karısı yerine annesi ile ormana giderek namaz öğretirken hanımla yanlız kalıp çocuklara kötü örnek olmuyayım diye düşünmüştür, bıyıklarının zamanla azaldığını fakat rol yapma yeteneğinin yıllar ilerledikçe arttığını görüyoruz.ayrıca o zamanlar 2 şubesi olan lokantasıda güzel istanbul'un 20 noktasına yayılmış oh ne güzel film vallahi birileri çeksede bende oynasam dedirtmektedir.son filmi (bkz: kadir topbaşla rantı öğreniyorum).
yaklaşık 5 dakika boyunca sıkılmadan izleyenlerin ruhunun akpak olduğu prodüksiyon. kız erkek ayrımına tanık olunduğu gibi, minik ali'ye karşı maaile cephe alınması da ayrı bir güzellik olmuş. peh, prodüksiyonunuzu yesinler.
kadir topbaşın kızı rolünü oynayan veledin oldukça yetenekli olduğunun görüldüğü filmdir.
ve filmin adı.. başrollerde kadir topbaş vb. birinin oynadığı bir filmin adını tahmin edelim oyunu oynasak heralde her birimizin ilk cevabı 'namaz kıldım mutlu oldum', 'namazı öğrenelim', 'namazımı kıldım bekliyorum' tarzı olurdu. bu durum bile, memleketimizde yolunu bulmanın ve ağa olmanın nasıl sömürülerden elde edildiğini, zavallı halkın günümüzde hangi duyguları kullanılarak elinden ekmeğinin alındığını hafiften göstermiyor mu sözlük? ve bu halk üzüm gibi ezildikçe şarabını daha bol vermekten nasıl bu kadar zevk alabiliyor, bu ne çeşit bir mazoşizm? en kral mazoşist bile bir noktada 'yeter lan acıyo' demez mi?