Cehalet katsayınızla doğru orantılı bir sanıdır.
Misal Jennifer Doudna ve Emmanuelle Charpentier adlı kadın mucitleri duydun mu?
Bu kadınların keşfiyle bir canlı türünü misal hiv virüsünü dünyadan kolayca tamamen silmek dahil üzerlerinde her türlü değişikliği yapma potansiyeline sahip olundu.
Şovenist domuz gen imzası çıkarılırsa yandınız yani.
bazen bazı gerçekler vardır ki ulu orta söylenmez.
hatta sözü dahi edilmez. doğuştan engelli bir insana, ''sen engellisin'' demek ne kadar aptalcaysa bu da öyle. çünkü bu kimsenin suçu değil, yaradılışından gelen bir eksiklik çünkü.
kadınların bu konuda bastırılmasının da ciddi etkisi olan bir mevzu. kadınlar 20. yüzyılın belli dönemlerine kadar bile akademik çevrelerde kendi adına doğru düzgün faaliyet yapamıyorlardı (bkz: clara immerwahr) ; bir şekilde girebildikleri akademik ortamlarda teleskop kullanamamak, haritacılık yapmasına rağmen bu konuda ihtiyacı olan deniz seferlerine katılmakta problem yaşamak (bkz: marie tharp) gibi kısıtlamalar yaşıyorlardı; hadi bunları kısmen aştı diyelim, erkeklerin bitmez tükenmez savaşlarının dünyasında pat diye akademik faaliyetlerinden olabiliyorlardı (bkz: inge lehmann) vs vs. velhasıl olayın sorumluluğunu sadece kadınlara boca etmek yerine biraz toplumsal tarih, bilim tarihi vs de irdeleyip öyle atıp tutma aşamasına gelmekte yarar var.
Kadınların beyni daha dengelidir. (Mantıksal ve duygusal zeka) . Erkeklerin mantıksal zeka katsayısı daha yüksektir. Ayriyeten buna ek olarak kadına yapılan baskıları da sayarsak, normaldir.
m.ö 41 yılında ilk kadın mucit olan galyalı çaçaroniks, dırdırı buldu. ve her kadının kullandığı bir silah oldu. daha güçlü silah var mı? yoo, dırdırı hiçbir güç yenemez.
Günümüzde erkekler çoğunluk olsa da kadınlar da bilimin içinde zaten ama geçmişte doğu batı fark etmiyor kadınlar okula bile gidemiyordu. Bilim adamları icatlar yaparken kaç kadın biraz daha özgürleşmek için canından oldu? Tabi sebep tamamen bu değil az da olsa kadınların geride durması, ilgisizliği de var.