Cezaların caydırıcı olmamasıdır net. 80 yaşında kadın önce tecavuze ugrayip öldürülüyor; neyin, kimin savunması yapılıyor burda? insan utanır, insan evladı!
Türk aile yapısının kokuşmuş olmasının, kadına her şey yasak, haram, günah olarak öğretilip, erkeklere elinin kiri, göster oğlum amcalara pipini gibi saçma ego basmanın sonuçları. Erkek egemen toplumlarda ki leş tutumların sonuçları.
Kadınların artık bir erkeğin yanında nasıl davranması gerektiğini unutmasıdır. Bu feminizm zırvasından sonra kadınlar erkeklere daha fazla baş kaldırır olmuştur.
Namusun sadece kadın üzerinde taşınan bir şey olduğunu düşünmek.
Şiddet ve şiddet yanlısı filmler diziler.
Kıvanc gibi olsun Psikopat olsa da olur mantığı.
Evet sırf nefsine hitap ediyor diye bir psikopatın seks kölesi olan çok arkadaşım vardı, üniversitede.
Hepsi bir şekilde şiddet gördü.hatta biri yurt önünde bıçaklanmıştı.
Erkek şiddeti ve kadın cinayetleri ile ilgili yazdığım ve bir Uluslararası Eğitim Dergisinde yayınlanan makaleyi okumak ve değerli yorumları ile katkı sağlamak isteyenler şu linkten makaleyi indirebilir. http://www.ijetsar.com/download/article-file/308696
Erkek şiddeti ve kadın cinayetleri ile ilgili yazdığım ve bir Uluslararası Eğitim Dergisinde yayınlanan makaleyi okumak ve değerli yorumları ile katkı sağlamak isteyenler şu linkten makaleyi indirebilir. http://www.ijetsar.com/download/article-file/308696
memleket için konuşacak olursak bu durumun artışta olmasının nedeni kadının bizim toplumumuzdaki rolü ve yerinin halen belirsiz ve karmaşık olmasıdır.
kadınlar el üstünde mi tutulmalı?
yoksa "yerini" bilip erkeklerin, yanında haddini aşmayan, erkeğe muhtaç, geri planda mı durmalı?
veya:
kadın, x aile yapısına örnek teşkil edebilecek bir anne mi olmalı?
yoksa kendi kaderini, hayatını şekillendirebilen, iş-eğitim hayatında başarılı bir irade sembolü mü?
bu ve bunun gibi ikilemler, belirsizlikler çoğaltılabilir. belki toplum olarak kadınlara taşıyabileceklerinden çok daha fazla yükler sırtlamaya çalışıyoruz, kimi zaman da belki hayata dair potansiyellerini, hayallerini, kendilerini gerçekleştirebilecekleri fırsatları ellerinden alıyor, onları önyargılardan ve geleneklerden oluşan, geçmişten gelen ve belleklerimize yer etmiş "kadın" imajına hapsediyoruz...
bu anlayış ve davranış kalıbı pozitif anlamda kökten bir değişime uğramadığı ve belirli bir standart çizgiye yaklaştırılamadığı sürece maalesef kadına yönelik şiddet olaylarının zihinsel ve kavramsal olarak engellenmesinde pek fazla yol alınamayacaktır.
Öncelikle şunu görmeliyizki kadına şiddet, önceden de en az bu denli vardı.
ancak insanların duyarlılaşmasıyla olayların üzerine daha çok gidiliyor. Bu çok olumlu, iyi bir şey.
*Göçler.
*Medya.
*80li 90lı yıllarda yeşilçamın tecavüz filmleriyle yetişen neslin içindeki kırık tayfanın, toplumun sözü geçen baskın kesimi olmaya başlaması.
*Abuk subuk diziler.
*Alkolün şişede durmayan etkisi. Madde bağımlılıkları.
*toplumsal depresyonlara sebep olan olaylar, ekonomik problemlerin artması.
*cezaların yetersiz olması.
1) Cezaların caydırıcı nitelikte olmaması,
2) Dini önemseyen bir toplum olacak iken, dini sömüren toplumlaşmaya doğru yön çizmemiz,
3) "Oğlum seninde anan bacın var, hareketlerine ona göre yön ver" demek yerine, "kızım her türlü insan sokakta dikkat et" dememiz,
4) O olay gerçekleştiğinde(cinsellik)erkeğe millikadına ise fahişe dememiz!
boşanmalara bağlı olarak arttığını göz alırsak, hatalı evliliklerdir. Karşılıklı güven ve saygının yitirilmesidir. Erkeğin; boşansa bile, halen eski eşini namusu görmesidir. Namus kavramının yanlış anlaşılması sorunu da bunlara eklenmelidir.
Hep erkek de suç yok. Bazı kadınların da ölüme sürünmesidir. Aldatan kadınlar bunlara örnektir. Aldatsa bile öldürülmeli mi? Bana göre 'hayır'. Bir kahpe yüzünden, 2 dünyamı da karartmaya gerek var mı?
Anadolu da bir deyim var ''el gördülük yaşamak'' elalem ne der kaygısı 'şerefimi namusumu 2 paralık edeceğine sıkayım kurşunu gebersin' gibi saçma düşüncelerle cinayete yöneliyorlar.
Imkanım olsa bütün cezaevlerini gezip, o mahkumların düşüncelerini sormak isterdim. Pişman mı? Halen nefret mi kusuyor? Merak konusu.
''benim değilse, herkesin olabilir'' bu düşünceyi yeni nesillere aşılamalı. Namus kavramını doğru anlatmalı diye düşünüyorum.
genel olarak bütün cinayet vakalarında katillerin bir kısmının aklından şu düşünce geçer:
"birkaç yıl yatar çıkarım, içeride de devlet paşalar gibi bakar bana"
bu adamcıklar artık birkaç yıl değil ömür boyu yatmalı. içeride de analarından emdiği süt burunlarından getirilmeli. madem direkt idam edemiyoruz, dolaylı yoldan intihar etmeye zorlayalım.
Kadının yerini bilmemesinden ötürüdür. Nerde eski, sabah 5 de kalkıp, ekmek pişiren, süt sağan, çalışacaksa tarlada çalışan, kocaya saygı duyan kadınlar
anayasadaki cezaların yeterince caydırı olmaması. Ve bazı Hakimlerin yavşaklığı.
Çocuk tecavizcülerini 1 ayda çıkarıyoruz içerden. Ben öyle hakimin saygınlığını sikeyim.
erkekler, henüz daha ailelerinin evlerinde iken sorumluluk bilincinden, hayat mücadelesinden, sevgi ve şefkat kelimelerinin anlamlarından, bir kadının beyninin nasıl çalıştığından bihaber olarak yetiştirildiklerinden dolayı evliliklerin gidişatı bozuldu ve sonuçta bazen yıkılan egosunu tekrar şişirmek için erkek, kadınını dövdü veya öldürdü.