kadir bilgin

    .
  1. SANA GELiYORUM

    I.
    Benim sabah keyfim
    yeni açmış bir gülü
    insanların gülücüklerine yerleştirmektir.

    II.
    Sana karlı bir günde geleyim
    saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla
    üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula
    uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan
    sobanın çıtırtılarına dalalım
    sana küçük törenlerimizde şarkı söyleyeyim
    içki içelim güneşle başbaşa
    saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim
    gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar
    bir gece şelalesi gibi
    damarlarıma akıp yankılan yüreğimde.

    III.
    Sana yağmurlu bir günde geleyim
    parkta ıslanalım birlikte
    gürültüller toprağın kokusunda erisin
    kentin görüntüsü değişirken bulutlarla
    duraksamadan parlayan gözlerin
    ve ıslaklığınla sar beni
    en koyu kızıllığında dudaklarının
    kıralım demir parmaklı pencereleri
    önlerine ortanca saksıları yerleştirelim
    ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza.

    IV.
    Sana güneşli bir günde geleyim
    ışıklı yollara halılar serelim
    birlikte aşkınlığa yükselelim,
    okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla
    mücevher gibi parlayan adada,
    ben hep iskeleye demir atmış
    beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm
    tuzlu dudaklarını yakmak için
    sana kendi yaptığım güneşleri getireyim.
    5 ...
  2. .
  3. 1955 yılında Ankara'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu olan şair ODTÜ Felsefe bölümünde bir süre mastera devam etti. 7 şiir kitabının dışında inceleme, araştırma yazıları da mevcuttur. Çok çeşitli dergi ve gazetelerde şiir ve yazıları yayımlandı. 13 Avrupa ülkesini gezdi, seyahati sevdiği için ülkesinde de büyük kentlerin dışında pekçok yeri gördü. Sonunda niteliksiz kalabalıklardan ve büyük kentlerin karmaşasından bıktığı için Gökçeada'ya yerleşti. 18 Mart Üniversitesi Gökçeada MYO'da Türk Dili derslerine girmeye devam ediyor. Bundan sonra, Ada'nın doğal güzellikleri ve dinginliğinden yararlanıp yazmak istedikleriyle uğraşacağını belirtiyor.
    *
    2 ...
  4. .
  5. GiTTiN içiMDE KALDI AYRILIK

    Gittin
    Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin
    Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı
    Dudaklarımızda sıradan sözcükler
    Vedalaşmayı bile beceremedik
    Son bir bakış kaldı arkanda
    Kalabalığa karışan
    Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü
    Gittin.

    içimde
    Yığınlarca kitap kaldı uçuşan
    Sözcükler beynimin köşelerinden
    Çıkıp korkuttular gecelerimi
    Peşimden geldi gölgeler
    Aynalara bakamaz oldum
    Hiçbir oyun avutmadı beni
    Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı
    içimde.

    Kaldı
    Yeni bir kent işkenceye hazır
    Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle
    Belleğimi silkeleyip anılardan
    Tik tak çaldın uzun zaman
    Alışamadım yarımlığa
    Düşlerimde intihar tutkuları
    Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk
    Kaldı.

    Ayrılık
    Çoğalarak giriyor günlerime
    Senden başka kim bilebilir
    Geçmişin dökümünü yaptığımı
    Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler
    Sonbahar hüznüne benziyor pencerede
    Artık konuk beklemeyen gözlerim
    Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı
    1 ...
  6. .
  7. kadir bilgin şiiri.

    Sokul yanıma,
    çığlıklar dolarken kentin sokaklarına
    yirmidört ayar yankılar düşer dağlardan.
    Üşürüm kar giyinmiş ağaçlar gibi
    sımsıkı tut ellerimi
    ki,
    bir kır çiçeği
    korkusuzluğuna ulaşayım.
    Tuz ekmek ve şarap kadar kutsal,
    okunması düşlenen bir kitabın
    el değmemiş koyakları kadar gizemli,
    sevdaya ait ne varsa içimde
    sırtımda taşıyorum akşamları.
    Rüzgarın baştan çıkarıcı çağrısına kapılıp
    ipini koparan uçurtma gibi
    çılgın olmak istiyorum,
    bu yüzden,
    görmüyor musun kollarım
    sana uzanıyor savaş alanının
    tam ortasından
    Peşimde kanıma susamış canavarlar var,
    gecenin sabaha yakın olan kısmında
    çalı ol
    yapraklarının arasına al beni,
    dikenlerin batmasın ama.
    Çocuklar kadar berrak pınarlar
    olsun avuçlarında,
    bir yudum içtiğimde
    ay kanatlarını tak
    gözlerime gözlerinle
    yak beni yüreğindeki ateşle.
    Karınca gölgesi olsan bir öğle üstü,
    uyusam uykuların en derininde,
    mermer yontular görsem düşümde,
    kılıfından çıkarsam ölümü
    rasgele öpsem ağustos gibi yanan göğsünden,
    uyandığımda sen yoksan
    haykırsam, haykırsam, haykırsam...
    0 ...
  8. .
  9. kadir bilgin şiiri.

