bir chuck palahniuk kitabı.halihazırda portland'da kaçaklarla mültecilerin arasında yaşayan chuck palahniuk,bir elinde fotoğraf makinesiyle şehri bize kare kare gezdirirken , "tarih","özyaşam öyküsü" ve "kurmaca" kavramlarını da "yeraltı"ndan gün ışığına çıkarıyor
chuck palahniuk portland'ı anLattığı bir kitap.barLar,kerhaneler,kafeler...kendi yaşamından da kesitleri sunuyor bu kitapta...güzel , eğlendirici , hayal kurduran bir kitap.
bir gün portland'a gidicek olursam ancak o zaman okurum dedirten
yeraltı edebiyatının 'kent tanıtım rehberi' altkolundan bir kitap.
kütüphanenin tenha bir köşesinde beklemeye alınmıştır.
chuck palahniuk'un 6 romanının hepsini okumak lazım belki ama
bu kitap hiçbir edebi tat vermiyor. sadece portland gibi sıradan bir kentten
ne cevherler çıkartmış adam dedirtiyor o kadar.
bir de kendi anılarını yazdığı bölümler kafa dengi bir dostun muhabbetini dinler gibi hissettiriyor, akıyor gidiyor. ama sonuçta bu kitabın kahramanı bir kent
ve kahramanla özdeşleşmeyince pek bir tadı tuzu olmuyor.
iyi bir kent kitabı için;
(bkz: istanbul hatıralar ve sehir)
amerikan rüyasının aslında toz pembe olmadığını anlatan size karabasanları sevdirecek olan chuck kitabıdır. '' sizler elli yaş üzeri yanında fino köpeği gezdirip, süper marketlerden kutu kutu fıstık ezmesi alan kadınları hayal ürünü mü sanıyorsunuz? o zaman söyleceklerimi dinleyin ve bir kez daha düşünün''
