aslında birazdan anlatmaya çalışacağım 'yurdum kadını/annesi psikolojisi'dir, lakin başlık kirliliğine neden olmamak adına çıkarımımı burdan paylaşacağım sevgili okur!
kadınlar evin temizliğiydi, bulaşığıydı, çamşırıydı, ütüsüydü mütemadiyen uğraşırlar. bir yandan çocuklarla ilgilenir, bir yandan akşam eve gelecek olan kocanın yemeğini hazırlarlar. bunlar bilinen şeyler. asıl dikkat çekeceğim nokta başka sevgili okur. biraz sabır! bu kadın televizyon izlerse ne olur! işte sonuç; yurdum kadını/annesi psikolojisi..
sabah 'müge anlı'yı izler.. sürekli bağıran müge anlı sinirleri gerer. programda çeşitli acıları olan kadınlar sürekli ağlar. bir doktor, bir avukat kenardan ahkam keser. süekli yoğun bir stres hali söz konusudur. kadın günlerce bu programı takip eder, yeri gelir çocuğu kaybolan anneyle ağlar, yeri gelir müge anlı'yla birlikte sinirlenir vs vs. günler sonra konuklardan birinin illetin gözünün içine baka baka yalan söylediğini öğrenir! şaşırır, dumur olur. bu süre içerisinde kadın psikopata bağlar, 'benim çocuklarımın da başına gelir mi?' anksiyetesinin hırsını çocuklardan çıkarır.bir hafiye gibi çocuğu izler ya da abartır sokağa yollamaz.
ilerleyen saatlerde 'seda sayan'a takılır kadınımız. burda da yine türlü bağırış çağırış içinde olaylara şüpheyle yaklaşmayı öğrenir. gerim gerim gerlir. aldatma ve çocuğu olmayan çiftlerin hikayelerini hayret ve dehşetle izler. bu sefer kocasından şüphelenmeye başlar. kadın dediğin canlı zaten paranoyak olmaya müsaittir hormonları ve düşünce işleyiş süreci nedeniyle. üstüne bir de bu tuz biber olur..
akşam saatlerinde kadınımız haberlere takılır kocasıyla beraber. siyaset, ekonomik kriz derken yine 'cinayet' haberleri çıkar karşısına. 17 yaşında bir kızın kafasının testereyle kesilmesi olayını dinler günlerce. adalatin ve sürecin işleyişini kenardan şaşırarak takip eder. bu sefer varsa genç kızı için endişelenmeye başlar. kızın odasını karıştırmalar, varsa erkek arkdaşına müdahaleler ve yoksa da olası erkek arkadaş evi ziyaretleri için tembih vermeler başlar. yurdum annesi bu sefer kızın başının etini ve kendini yemektedir.
akşam saatlerinde aşk-ı memnu veya yaprak dökümüne takılan anne 'aldatma' üzerine paranoyalarını iyiden iyiye kompleks hale getirmiştir..
zaten yeteri kadar hormonal dalgalanma neticesinde olan duygusal dalgalanmaya sahip canlılar olan kadınlar bir de günümüz şartlarında televizyon izleyecek olursa, hele bir de olayları içselleştirirse sonuç ortadadır! paranoyak ve takıntılı, her an gergin ve kavgaya hazır ama bir o kadar da şefkatli kısacası karışık duyguların insanı anne/kadın modeli!
kadın psikolojisi, erkeğin düz mantığına göre daha karmaşık ve detaylıdır. kadına göre; hiç bir şey tam olarak mükemmel değildir. hatta eşi bile! muhakkak ufakta olsa bir eksi yön bulabilir. fakat erkek, o an için mutluysa herşey mükemmeldir.
kadınlar için her ayin bir haftası çok daha karmaşıktır. olmadık olaylara ağlayabilir, ilginç tepkiler verebilir, hayatında ki çoğu şeyden vazgeçip veya baglanabilir. erkekler, kadınları hiç anlayamıyorum dediği zaman haklıdırlar. kadınları kadınlar mı anlayabilir peki? kısmen bu da doğrulanmamıştır.
vücudu gibi girintili çıkıntılıdır. yine vücudu gibi dümdüz erkek ruhunun değil bedeninin girinti çıkıntılarına takılarak kadının ruhunu unutur. böylece film kopar ve sonun başlangıcına gelinir.
