O bir katıksız Osmanlıcıdır... Başındaki festen, yakasındaki Osmanlı Tuğrası'na kadar iliklerine kadar Osmanlıcıdır...
O bir katıksız hilafetçidir... Sanki Halife Abdülmecid Hazretleri'nin Çatalca istasyonu'ndan sürgüne gönderilişi daha dün gerçekleşmiş gibi, öfkesini her daim diri tutacak denli hilafetçidir...
O bir harf inkılabı düşmanıdır... Sanki inkılap daha dün gerçekleşmiş gibi bugün hálá en içtenlikli bir şekilde yazıklanacak kadar düşmandır harf inkılabına... *
piyasada kalmayan kitabını yeniden basarken, bir takibata ve akabinde cezaya maruz kalmamak için, x+1. ve daha sonraki tüm basımları x. basım diye yutturan, işin tuhafı bunu açık açık canlı yayında söyleyen tarihçi yazar.
din ve türk tarihi adına tv ye çıkıp halkı trolleyen ve kafa karıştıran, daha bir kez bile ekrana kravatı düzgün çıkmamış kişidir.
Mısıroğlu tarihçidir ama tarih bilimi açısından talihsiz bir tarihçidir. Varlığını devletin temellerine, Atatürke, askere hakaret etme üzerine bina etmiş bir tarihçidir. Konuşurken bir tarihçiye yakışan vakar ve üslup yerine sağa sol saldıran bir sokak kabadayısı edasıyla hareket etmeyi tercih ediyor. Kendi tercihi. Bizi üslubu yerine bilgisi ilgilendiriyor. Ama o da yok!
Kadir Mısıroğlu, Atatürke öylesi bir kin ve düşmanlık içinde ki, Osmanlının sonunu getiren olaylara ve işgal sürecine hiç değinmeden Vurun Kemale! mantığıyla işgalcileri bile adeta aklayan bir mantık sergiliyor. Bu mantıktan aslında şu sonuç da çıkıyor:
işgalci itilaf güçleri Osmanlıyı yıkmak gibi bir düşünce içinde değillerdi. Onlar Osmanlının devamından yana idiler. Ama Mustafa Kemal geldi Osmanlıyı yıktı!
