ulan muhalefet partilerini bitirmek için adamların yatak odalarına gizli kameralar döşeyip bitirmeye çalışan zihniyet şimdi burada ahlak kasıyor.
chp'nin başındaki adamı beğenmediniz, koynuna kadın sokup bir gecede kukla bi herif getirdiniz. aynısını mhp'de yapmayı denediniz g.tünüze girdi. adamın nikahlı karısını zina diye çektiniz. şimdi milletin karısını öpmesine mi takılıyorsunuz?
hükümetin rezilliklerini ortaya döktüğü için adamın haksız yere aylarca hapislerde yatması zorunuza gitmiyor da, eşiyle öpüşmesi mi zorunuza gidiyor dedirten başlıktır.
eleştiren herkesin umarım bir sekılde haksız yere özgürlüğü elinden alınır da belki o zaman biraz insanlıgını hatırlayıp empati yapmayı öğrenir.
desteklediğiniz fetönün ahlağını ilke edindiğiniz dönemlerde onun ve sizlerine ahlaksız yöntemlerini dile getiren adamı içeri atıp, yüzünüz kızarmadan öpüşmesine laf etmişsiniz. ülkenin anasını sikmeniz ise size göre ahlaki.
Insanları yok yere ailelerinden ayırın.
Dört duvar arasında suçsuz yere yatırıp hayatı zindan edin.
Sonra da adam hasret kaldığı karısını, sevdiği insanı öptü diye onu ahlaksız ilan edin.
Yok ya?
Asıl ahlaksızlık, fetö ile her boku yiyip, fetö ile zerre alakası olmayan insanları kahpece hapse atmak, ailelerinden, sevdiklerinden ayırmaktır.
Daha ilginci bir sözlük yetkilisinin bunu ulu orta yerde paylaşıp sonra klasik solcu şovu demesidir. Bu sözlüğe çoluk çocuk hanım birlikte girenler olsa ne olacak?
tacizin, tecavüzün, kadına şiddetin, hırsızlığın, soygunculuk ve dolandırıcılığın, hayvana şiddetin ve öldürmenin yine insana şiddet, işkence ve öldürmenin ve daha bunlar gibi pek çok şeyin normalleştiği bir ülkede elbette öpüşmek tuhaf ve çok ayıp bir durum olarak karşılanır.
ülkeyi yönetenler şiddeti meşru hale getirdikçe ve işlenen kanunlara göre suç olan şeyler cezalandırılmadıkça, insanlar eğitilmedikçe, insanlar iyi ve doğru bir şekilde yetiştirilmedikçe, insanlar tepkisiz kaldıkça bu düşünce ve zihniyet devam eder, ulkenin durumu bu.
bu işin başlık haline getirilmesi ve başlığa yazılanlar beni ziyadesiyle üzdü. inanın gözlerim doldu resmen. benzer bi şeyi ben de yaşamıştım çünkü.
bundan 23 sene önce, üniversite çağındayım o zamanlar. çok sevdiğim bi kız var. köylümüz. adı emel. çok özür dilerim, deligöt zamanlarımız. üstelik de sevdalıyız. neyse emelle o kuytu senin, bu sote benim aşkımızı yaşıyoruz doruklarda. doyamıyorum emele. böyle bir aşk ama aynı zamanda böyle bir arzuyu ben bu yaşta hala yaşamadım.
konuyu uzatmayalım efendim, kötü bir adam, kötü bir laf etti emele. dayanamadım, ağzını burnunu kırdım. polis geldi tabi, aldı bizi nezarete. yaşım da küçük, bir de solcu falan sandılar. o zaman böyle uyum yasaları yok 3 gün nezarette tuttular beni.
emelle hiç görüşemedik ama her gün gelmiş meğer. saat 2 gibi falan saldılar beni bi baktım emel ve muhteşem fiziği beni bekliyor. çıkar çıkmaz yapışmıştım dudaklarına. güzelce de elledim. aşıktım, özlemiştim. ne var ki bunda? her şeyi olay yapmanın, kınamanın alemi nedir?
şimdi bakıyorum da yazılanlara ne yalan söyleyeyim alındım. zoruma gitti. şimdi burda yazılanları okuyunca o günlere gittim. neler yazmışsınız be! yok dudak dudağa öpüşenin geçmişini sikiim, yok sokak ortasında yürüyene kafam girsin, yok sevgilisi olanları hoplatayım sana bi şey olmasın falan.. utanmıyor musunuz arkadaşlar? buralarda bunları okuyup ağrına gidebilecek insanlar olduğunu düşünemiyor musunuz? ne diyim; yazıklar olsun!
Bu olayla ilgili yapılan yorumlardan gözlemlediğim kadarıyla Türkiye'de üç tip insan var.
1- Ay ne güzel öpüşüyolar diyen çiçek böcek romantikler
2- Sokak ortasında öpüşüyo ahlaksızlar diyen bağnaz çomarlar
3- fotoğraftaki asker gibi hafif tebessüm ederek kafasını başka yöne çevirenler
Çok şükür 3. Gruptayım.