Buram buram kibir ve cehalet kokan söz öbeği. Ötekileştireyim derken meselenin içine sıçmış saçma salak cahil beyanı. Daha bu sabah kabuğu soyulmuş domates yedim. Hemde bir güzel afiyetle. Aha da midem şahit.
Bir insan hayatta en çok neye ve kime mana buluyorsa dikkat edin kınadığı başına gelmeden ölmez. Çok gördük öyle büyük konuşup da sonra kestaneyi çizdirenleri.
"kabuğu olsa ne olur, içi çürük olduktan sonra ?" dedirten yobaz söylemi.
"ayrıca şu kadınları bir tek insana benzetemediniz, onun dışında patlak lastik, perdesiz ev, soyulmuş domates olarak her şeye benzettiniz bir aynaya bakın bakalım kendinizi neye benzeteceksiniz ?".
nahoş, çok nahoş bir benzetme olmuş. "kıyas, kıyas edilecek unsurlar arasında olur" hikmeti bilinmeyince böyle zırvalıyorsun işte. Bu mu islam estetiği, bu mu "müjdeleyiniz, korkutmayınız!" emrini tatbik! islam'dan soğuttuklarımız hep bu sebebten... mükellef bir yemeği kötü bir kap içerisinde servis etmezken, insan ve toplum meselelerine bakışta bu türlü düz mantık yürütmek tek kelime ile cahilliktir!
domates ne kabuk kim; meselen varsa fikrini ortaya koyacaksın! cehaletini değil! yazık!