültürle batıdaki hayatın gerçeklerinin uyumsuzluğunun bu çatışmanın ortaya çıkmasında yadsınamaz katkısı var.
kadının erkeğin sözünden çıkması, ona hayır demesi erkeğin varlık sebebini ortadan kaldırıyor. adeta erkeği yalnızlaştıran, zavallaştıran bir sürece doğru sürüklüyor. bu da erkeğin kendisini aşağılanmış hissetmesine yol açıyor.
yani bir kadının eşinden ayrılmak istemesi onu aldatmasıyla aynı psikolojiye sürüklüyor erkeği.
ataerkil bir yapıda egosu fazlaca şişirilmiş bir erkeğin bu yüzden buna benzer cinayetleri işlemesi bir tercih olmaktan ziyade bir kültürün, bir görevin parçası oluyor adeta.