    Sevgilim kimsesizliğiyle övünmesin ellerim
    efkar dağıtalım bu akşam
    kabuklu meyvalar al
    içkimize arkadaş olsunlar
    şu cırlak satıcıdan
    içimde titreşen suları alıp sakla
    ağaçların ve gökyüzünün hamağında
    labirentleri boş kalsın biraz ülkemin
    Ankara kalesinden seyrederken kenar mahalleleri
    kibrit kutusu evlerde konuk olup
    radyasyonlu Karadeniz çayları içmeliyim
    gecekondu sakinleri
    bu akşamlık affetsinler bizi
    Güney Afrika madenlerinde
    kurşuna dizilen işçilerin
    Filistin'de katledilen dostların
    hoşgörüsüne sığınalım bu akşam.
    0 ...
  10. .
  11. kadir bilgin şiiri.

    Hep merak ederim
    Nasıl sevişir kardelen çiçeğiyle kar
    Ve kar damara nasıl akar,
    Uzatıp başını ak yorgandan
    Nasıl sessizce ortaya çıkar?
    Oysa geldi de denemez
    Şenlikleriyle bahar.

    Benim bildiğim bahar
    Çiğdemle başlar,
    Bu işte belli ki
    Başka bir iş var.
    0 ...
  12. .
  13. kadir bilgin şiiri.

    Tüm umut yollarını kapayan
    aşk da bir isyandır.
    Nerede kimbilir o fırtına,
    beni yüzyıllara savuran
    yüzü yırtık kan.
    işlediğim zamansız sevdanın
    cılız kemiklerini sayıp,
    özgürlük adına soyunuyorum
    uykunun karesine aşk kafesimde.
    Ey duru bestesini dinlediğim gökyüzü!
    Kiminle o ihtiras denizi,
    kimi boğuyor dalgalarıyla,
    nedir bu uğultu,
    Kimdir tanık?
    Sussun sularını aşınmış yatağımdan
    alıp götüren deli yel,
    umarsız dalgaların uzandığı hiçbir kuyuyu bağlamayan
    köprünün üstünde
    Kral Lear gibi güçsüz ve deli
    düşsün elime ayrılık...
    0 ...
  14. .
  15. kadir bilgin şiiri.

    Kaçamak bakışlarımız dokunurdu birbirine
    suçlu suçlu yürürdük
    gülmeyi konduramadan dudaklarımıza
    acılarla delik deşik
    bir olgunluk izlerdi gölgelerimizi
    yağmur ıslatırken kaçak evi
    kimsesizliğimiz ayrı ayrıydı.

    Aslında yakamıza yapışmasaydı aşk
    sahtekarlar cennetinde çakışmasaydı yollarımız
    sen ve ben
    pekala kandırabilirdik kendimizi
    mutluluk oynayarak ayrı ayrı
    yas
    içimizde uzun yolculuğa çıkmış olurdu
    ve bitmemiş olurdu takas.
    0 ...
  16. .
  17. kadir bilgin şiiri.

    Ay ışığı kutsal sevgilim
    Fısıltıların yumuşak toprakta
    Ayak izlerime doluyor
    Sen de terkedip gitme
    Sularla oynaşmaya
    Doğur beni ışığınla
    Lekeli yüzüne
    Bulaşmış gibi yeni bir iz
    Şarkımızı çalıyor dağlar
    Haydi dans edelim özlemle
    Çakışsın bedenlerimizdeki giz
    Mırıl mırıl büyüsün başaklar
    Barış içinde çoğalsın sevgimiz.
    0 ...
  18. .
  19. kadir bilgin şiiri.

    Yalnızlığımı büyütür kalabalık
    Gökdelen'in gölgesine siner
    Karanfıl Sokak kalınlaşır
    yoksul kadın çocuklarıyla
    çöplerin üzerine konar
    gözleri cam kırıkları
    sevgilim gelir yalnızlığım büyür
    çocukken gökkuşağına düştüğüm
    gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle.

    Kimin öznesiydi mevsimler
    işkence öyküleri kimindi
    ayrılığın sesi miydi adımlarım
    suyu bekleyen uçurum mu
    kanatlandım yalnızlığımla son mevsime
    içimde bir kedi yavrusu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük