Sabahın neşesi rıhtımda pek bir güzeldir.
akşama doğru güneşin batışını izlemek de.
atkı ve şapkaların arkasına saklanmış suratlar hızlı hızlı kendince bir yerlere yetişmeye çalışırken kimsenin seni takmaması ve senin öylece durman bir an sana kendini ölüyormuşsun gibi hissettirir.
Sinecek bir yer bulup simidini yemeye başlarsın bir yandan düşünürsün işte senin kahvaltın bu!
güneş yavaş yavaş ısıtmaya çalışır sırtını.
Sis kaybolmaya başlamış, insanlar gelen vapura doğru ayaklanmışlardır.
Denizin o haline bakıp iç geçirirsin.
Bembeyaz o köpürme, daha sonraki korkunç dinginliği ve yeşil derinliği sana birini hatırlatır mutlaka.
Kalan simidini de martılara dağıttıktan sonra ayaklanırsın.
çantanı sırtlanırken ah çekercesine mırıldanırsın...