başka deyişle, bedeniyle ilgilenene değil insan olarak kendisiyle ilgilenene değer verir. gel gör ki yaradan erkekleri görsel yaratmıştır, sınavında ilk çelmeyi o atmıştır erkeğe. öyle ki elemelerde kendisine epey yardımcı olur nefsini düşüneni...
rus salatası gibidir. ama çalışırken arnavut ciğerini esas alır.
asla ve asla çözüm odaklı değildir, ve gereğinden fazla duygusaldır. hayır yani anlamıyorum bir tek ben mi sınanıyorum bu siktir boktan şeyden?
çok pimpirikli, panik ataklı, tedirginli, ve süregelen bir ton güvensizlik problemiyle doludur. bu duygulara sahip olan bir psikolojiden çözüm odaklı olmasını beklemek, kurtlar vadisi dizisinde süleyman çakır'ı diriltmekle eşdeğer.
birincil önceliği asla ama asla sorgulamak değildir, direkt yargılamak, ve ardından da infaz etmektir. bunun sonucunda da sorunlar çözülmek yerine daha çok büyür, daha çok gelişir, ve daha çok tat kaçırır. bir şeyi sorgulamadan, etmeden, o şeyi çözüme ulaştırabilir misiniz? kadın değilseniz hayır. ancak kadınlar da zaten bu yetiye sahip değiller, sadece öyle olduklarını sanıyorlar.
öfkelidir, kıskançtır, sinsidir ve bir o kadar da nefret doludur. ama neye neden sahip olduğunu asla farketmez, ya da bunlara sahip olduğunu dahi farketmez. ama gün içinde sürekli taşırlar bu özellikleri. ondan sonra en ufak şeyde ne öfkelerini doğru dürüst kontrol edebilirler, ne de kıskançlıklarını dindirebilirler. Bu kıskançlık mevzusu zaten en vurucu olanıdır. zira hayatının her anında aldatıldıklarını falan sanarlar vs. sinsidir, çünkü duygularını, gerçek düşüncelerini, ya da bunlardan doğan bilimum materyalleri asla tam anlamıyla yansıtmaz. yansıtsa da, yalanlarla süslerler, işin amacı iyice sapmış olur. fakat karşısında ki kişi böyle olmasa bile kendileri bu özelliklere sahipken dahi o kişiyi çok rahat suçlayabilirler. "sen samimi değilsin, sana güvenmiyorum" olayına döner. o kişi bir şeyi dürüstçe belirtirken kelimelerini seçmiyorsa, 200 saat düşünmeden direkt cevap veriyorsa, ve bu süreçte de kendini kusursuz ifade edebiliyorsa, o adam samimiyetsiz değildir arkadaş! Güvenip güvenmemesi elbette her iki kişinin de problemi, ancak alttan alındıysa bu problem derhal silinip atılmalıdır. ama onu da beceremiyorlar ne yazık ki.
yani anlayacağınız, çook falsoludur. ancak doğaları böyle olduğu için bunu kabullenmek zorundasınız. kabullenemiyorsanız, ve öfkeliyseniz bu entryi sindire sindire okuyun, ve üzerine 1 bardak nestle sıcak çikolata için. yoksa, açık adres atın, ben kargolayayım. hadi amme hizmetini de kaptınız, şanslısınız!
anında yerle bir olabilen naif psikolojidir. kural 85: hatun kişiler incitilmemelidir. özellikle güzel olanlar, çirkinlerle de benim işim yok zaten, ama onları da kırmamak lazımdır.
insan olamanın dışında kadın ,erkek diye bir ayrım var bu dünya düzeninde.. bu ayrımın nedenleride var.. ve kadın psikolojisini de bu nedenler oluşturur..
ince ayarlıdır kadınlar ayrıntıları görür ve önemserler anlaşılmazlıklarıda bu ayrıntıları göremeyenler tarafından olur.. çok hızlı düşünürler kurdukları bağlantılar bu hıza yetişemeyenler tarafından garipsenir....yüz bilinmeyenli denklem falan değildir anlaşılmak isteniyorsa şayet bu psikoloji geniş bir
açıyla yorumlanmalı
yani
üzerlerine
büyüteç
tutulmallı!!