kabulleniş, kabul etme, büyümek, hatta felegin sillesi ve her ne ise
hayat işte altı üstü, sen kabul etmesen nolacakki. evet bazen uzun uzun yazılabilecek, tartışılabilecek bişey gibi görünüyor bana da ancak hep gelipte aynı noktaya dayanmaz mı arkadaş ifrit oluyorum. amaaannn hayat boş durma coş! ha mutluluk mudur? hayır değildir. insan zorla kabul etmek zorunda kaldığı şeyden mutlu olabilir mi? bizim ki sadece sineye çekiş. sonra eyvallah hocadır, doğrudur, olur olgunluktur. detaylara hiç girmiyorum bütün o uzun ve etkili düşünüşlerin eni sonudur. başka türlü bişey varsa eğer şu dünyada herkese nasip olmaz kanımca o muhtemelen gözünü karartanların olacaktır.
kabulleniş, kişinin kendi sınırlarını ve yine o sınırları aşabilmek için kendiliğinden, öylece, "yapmasam olmazdı!" dercesine yıkıp geçtikleri, tekrar ve tekrar oluşa geldiği kendiliği... n' liği... hiçliği... piçliği...
inkar etmenin, kabullenmemenin hiçbir işe yaramadığını anlayıp en sonunda canını çok acıtsada gerçeği kabullenmektir işte, zordur çoğu zaman ama kabullenmekten başka yapılacak bir şey yoktur.