o incecik parmakların bağlı olduğu pürüzsüz, altın orana sahip ayaklarıdır. yumuşacık, bakımlı teni ile bileğine bağlanan yerde yaptığı kıvrımlar erkeğinin başını döndürür adeta.
erkek kendi taraklı, orantısız ayağından sonra tanrıdan gelen büyük nimet olarak bakar o ayaklara.
kalbi bana ait olan kalbi özlenebilicek bir yer çünkü bunu tek bir kişide bulabilirsiniz başkalarında değil o yüzden özlenir diğer yazılanları her kadında bulabilirsiniz.
Ruhudur.
Bir kadını kadın yapan kıvrımları değil gülüşü, bakışıdır.
hatta kokusudur. Çünkü kadın vücundan oluşan bir organizma değil bir erkeğin yeryüzünde bulunduğu tek cennet ve cehennemdir. Eğer bir kadını seviyorsanız şişmanlığı, çirkinliği kavgaları her şeyi teferruattan ibarettir. Başını kalbinize koyup yatıyorken uyuşan kollarınızı sırf o rahatsız olmasın yahut sırf gitmesin diye kımıldatmıyor ve huzurun en derinine indikçe nefesiniz kesiliyorsa. Bir kadının sadece belini, boynunu değil: dudaklarını en çok da ellerini özlersiniz ve unutmamak gerekir ki zamanı durduran bakışları bir ömre bedeldir.
Güneşdir kadın; ısıtır içinizi en derin soğuklarda ve ışık olur karanlık zamanlarınıza...
Eğer bir kadının rüzgarda savrulan saçlarının dansını görebiliyorsa gözler ve o baktığında gözlerinize kalbiniz titriyorsa gözlerinizi kapatmaktan korkuyorsanız gidecek diye ister yıldızlar kadar uzak ister köşedeki çiçekçi kadar yakın olsun siz hep kalbini özlersiniz.
eğer sizin kadınınızsa her yeri herşeyi her kıvrımı özlenir. vücudundan dağılan sıcaklık dalgası özlenir. siz taş gibi sertken onun o yumuşacık pürüzsüz bembeyaz teni özlenir. boynu, saçları, karnı, elmacık kemiklerinde kızaran teni, en ufak ayrıntı bile özlenir. ama belkide en çok kokusu sesi ve gözleri özlenir. o mis kokuyu alırsınız evde yalnızken, sesi çınlar kulaklarınızda. ve o derin, parlak, yemyeşil sevgiyle bakan mutlu gözler hiç gitmez gözünüzden. o hayattır.
