Kadınlar böyle işte. Anlamak nafile. Kendimi şuan yenilmiş ordular gibi ezik hissediyorum. Filmin sonunda kahraman ilan edilmesi beklenen oyuncu gibi bir anda ölmüş gibi hissediyorum. Sol yanımda binlerce birikmişler, beynimde hesabı kapatamadığım onlarca çile. Bitmeyecek gibi geliyor darbesine uğradığım her günün sonundaki gece. Kaybetmeyi marifet bildiğim o günden nefes alıp ATP harcadığım bu güne kadar paramçarca olmuş her zerreme, durup ta düşündüğüm benimle geçmişe karışmış sevdiğim herkesin ilk hecesine ve gözlerime ağlamayı öğrettiğim o çileye eklenecek olan her bir sayılı günüm kadere hediyem olsun...
hamam böceğinin istikrarlı bir şekilde bir yöne kaçarak ani manevra yapıp yön değiştirmesine benzer, ancak onu neden yaptığını anladığımız an kadınları anlayabiliriz.
Keşke hiç sevmeseydik birbirimizi, hiç söylemeseydik o özel sözleri ve hiç vermeseydik birbirimize tutamayacağımız o sözleri... Her gün otobüste gördüğüm sıradan bir kız olsaydın mesela yada sınıfımda tek kelime dahi etmediğim arka sırada oturan biri, yeter ki görebilseydim seni...
aşk böyle işte. saat gecenin 3'ü olmuş, insana yatağı unutturuyor.
Kadınlar sevmedikleri erkeğe kesinlikle acımazlar demişti bir yazar. ilişkiler bittiğinde kadın gerçek acı çeker ama bir erkek kadar çok acı çekemez.
ayrıldığım ve 4 senedir sevdiğim kız başkalarıyla gayet mutlu ama ben çayın, sigaranın ve efkarlı müziğin etkisindeyim hala. O yüzden Can Yücel'in söylemiş olduğu gibi ''Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne, o olmazsa yaşayamam demeyeceksin. yaşıyorsun çünkü''....