gerginlikten atılmış yumruktur. adam bir kere geçecekti carlos'u o da izin vermedi klasik bir kırkpınar kündesi ile. ama en komik olanıysa keita'nın "ya ben ne yaptım ki şimdi" salağına yatmasıydı!
(bkz: türk polisi affetmez)
keita'nın galatasaray tipi çirkefliğe ayak uydurduğunun göstergesidir. arda-ayhan-emre aşık triosuna artık keita da eklenmiş, camiasında simge oyuncu olma yolunda önemli bir virajı kat etmiştir. gelecek haftalarda hakeme de tükürür, taraftara "hırsızlar" diye bağırırsa florya'ya heykeli bile dikilebilir.
ama suç keita'da değil, keita'yı şişirenlerde. sen dünyanın gelmiş geçmiş en iyi solbekinin karşısına afrika'dan saat satmak için avrupa'ya gelip hasbelkader futbolcu olmuş bir dingili koyarsan, bir de üstüne 1 hafta boyunca "sen bunu yersin" diye gaz verir yapamayacağı görevleri yüklersen o da çıldırır tabi.
carlos'un artık uzatmaları oynadığının,bir ayağının çukurda olduğunun vesikasıdır. oynadığı maçlarda rakip oyunculara böyle kene gibi yapışırsa, beline dolanıp inmek bilmesze daha çok yumruk yer, yemekle kalmaz linç girişimine de maruz kalabilir.
maçın o dakikasında oyundan çıkacağını anlayan carlos ani başlayan bi gs atağını müthiş profesyonel şekilde kesmesidir. akebindeki olaylar malum. saraçoğluna gelen gs li sendromu... çakal carloossss :D
zerre pişmanlık duymadığım harekettir.bünyamin gezer dir buna çanak tutan.carlos kafa-kol yaptı be adama,bi çal da şu düdüğü gerilmesin ortam.çalmadı bekledi ve keita da sinirlendi doğal olarak,tezahürü de yumruk oldu.böyle tahrikleri hep yapıyor fenerbahçe'nin güney amerika'lıları çok gördük.o yumruk baroni'ye atılsa daha çok sevinirdim ama.
sürekli yaptığı top kayıplarını hazmedememesinden kaynaklı gelen yumruktur. ayrıca galatasaray futbolcusudur, çirkeflikten başka bir şey beklemek yanlış olur.
türk futbolundan ve türk futbol izleyicisinden bir kez daha tiksinmemi sağlamış yumruktur. bu ülkede hala erman toroğlu kültürü bu kadar popülerse, bu sizin gibi adamlar yüzünden biliyorsunuz değil mi?
maç sonrasında sözlüklerde ve bloglarda yazılanları okumaya başladım. dertsiz, tasasız, sakin sakin okuyorum, çünkü ben beşiktaşlıyım. skimde değil hacı, ümidi kesmişim zaten bu seneden. neyse, yorumları okudukça sinirlendim, okudukça moralim bozuldu. muhtemelen şu anda herhangi bir galatasarylı kadar dertliyim. neden mi?
bıktım ulan bizim milletin futbol yorumlarken düştüğü kaypak ve riyakar duruma. ulan yıllardır utanmadınız, sıkılmadınız di mi aynı muhabbetlerden... her maçtan sonra aynı terane; yumruğu atanı o takımın fanatikleri savunur, yumruğu yiyen takım taraftarı fair play yanlısı olur. bu aynı riyakar yavşaklar ricardinho'yu yumruklayan aurelio için de "aurelio sakin adamdır, ricardinho yumruğu yediğine göre hak etmiştir" demişlerdi. yumruğu yiyen roberto carlos olunca "keita haklı, roberto carlos da pis faul yaptı" diyorlar. hep aynı, hep aynı...
yanlış anlamayın, bu riyakarlık ve yavşaklık takıma özgü değil, taraftarı olduğum beşiktaş'ın da aynı riyakarlıkta ve cahillikte binlerce taraftarı var.
onun içindir ki, müstahak size bu kalitede maç izlemek. bu rezalet maçları, siniri, stresi, yumrukları, pet şişeleri izlemek ve içinizdeki pisliği kusmak için lig tv alın, futbol izlemek için de spormax'e para verin.
öncelikle ne olursa olsun yanlış bir harakettir ve cezısını da görmüştür, hak etmiştir bu ayrı. ama bursaspor maçında hakemi itip kakan fenerbahçeli oyuncuları, sevgili sözlük yazarlarımız ve fenerbahçeli yorumcular ''futbolcular ne yapsın hakemin yanlış kararları onları sinirlendirdi, çileden çıkardı diye savunmuştu.''
futbolda benim bildiğim basit bir kural vardır. rakip bir oyuncuyu durduramayıp sistemli olarak faule başvurursa hakem o durdurulamayan oyuncuyu korumak durumundadır. bu hem o oyuncunun sağlığı hem de oyuunun güzelliği için gereklidir. yani bir oyuncuya arka arkaya 3 faul yapılırsa mesela o fauller kart gerektirmese bile hakem takdir hakkını kullanıp sarı karta başvurabilir.
tüm bu açıklamadan sonra keita haklı mıdır derseniz yerden göğe kadar haksızdır. sonuçta carlos ona tekme atmadı, canını yakmadı ki carlos bunları yapmış olsa bile keita' nın sakin olması ve hakemin kararını beklemesi gerekir o ayrı. bu entryi bu kadar uzatmamım tek bir nedeni var. gelecekte bursa maçına benzer bir maç olursa fenerbahçeli arkadaşlar ve yorumcular lütfen kıvırmayın. çıkın delikanlı gibi hakem kart vermeliydi veremedi deyin. bunu deyin sonra hakemi eleştirin hak ediyorsa ona lafım yok. ama siz yapınca ve kart gelmeyince 'hakem bu hale getirdi', keita yapınca 'hak etti terbiyesiz' olmasın. madem ki bizi her zaman yenebiliyorsunuz, madem ki bizden sözümona daha büyük takımsınız o zaman bunu objektif olarak savunun ve öyle ispatlayın büyüklüğünüzü, ispatlayabiliyorsanız eğer.
son söz: büyük takımlar kazandıkları kupalarla, küçük takımlarsa büyük takımlara karşı kazandıkları başarılarla övünürler. - platini
aptalca bir hatadır. çünkü o hareketi yapmasaydı roberto carlos yine sarı kart görecekti ve galatasaray'ın skoru eşitleme çabalarına darbe vurmayacaktı. bu yüzden bu hareket derbinin kırılma noktası olmuştur.
tek sorumlusu bünyamin gezer'dir. öncelikle carlos'un evire çevire sarmaladığı keita'ya hemen çalmadığı düdükten dolayı. hiç öyle ulen avantaja bırakıcaktı işte demeyin neyin avantajı var o pozisyonda. o vakte kadar fenerbahçeli futbolcu kısvesi altına girmiş gladyatörlerin rakip takıma karşı gösterdikleri çağdışı savunma ve yıpratıcı faullere göz yummasından dolayı işte o yumruk gelmiştir.