dışarıdan bakınca ulaşılmaz olduğundan başlarda her şeyin güzel olmasının ardından kişinin sorunlarının ve zaaflarının ortaya çıkmasıyla oluşan durumdur.
arthur schopenhauer'ın eserlerini başucu kitabı olarak gören bazı bünyelerde de böyle bir etki görülebilir. ancak bu tür kişilerde kadınlardan nefret etmekten öte, "yetersizliklerinden" ötürü acıma hissi de gelişebilir...
her şekilde kıvırmayı çok iyi bildikleri halde sen beni yanlış anladın tarzı cümleleri bol bol kullanarak size gerizekalı muamelesi yapmaları, sevginize inanmamaları, çok güzel yalan söyleyebilmelerine rağmen erkeklerin tamamına yalancı yaftası yapıştırmaları, her erkeği aynı kefeye koymaları, hepiniz böylesiniz demeleri, cinsellik yaşamaya başladığınızda tek düşündüğünüz şeyin bu olduğunu sanmaları, sevginin kıymetini bilmemeleri, kaçan kovalanır felsefesinin bokunu çıkarmaları, pervasızca kaçmaları, erkeklik onurundan bahsettiğinizde şekilcilikle suçlamaları, insani değerlerden ve doğrulardan hep kendi bildiğine bağlı olmaları, haklı çkmak için konuyu istedikleri yere çekebilmeleri, bunalım görünüp ilgi çekmeyi marifet saymaları, gözünün içine içine baktığı bir erkek tanışmak isteyince liv tyler gibi hissederek sert bir şekilde reddetmeleri, vs, vs... rica ediyorum devam etmemi isteme benden sözlük. zira sabaha kadar sürebilir bu geyik.
kendileri için önemli olan bir şeyin ya da olayın dünyanın en önemli meselesi olduğunu sanmaları anlatmalrı da anlatmaları anlatmaları anlatmaları anlatmaları................ *
gerçekten iğrençler ya, zap yaparken bile tahammül edilemeyen cinsinden. ileride benim karım da böyle olur mu diye evlenmeyen bir sürü abaza tanıyorum ben. ne lan onlar öyle, kadınlar böyle mi harbiden?
- karşıdaki baskınlığı eşit tutalım anlayışı gösterdiğinde, bunu karşıdaki altta kaldı gibi algılayıp ego tatminsel bir savaşla üste çıkmak için gerekirse bağırıp çağırmaları.
- aynı cümleyi özne yüklem tümlecin yerini değiştirip değiştirip tekrar kurmaları ve eğer anlattığı komik bir şeyse bu aynı cümlelerin her birine gülmelerini beklemeleri.
- kendi cinslerini dedikodularla kendileri ayaklar altına düşürmeleri.
- napolyon un izinden gitmeleri. (para para para) *