hayırlı pazarlar.
bu sabah tv'de bir yeşilçam filmi seyrettim, filmin adı; kader bağlayınca...
başrollerinde; ediz hun, ahmet mekin ve zuhal aktan paylaşıyor.
1970 yapımı filmin yönetmeni remzi jöntürk.
efendim filmde bir toprak ağası(ahmet mekin) ve onun oğlu(ediz hun) var.
lakin toprak ağasının oğlu göçebe yörükler tarafından kaçırılır, ağa da oğlunu öldü bilir, lakin kader onları yıllar sonra birbirine kavuşturur falan...
2000 yıldır orada duran güzelim afrodit'ten ne istediniz ulan?
yine bu çatışma sahnesinde binlerce yıllık mermer sütunlar, tarihi kalıntılar film çekiminde zarar görüyor malesef.
48 sene önce tarihi eserlere pek dikkat edilmiyormuş.
hatta toplumun sanatçı kesimi bile birer vandalmış resmen.
hoş, şimdi de değişen pek bir şey yok.
toplumsal vandalizm daha da azıttı son yıllarda, ama bu topraklarda vandalizm namına geçmişten günümüze değişen bir şey yok gördüğünüz gibi.
Zamanında dikkatimi cekmisti, araştırmıştım. Fakat hiçbir haber, bilgi kaynağı bulamadım.
Filmin kendi eleştirilerinde yahut perge’ye dair arkeolojik makalelerde bu duruma değinilmiyor. Gerçekten böyle bir durum var ise ya üzeri kapatılıyor ya da hakikaten milletin bu bahse dair bir düşüncesi bile yok.
O sebepten, taşların üzerinde atlama dışında, geri kalanların sonradan uydurulduğuna inanmak istiyorum. Yani o patlatılanların, siper olarak kullanılanların alçıyla, kille yeniden yapılmış replika örnekleri olduğunu sanıyorum.