"bu sözlüğün öncelikli kaynakları kadınlardır. etrafımızda gördüğümüz, karşılaştığımız, bildiğimiz, büyük kent merkezlerinde ya da ilçelerinde yaşayan kadınlar. yüz yüze görüşüp, sözcük topladığım bu kadınların anneleri, anneanneleri, babaanneleri de dolaylı olarak bu sözlüğün 'eski toprak' kaynakları olmuş oldular... 'argo en mazlum olduğu anda en saldırgan olabilendir,' diyor hulki aktunç. bence de öyle. kadınların yaratıcılıklarını, fantezilerini, neyle nasıl alay ettiklerini görmek mümkün bu sözlüğün sayfalarında."
haminnemin meşhur lafıydı, diyerek andığımız sözler vardır; kadın argosu sözlüğü işte o sözleri, sözcükleri bir araya getiriyor. "kadın dili" kategorisinin türkçe sözlüklerde hiç işlenmemiş olduğunu düşünürsek konusunda bir ilk filiz bingölçe'nin çalışması.
büyük argo sözlüğünün yazarı hulki aktunç ise kitap için yazdığı sunuşta şöyle diyor: "yaşamın ve dilin içinde gizlenen büyük bir ada keşfediliyor. çılgın, alaycı, dramatik, şen şakrak, melul mahzun bir ada. bir sürü aptal herifin ve kızın ve kadının derinliğine duyumsayamadığı ama yaşamakta olduğu bir ada.
son derece önemli bir dilsel kategori, yazı'nın kalıcı alanına taşınıyor ilk kez. bir erkek (hele bir 'herif'), böyle bir keşfi asla başaramazdı. olsa olsa, o adaya kazara düşebilirdi, robinson crusoe gibi. bir cuma bulabileceği de kuşkuludur."
2 cilt olan dünyanın en yaratıcı ve tapılası sözlüğüdür. nasıl bir emek ürünüdür, kadınlar gerçekten bu kadar yaratıcılar mıdır diye insana sordurur sürekli. okurken kahkahalara boğulur kezban kişisi. ayrıca şu an hala satılıyor mu diye meraklara salmıştır beni, zira kimliğini hatırlamadığım biri tarafından ikisi de alınıp geri getirilmediği için senelerdir aynı bildik küfürler içinde dolanmaktayım.
filiz bingölçe tarafından hazırlanılmış yine kadınlar tarafından kullanılan okudukça insanı yaran, gerçek hayatta pek denk gelemeyeceğiniz türden argo söyleyişler sözlüğü.
bazılarını cümle içinde bile kullanmışlar:
ÇENE VEREMi:Çok konuşan geveze. "Tamam bir daha söylemeyeceğim çene veremi ettin beni. "
ÇÜK ÇıKARMAK:Bir kimsenin başkaldırması, bir duruma ya da kimseye isyan etmesi. "Sen de birdenbire çük çıkardın annem. "
DALDAŞAK:Giyeceği olmayan, çıplak kimse. "Daldaşak çıktı dışarı, sevgilisini aramak için vurdu kendini yollara. "
Bak kardeşim 35 yaşında adamım, şimdiye kadar feleğin çemberinden geçmek ne ki feleği çember yapıp parmağında sallamış zannederdim kendimi, kapağı açılmadık laflarım vardır diye bilirdim, ta ki bir kadından “am kavmi akışır, sik kavmi bakışır” lafını duyana kadar!
Anlamadın dimi? Jeton düşmedi tabi! Kadim zamanda Türkçe öğretmenliği yapmış biri olarak izah edeyim. Diyor ki; erkek kısmı ağzını ayırıp daha mevzuyu anlayana kadar kadınlar olayı çözer diyor.
Bu motto nasıl bir psikolinguistik metaforun tezahürüdür? Hayal edebiliyor musun? Edemezsin tabi! Am kavmi diyor lan? 40 yıl düşünsen böyle tanım yapamazsın!