aşşırı iyi bi çifte telli değil mi amqm. mükemmel. aklıma direkt sokak düğünü, beyaz plastik sandalyeler, kağıt külahta dağıtılan çerezler geliyor. düğünümde çaldırmadan ölürsem gözüm açık giderim maalesef.
yaşasaydı 110 yaşında olacak dedemin ağzından hikayesi de şöyledir; eski zamanlarda yaşamış bir karı koca.. durumları kötü, geçim sıkıntıları var ama kimseden yardım almayacak kadar da gururlular.. tabi biraz da kavgalı koca son çare evi geçindirmek için kumara oturur kahvede, kadifeden yapılmış para kesesiyle, kazanma ümidiyle bu sırada kadın evde açlıktan ölmek üzere, işi deliliğe vurur, uydurduğu şarkıyı söyleyerek dans etmeye başlar. hâlsizdir, ha düştü ha düşecek durumdadır.. oturmuş kumar oynar; ciğerimin; aaahhhhh ciğerimin köşesi deyip, yere serilip, oracıkta ölüverir
--spoiler--
annemden öğrendiğim kadarıyla şarkının kahveden gelir sesi kısmına gelindiğinde, düğündeki delikanlılar kahveye gidip orda oturanları da düğünde oynamaya çağırırlarmış. vay be biz yetişemedik öyle şeylere.
bir istanbul çifte tellisi, candan erçetinin yorumuyla bütünleşince süper oluyor. ah ciğerimin köşesi dedikçe içimden bişey kopuyor. klarnet sesi de müzikte olunca allah yani.