Bir kere görmüştüm. Rüyamda bir müzeye gidiyordum. Karanlık büyük bir oda ve karşıda aydınlanan dev bir aslan mozaiği çok güzel olduğunu düşünmüştüm ve dakikalarca incelemiştim. Sonra sağ taraftaki odaya girdim ve 5-6 tane yüzü ve bedeninde hiçbir detay olmayan varlık beni musalla taşında yatırıp tüm vücudumu sıkmıştı. Korkunç.
kendimi bildim bileli tek uyudugumdan this is sparta diyorum tekmeyi basiyorum kabuslara, sorun su ki kabuslarim filmdeki pers elcilerinden daha zekiler, duserken beni de cekiyorlar kuyuya.
Kabus ki ne kabus. Aylar önce çok sağlam gördüm.
Benim odamın iki penceresi var. Tam karşıdan bir hortum geliyor ama nasıl alev alev, her yeri yıka yıka, yaka yaka. Geçtiği apartmanları yıkıyor. Ve bana geliyor. Rüyamda hiç kaçamıyorum. Bakıyorum sadece.
Babama sordum bunu.
Allah sana mesaj veriyor dedi.
gece kredi kartım kayboldu.biraz aradım uyudum.
bütün gece rüyamda kredi kartı aradım.
kredi kartım kayıp diye her şey birbirine girdi. sürekli kredi kartlarıyla uğraştım.
haber spikeri bile evime gelmişti.
uyanıp o lanet olası kartı bornozun cebinde buldum.
Tüm sene görürüm. 8-5çi olsam kış ayında göreceğimi sanmıyorum çünkü zaten kalın giydiğim için uyurken üşümüyorum. Ama yazın uyurken sıcaktan farkında olmadan üstümü açtığım ve sabahları da soğuk olduğundan yazın sürekli görürdüm. Ama güvenliğim. Çalışma aralığım sabah-akşamüstü değil gece-sabah. Dolayısıyla çok soğuk günler dışında kabuslarım giderek azaldı. Ancak bunu gece yatıp sabah kalktığım tatil günlerim için söyleyemeyeceğim. Yanımdakine düzgünce sarılırsam mis gibi uyurum. Ama eğer onu bırakırsam uyurken farkında olmadan başka tarafa dönüyorum ve örtüyü de onun üstüne örtüyorum. Rüyamda bıçaklandığımı, bir başkasının çiviye geçirildiğini, bir keçinin yandığını gibi saçma, uuupuzun ve korkunç şeyler görebiliyorum. Hepsi korku gerilim filmi niteliğinde ve uzunluğunda oluyor. Çocukluğumdan beri devam eden bir şey. Acaba küçükken başıma bir şey mi geldi diye düşünüyorum bazen. Şu sonuca vardım. Gerek ortaokul ilkokulda ya da gençliğimde, asla kolaylıkla bağıran, öfkesini aşırı belli eden ve insanların huzurunu kaçırmaktan zevk alan bir velet olmadım. Ben zaten mahalle okulunda okuduğum için orada zekilere tabii daha güzel önem verilirdi ve ben bir şey yapsam da yine de disipline gideceğimi sanmıyorum. Ancak buna rağmen içinden geçenlere zıtlıkla sakinlik konusunda parmakla gösterilen bir çocuk oldum. içimde daima bastırılmış bir öfke dolaşırdı ve bunu benim yakın arkadaşlarım da çok iyi bilirdi. Sürekli olarak. Anaokulundan okul hayatım sona erene kadar, okul yıllarım yanmasın diye kendimi tuttum. Şuanki anlayışlı hal tavrımda büyük bir etkisi oldu tabii, zaten küçükken de şer bir çocuk değildim yaşadıklarımdan dolayı. Ancak bu siniri hala hissediyorum. En çok başımı yakan bu bastırılmış öfke oldu.
Sık sık gördüğüm, nedenini asla anlamadığım ve gün içinde beni oldukça etkileyen durum. Bazen görülen şey kötü olmasa da bulunulan atmosferden dolayı uyanınca etkisini yaşıyorum. Bazen de fiziksel olarak zarar verdiği de oluyor. Korkudan dudaklarım yara oluyor, uçukluyor falan...
Az once öyle bir ruya gordum. isin kotu tarafi ise, ruyamda yattigim yerden uyaniyorum ve disaridan bir ses geldigini duydum. Yani 2 kere uyandim. Uyku içinde uyku.
çoğu zaman fark bile etmiyorum, gece gece birden kedim çığlıklar atmaya, tırnaklarını geçirmeye başlıyor. Uyanıyorum, kalbim deli gibi atmaya başlamış, terlemiş oluyorum.