aklıma, cici kızlar grubunun şarkısında geçen sözleri getiren başlık. nakaratı şöyleydi galiba. hayır dersem belki demek, belki dersem evet anla, çok söz söyler kadınlar evet demezler asla.
toplumu yönlendirebileme şekillendirebilme , ekonomi hareketlerini oluşturma yönelim sağlama , ahlak din sanat ve siyaseti zevkleri ve istekleri ile değiştirme ve ilerletebilmek. her çocuğun hamuruna anneler ve seçimleri şekil veriyor tecavüzcülerinde , bilim adamlarınında , seri katillerinde. psikoloik rahatsızlıkların sayısının artması ve sahip olduğu yüzdeyle anneler 1. sırada ve büyük yüzdeliktedir. biten evliliklerin büyük bir kısmı ve aldatma vakalarının çoğu ( aldatan kadınlar ve erkeklerle evli olmasına rağmen beraber masum eşi aldatmasına yardım eden kadınlar bu arada kadınların aldatma oranı yüzde kırklarda +...) kısaca bir toplumu yok etmek yada yüceltmek istiyorsanız kadınlarını yönetin.
Egoist, ilgi manyağı, kibirli, kendini beğenmiş, erkeklerin gelmek için kırk takla attığı mertebeye kendini geliştirmeden sırf kadın olduğu için gelebilen, abartılmış varlık.
insan türünün dişisi. Erkekler ve kadınları 2 farklı tür gibi inceliyorsunuz, bizden çok farklılar ama bu yaklaşım yanlış. Kafa yapıları bizden çok farklı, doğalarını anlamak gerçekten çok zor ama aynı türüz lan işte manyak mısınız? Cinsimiz farklı, olay da bu zaten.
Ben şunu farkettim kadınlarla toplu ortamlarda iyi bir muhabbet yakalayabiliyorum ancak Sadece kadınların olduğu bir ortamda muhabbetlerine maruz kalınca afakanlar basıyor sıkıntıdan ölecek gibi oluyorum.
Edebi açıdan elle tutulur gözle görülür pek bir yanını bulamadığım bukowski kitabı.
Yer yer hak verdim ancak bu onun leş bir herif olmadığı anlamına gelmez. Bana kalırsa bu kitabın adı "fahişeler" olmalıydı, tanıdığını sandığı kadınlardan yola çıkarak söylüyorum bunu.
kadınları çok iyi tanıdığını zannettiği anlarda "şu an yaşasaydın wattpad yazarı olurdun pis moruk!" Ifadesini söylemeden edemedim.
Parantez yayınları sayfa 154
"Ter içinde kalmıştık ikimiz de. Üstünden indim, yataktan kalktım, soyundum ve duşa girdim. Kendimden otuz iki yaş genç bu kızılı bir kez daha düzmüştüm. Iyi hissettim kendimi duşta. Sırf on sekiz yaşında bir kız düzmek için seksen yaşına kadar yaşamaya niyetliydim."
Kitap okurken betimlemelerim siyah-beyaz ilerler belki ön yargılıyımdır dedim otobiyografik filmi barfly'ı izledim. Bilmiyorum daha fazla eleştirmek yersiz, şiirlerini tam olarak okuyacağım ki meat kuşağını idrak edebileyim.
(#20619478)
erkekler güzel şirin varlıklardır.
kadınlar anlaşılmaz tuhaf yaratıklardır.
dayakla güzelleşecek saçma sapan şımarıklardır.
sonuçta ikisini de yaratan sahipleri Allah'dır.
Anlaşılmaz oluşları iddiasıyla nam salmış, doğurgan insan kişileri.
Kadını, karmaşık, zilyon tane parçası olan, her bir parçası nerdeyse aynı renk ve tonda olan zorlu bir puzzle'a benzeten eril sayısı oldukça fazla sayıda olsa da, aslında akıllı ve yüreği güzel, güçlü adamlar için sorun değildir.
Kadınlar, ne denli güçlü, donanımlı, ayakları yere basan kişilikler olsa da, içlerinde küçük bir kız çocuğuna daima ev sahipliği yaparlar.
Hiç büyümeyen, duygusal, şefkati seven, mahcup bir kız çocuğu...
