Olgunluğun en bâriz göstergesi, dedikodu ve iftirâya tahammüldür. Bu olgunlukta birinci basamak; dedikodu ve iftirâya muttalî olunduğu nisbette ve sükûnetle cevap vermekle iktifâdır. ikinci basamak, böyle bir dedikodu ve iftirâya sevinmek, üçüncü basamak ise, kendi nâmına sevinirken, dedikoducu ve iftirâcı hesâbına üzülmektir. Bu üzüntü, sevince gâlip değilse, olgunluk yine de eksik demektir. Bu olgunlukta zirve ise, iftirâya cevap vermeksizin tahammül ve sevinmeden istiğfardır. Zîrâ dedikodu (gıybet) ve iftirâ olmasa günâh yükünü taşıyabilecek olan sırt nâdirdir.
incir çekirdeği bile doldurmayan alay konusu zırvalardır. ideoloji öyle menem bir şeydir ki, bilgisiz ve mantıksız kafalarda saksı gibi durur. işte bu kafadan çıkan tarihçiliğinden tarih utanır; o da ayrı bir konu.
Türkiye her meselesini şeriat ile halleder. iktisadi kalkınmasını da halleder, Kürt ayrılıkçı düşünceyi de halleder, her şeyi halleder islam. Huzuru, sükunu, saadeti, refahı sağlar. Bir şeyi halledemez; Aleviliği! Şeriat da gelse bunlar devam eder. Ey Müslümanlar, kıyamete kadar sürecek başınızdaki en büyük bela Alevilik'tir. Asla ve kat'a bunu düzeltemezsiniz. Çünkü cehalet üzerine kuruludur. işte iran! Arkasında iran desteği vardır. Yavuz, babasıyla niye harbetti, Şahkulu isyanı yüzünden. Kırdı geçirdi ortalığı on binlerce insan öldü. "Baba, sen bu tehlikeyi görmediğin için bunlar oldu" dedi Yavuz. Ve Yavuz'un babası II. Bayezit, Şahkulu Tekkesi'ne hediye gönderiyordu. On binlerce insan öldü isyan yüzünden. Bakın Şahkulu "Ben falanım" demiyor, "Şah'ın kuluyum" diyor. Bütün Alevi isyanlarının arkasında iran vardır. Tarih ortada. Osmanlı Rum'a karışmamış, Ermeni'ye karışmamış, Şeytan'a tapan Yezidilere bile karışmamış, Allah'a inanmayana bile karışmamış. Dinde zorlama yok. Müslümansan statün bu, değilsen bu. Adaletle muamele görürsün. inanıp inanmamakta serbestsin. Alevi'yi niye ezmiş, isyan ettiği için ezmiş. Yahu padişah, oğlu isyan ettiği zaman öldürüyorda, Alevi isyan ettiği zaman onu bağışlayacak mıydı? Osmanlı, isyancı Alevi'yi kesince kusur sayılıyor. O zaman bugünkü hükümet için de PKK ile mücadele etmek kusur sayılır. Böyle bir mantık olamaz. Her meşru idare, kendisine kafa kaldıranın, gücü yetiyorsa kafasını ezer. Yetmiyorsa terki hayat eder. Kendi yerini ona terk eder. Şunu bilin ki en zor işiniz Aleviliktir! Kat'iyyen ve kat'ibeten bunun kökünü kazıyamazsınız, kanser hücresi gibidir. Çünkü cehalet üzerine kuruludur. Bazıları "Ben Ehli Beyt mezhebindenim" diyor. Böyle bir mezhep mi var? Ehli Beyt'e Ehli Sünnet'ten kim yan bakıyor? Bütün camilerde Hz. Ali'nin ismi yok mu? Allah onlara hidayet versin. Alevilik; Ehli Küfür'den, Haçlılardan daha tehlikelidir, bu bir iç kanamadır. iç kanama tehlikelidir. Dıştaki yara kolay tedavi edilir. Benim yaptıklarımda bir ananın uçuruma giden evladı karşısında çaresizliğinden bir çığlık yükseltmesinden farksızdır.
imanın ilk meyvası merhamettir, Kuran'da karşınıza çıkan ilk kelime Allah'ın Rahman ve Rahim olduğudur.
Kendi kendinize nefretinizi ifade edin, taa ki o tabiileşmesin.
Mustafa Kemal, Yunan karşısında yalnız olsaydı ne halt ederdi, zaten onun islam'a ve topluma verdiği zararları, yaptığı din düşmanlığını Yunan yapmazdı, böyle adamlar için ben de diyorum ki; Bediüzzaman'la hamzeban olarak 'yaşasın cehennem.'