var mı benzer bişey diye ararken bu çıktı hoşuma gitti. ama konumuz bu değil. daha fena. ahmet hakan'ı okumazsın olur biter. akrabadaki kadın öyle mi? değil azizim.
mevzubahis akrabadaki kadınların her şeye söyleyecek laf bulabilmesi ve bir yerden sonra inceden kafa s.kmesi şeklinde tanımlanabilir.
* yemek yemezsin, "yemek yemiyo" derler. yersin, bu sefer de "yedi" derler.
* ders çalışırsın, "çok çalışıyo" derler. çalışmazsın, "çalışıyodu bu ne oldu buna?" derler. çıldırıciiim.
* "kaç senen kaldı senin?", "bitmedi gitti", "bitirince ne olacak?" lardan kurtulmak zaten hayal.
akşama kadar evde başka insan görmediklerinden midir nedir gördükleri her şeyi yorumlama ve kendilerine alışılmadık gelen her şeyi dalgaya almaya programlıdır bu karılar. az kafa dinlemek için dışarı çıkarsın gelince "hiç eve uğramıyo" derler.
sabırlı olmak lazım her şeyden önce azizim. ne demiş şair:
cehennem başkalarıdır özellikle de sülaledeki kadınlar"
ferhat göçerin her şarkıyı söylemesinden beter bir durumdur. akrabadır , herşeyden haberi vardır. herşeyi de ayrıntısına kadar bilir. kafasındaki yorumu yapar , eleştirisini basar , önermesini sunar , rahatlar.
akrabadaki kadınların bir çoğuna sinir olma sebebidir. kendilerini ilgilendiren ilgilendirmeyen her konu hakkınıda -genelde arkanızdan olmak şartıyla- yorum yaparlar. dış kapının mandalı olduklarını da kabul etmezler üstelik.
herkesin tevelere çıkıp güzide yorum yeteneğini gösterme şansı yok, dolayısıyla o beklenen kutsal an gelesiye akrabau talükat üzerinde antrenmandalar hanım teyzeler...ilişmeyin... *
