kadını dövmeye meyillenmek olarak tanımlanabilir ancak başka gerekçeleri de olabilir tabi . mesela bayan bir öğretmenden söz hakkı isterken yaptığımız eylem gibi . *
ayrıva bu davranışın değişik versiyonları da olabilir tabi:
kadına el kaldıran erkeğin psikolojisiyle bağlantılı olan durum. aileden şiddet görmüş, çocukluğunda baba korkusuyla ve ata erkil toplum yapısına bağlı olarak 'ailenin direği erkektir' yargısıyla büyütülmüş bünye evlilik hayatında kendini güçlü hisseder. ailenin çekip çevrilmesi için muhtaç olunan, ailenin olmazsa olmazıdır o! aslında bu durum sosyal bakımdan çok yönlü olamamış ve hatta bir hiç olan erkeğin, kendi yetersizliğinin farkında olup bu açığı güçlü olduğu alanlarla örtme çabasıdır. zaten elde ettiği başarıların sırrını kimseye söylemez, püf noktaları kimseye söylemez ki, herkes ona muhtaç olsun, herkesten daha çok bilsin ve güç hep onda olsun! nedir bu güçlü olduğu alan? tabiki maddi güç! kazandığı para aileyi geçindirir! kadının ise aileyi geçindirecek düzeyde bir eş gelir elde etmesi ve hatta evin erkeğinden daha yüksek bir sosyal statü elde etmesi, erkeğin evdeki saltanatını yıkar, erkek güçlü olduğu tek alanıda kadına kaptırmış olur. geriye güçlü olduğu tek bir alan kalır: fiziksel güç! işte bu tekrar ormanların kralı olmasının, tahtını korumasının yegane yoludur.
bu sebeple kadının iş hayatında yer edinmesi ile boşanma oranları artmaktadır. yanlış olan kadının çalışma hayatında yer edinmesi değil, erkeklik onurunu, gücünü ve saltanatını kaybettiğini düşünen sığ beyinlerdir.
banu alkan'ın, o çok meşhur şarkısını yanlış anlayan erkeğin hareketidir. "gülüüüm" diye biten o cümleyi yani. beyninin yetersizliği, ruhunu ve bedenini sarmış erkeklerin, sözde güç gösterisi.
sokakta kendisine höst! denildiğinde fıslayan ses edemeyen,ezik,yitik kişilerin;kendi egolarını tatmin etmek için,ben erkeğim nidaları eşliğinde,acizliklerini dişilerin üstünde kaba güç kullanarak seçtikleri yol.