eğer bir yerde bir taş düşüp de bir adamı öldürürse, taşın o kişiyi öldürmek için düştüğünü şu şekilde kanıtlamaya çalışırlar:
x - Eğer tanrı'nın rızasıyla bu taş bu amaçla düşmemiş olsaydı, o kadar çok tesadüf nasıl bir araya gelebilirdi (çünkü genellikle pek çok koşul bir arada gerçekleşir.) ?
y - taş düştü çünkü sert bir rüzgar esiyordu, adam da o yana yürüyordu...
x - neden tam o anda sert br rüzgar esiyordu? neden tam o anda bir adam o yöne doğru yürüyordu?
y - rüzgar sert esti çünkü bir gün önce hava daha sakinken deniz dalgalanmaya başladı; adam da bir arkadaşı davet ettiği için yürüyordu...
x - neden deniz dalgalanmıştı? neden adam tam o sırada davet edilmişti? ....
nedenlerin nedenlerini sormayı hiç bırakmazlar, çünkü sorulacak sorular hiç bitmez, ta ki siz tanrı'nın iradesine sığınana, yani cehaletin sığınağına girene kadar...
insanların felaketten kaçınabilmelerinin imkansız olduğunu düşündükleri anlayıştır. "işte..allah vermiş..napcan çekcen.." olur mu böyle? olmaz.
insanda iki türlü irade vardır. biri külli biri cüzzi irade. anlamlarından az çok çakmışsınızdır zaten. külli irade genel yazgımızdır. dünyada bize ayrılmış oyun alanıdır. ordan çıkmaya gücümüz yetmez. çünkü insan bazı imkanlarla doğar, gelişir ve onları değiştirmek imkansızdır.
cüzzi irade insana verilen akılla ilgilidir. iyiyi kötüden ayırt edebilme yeteneği verilmiştir.aklını kullanan insan kötülüklerin önüne geçebilir pek tabii.
ee düşünelim. insan kendini ölümün kucağına atan bir kazadan kurtaramaz mı? varsayalım araba kullanıyorsunuz. eğer 24 saatten fazla uyumamışsan, alkol almışsan, emniyet kemerin yoksa, olur olmaz telefonla konuşuyorsan kazaya giden yolun taşlarını ellerinle döşemiş oluyorsun.
koşullar hazır, ecel geldi cihane baş ağrısı bahane.
evet her şey engellenemez. ama "kader yaaee" diyip de hayatı yaşanamaz hale getirmeye gerek yok.
kader, türkçemize farsçadan gelmiş. ve günümüz türkçesi ile karşılık gelen cümlesi kadar'dır. kader taktir etmek, yani bizim tasarrufumuz dışarısında gerçekleşen her şeydir.
Dünyanın en kaderci topluluğu kalvenistlerdir. Onlara göre insanın içindeki iyilik ve kötülük yalnızca tanrının eseridir, kimin cennete kimin cehenneme gideceğini de önceden tanrı belirlemiştir. insana sadece dünyada önceden çizilip belirlenmiş rolü oynayıp ölmek kalır, haliyle insana bir suç yüklenemez.